Ali'nin yokluğunda diziliş değişir mi?

Bursaspor'da Keçiören karşısında sezon başından bu yana fena iş çıkarmayan sistemde katalizör görevi gören ve sıkışan maçlarda zaman zaman orta sahaya kadar gelip bölgeler arası geçişi sağlayan Ali Akman, sarı kart cezası sebebi ile görev alamayacak.
Ali'nin olmaması sadece bir oyuncunun yokluğu ile açıklanamayacak kadar büyük bir eksik. Sezon başından bu yana oynanan 19 resmi maçta da A planı olarak 4-1-2-3 veya 4-1-4-1 formasyonları kullanan Mustafa Er'in Keçiören önünde repertuarındaki diğer planları da görebiliriz.
Süper Lig'de 3-2-3-2 ve 3-5-2 ile üçlü savunmanın farklı varyasyonlarını kullanıp rakipleri karşısında tahmin edilemezliğini artıran Sumudica'nın Gaziantep'in başarısı belki Mustafa Er için eline böyle bir imkan gelmişken referans noktası olabilir.
Bursaspor'da sezon başından bu yana Giresun ile İstanbulspor maçlarında işler kötü giderken gördüğümüz 3'lü savunma dizilişi yıllardır birlikte oynayan ve az gol yemesiyle TFF 1. Lig'in en karakteristik takımlarından biri olan Keçiören karşısında şifre olabilir.
Geri üçlüde rahatlıkla Furkan Emre, Aykut ve Cüneyt'i kullanabileceğiniz dizilişte en kritik nokta olan kanat bekleri tercihi İsmail ve Onur olacaktır. Orta üçlüde Özer, Altıparmak ve Emirhan üçgeni ile Özer'in savunmaya geri dönüşlerini biraz daha aksatmasına tolerans gösterirken ilerde Batuhan'ın arkasında sola kayarak oynayan santrfor arkası Kapacak, rakibi şaşırtabilir, Ali'nin yokluğundaki krizi avantaja çevirebilir.
Verdiği röportajlarda üçlü oynamayı deneyeceğini her fırsatta dile getiriyor Mustafa Hoca.
Riskleri yok mu? Tabii ki var.
Takımın sezon başından beri alışkanlığını bozmak kolay değil.
Üçlü savunmada, "Hadi çocuklar bu maç da böyle oynayalım" diyebileceğiniz kadar basit bir tarz değil ama B ve C planları için tehdit olarak her zaman kullanabilecek bir diziliş olmalı uzun vadede.
Bursaspor'un kadrosu, ana elementlerin sağlıklı olması durumunda bu dizilişte rahatlıkla oynamayı deneyebileceğiniz bir oyuncu grubuna sahip.
Artık 2020'ler futbolunda, "Benim sistemim bu. Ben her maç aynı diziliş ile çıkarım, bana önlem alsınlar" diye bir şey yok.
Rakibe karşı önlem almak rakibin tarzına göre formasyon değiştirmek ayıp değil tam tersi takımınızı geliştiren bir olgu.
Koskoca dediğimiz Guardiola bile, Nuno Espirito'ya ve Bielsa'ya karşı oynadığı zaman dizilişinde radikal değişikliklere gidebiliyor.
Tabii ki hiçbir maçta diziliş tek başına maç kazandırmaz. Önemli oyun, top sizde ve rakipte iken sahaya yansıttığınız felsefeniz ve yetenekli oyuncularının karar anlarındaki becerisidir.
Mustafa Er'e kimsenin futbolu öğretmek haddine de değil. Yaptığım sadece beyin jimnastiği.
Keçiören gibi oturaklı bir takıma karşı rakibi şaşırtmanın iyi olabileceğini düşünüyorum.
Bu takım, benzer karakterli İstanbulspor'a karşı 3-0'dan geri dönebildi ama herkes o maçın son 20 dakikasını konuşurken ilk 70 dakika Bursaspor'un ra- kibin oyununu bozamadığını, yaratıcı olamadığını ve kolay pozisyon verdiğini anımsamak gerek.