CİĞERLERİMİZ YANDI
Dile kolay, yüreklere ise ağır gelen bir durum maalesef… Gerçekten ciğerlerimiz yandı… Tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi… 1 haftada 624 yangın yaşandı yurdun dört bir yanında… 622’si söndürüldü, 2 yangında alev savaşı sürüyor… 27 uçak, 105 helikopter, 14 İHA, 5.359 kara aracı ve 25.000 personelle verilen mücadelede maalesef hayatını kaybedenlerin sayısı da 3 oldu. Kimi izmarit yangını, kimi kasıtlı çıkarılmış yangınlar… Rüzgarın da etkisiyle savrulan alevler yüzlerce vatandaşımızı evsiz ve çaresiz bıraktı… Cennet vatanımızın yeşili, gri külle siyah ihanetle kaplandı adeta… Maalesef yine yeniden aynı üzüntülerle yüzleşmekten yorulduk…

‘SESİMİ DUYAN VAR MI’
Evet her felakette olduğu gibi üzülüyoruz, canımız yanıyor, her şeyi masaya döküp masada bırakıyoruz ama ders almayı nedense başaramıyoruz… Tıpkı deprem gerçeğinde olduğu gibi… Geçtiğimiz hafta içinde Gemlik peş peşe sallandı… Ülkece bildiğimiz periyodik süreci yaşadık… Depremler oldu konunun uzmanları ‘Aman ha’ diye üst üste açıklamalar yaptı… Deprem gerçeğini bir kez daha hatırladık… Yine ‘Marmara’da beklenen büyük depremin habercisi mi?’ diye araştırdık… Uzmanların yarısı ‘tedirgin olmayın’ derken diğer yarısı da ‘her an büyük deprem olabilir’ uyarısı yaptı… Şimdi vatandaş olarak ne yapmalı?... Asrın felaketini yaşamış bir millet olarak kaç felaket daha yaşamalıyız ki yarınlarda oluşabilecek depremlerin yıkıcı gücüne şahitlik etmeyelim… ‘Sesimi duyan var mı?’ diye bağırmayacağımız, enkazların altında umutların sönmeyeceği güzel günler ne kadar uzakta?... Cumhuriyet tarihinin en büyük kentsel dönüşüm harekatı başlatıldı. Bu çok güzel ama bunu uygulamak o kadar kolay mı? İstanbul’u baz alan yarısı bizden kampanyası tüm ülkeye yayılsa, 30-40 yıllık yorgun yapılardan kurtulmak isteyen insanlara bir el uzansa… Çözümün ilk adımı olmaz mı?

ZAM ZAMANI
Malum hayat devam ediyor… Hayatın içinde olan gerçeklerde daha bir keskin vuruyor yüzümüze… İşte o keskin gerçeklerden biri de geçtiğimiz hafta memur ve emekli zamlarının açıklanmasıydı… Memur ve memur emeklisi 15,57, SSK-Bağkur emeklisi ise 16,67 oranında zam aldı. 14.489 TL olan en düşük emekli maaşı ise 16.881 TL oldu. Zamlar açıklandı ancak aynı gün ÖTV zamları da iğneden ipliğe eklendi… Hatta zammın açıklanmasından 1 gün önce konut doğalgazına yüzde 24 zam yapıldı… Alım gücü iyiden iyiye düşen emekliler ve asgari ücretliler maalesef zorlu ekonomik koşullar altında eziliyor. Her alanda uygulanan zamların ekonomi verileri göz önüne alınarak asgari ücretliyi pas geçmiş olması da emekçiyi üzen bir başka gelişme oldu… Kısacası en ufak zam söylentisin de dahi fiyat etiketlerini değiştirmekten kaçınmayan fırsatçılar yine kazanırken kaybeden işçi ve emekliler oldu…

BAKLAVALI RÜŞVETİN ADALETİ NE OLACAK?
1997 yılına uzanalım yazımızın son bölümünde… Hepimizin zihnine kazınan bir dava vardı hatırlarsanız. 4 çocuk baklava çalmış ve 6’şar yıl hapis cezası almışlardı. Yargıtay kararının onanması ile çocuklar, 19 ay cezaevinde yatıp ‘Rahşan Affı’ ile serbest kalabilmişti. Şimdi o gün 2 dilim baklava çaldığı için demir parmakların arkasına itilen çocuklardan baklava kutularında ‘Euro’lar la rüşvet alınan bir noktadayız… İster istemez sormadan edemiyorum… 2 dilim baklavanın adaleti göz önüne alındığında baklava kutusundaki euro ikramının hali ne olur acep?... Ağzınızın tadı bozulmasın efendim… Kalın sağlıcakla…
