Geleceğe Dönüş: 100 yıllık beddua

1900'lü yılların başında dünyaya geldi Bela Guttmann.
Çocukluktan beri meraklı olduğu futbolu profesyonel olarak oynamayı denese de pek parlak bir oyuncu kariyeri olmadı.
Guttmann sonrasında gözünü teknik direktörlüğe dikti.
2. Dünya Savaşı başlayana kadar dönemin Avusturyasında birkaç takım çalıştırdı.
Yahudiydi.
Hitler, tüm dünyanın altını üstüne getirmeye çalışırken Nazi Almanya'sının en faşist toplama kampı Auschwitz'e gönderilmekten son anda kurtuldu.
Ancak babası ve kız kardeşi onun kadar şanslı değildi.
Guttmann, ikisini de faşist toplama kampında kaybetti.
Artık hayatta tutunacağı tek bir dal kalmıştı.
Kendisini tamamen teknik direktörlüğe adadı.
Milan, Apoel, Sao Paulo dahil bir çok farklı takımda görev yaptıktan sonra yolu 1959'da Portekiz ekibi Benfica'ya düştü.
O zamanlar futbolda 'Devrim' olarak görülen 4-2-4 dizilişi ile oynatıyordu takımını.
Lizbon temsilcisini, 1960-61 ve 1961-62 sezonlarında Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonu yaparak Avrupa'nın zirvesine çıkardı.
Hem de finallerin birinde Barcelona'yı birinde ise Real Madrid' i geçerek.
Guttmann, bu başarıların ardından Benfica yönetiminden bir toplantı talep etti.

Guttmann, haklı olarak zam istedi.
Ancak Benfica yönetimi bu talebini kabul etmedi.
Deneyimli teknik direktör çok sinirlenmişti.
İstifa ettiğini açıkladığı basın toplantısında "Ben Benfica'yı 2 kez Avrupa'nın en büyüğü yaptım. Ama bana vefa göstermediler. Şimdi 100 yıl herhangi bir Avrupa Kupası kazanamayacaklar"dedi.
Guttmann beddua etmişti.
O zamanlar kimse Guttmann'ı ciddiye almadı.
Benfica, bir sezon sonra 1962-63 sezonunda yine Şampiyonlar Kulüpler Kupası'nda finale çıktı Milan'a kaybetti.
Hemen ardından 1964-65 sezonunda Benfica, final maçında bu kez Inter'e diş geçiremedi.
Portekiz ekibi 1967-68 sezonunda M. United'a yine finalde boyun eğerken, bu sefer 1982-83 sezonunda UEFA Kupası'nı Anderlecht'e kaptırdı.
Şampiyonlar Kulüpler Kupası'nda 1987-88 sezonunda ise yine finale kadar gelen Benfica bu kez Guus Hiddink'in PSV'sine teslim oldu.
Kartallar, 1989-90 sezonunda Şampiyonlar Kulüpler Kupası'da yine finale çıkarken kulüp efsanesi Eusebio, bu büyüyü bozmak için 1981 yılında vefat eden Guttmann'ın mezarını ziyaret etti ve lanetin kalkması için dua etti.
Ancak yine olmadı ve kupa Milano'ya gitti.
Uzun yıllar Avrupa'da finale hasret kalan Portekiz ekibi bu süreçte büyünün bozulması için stadyumlarının önüne Bela Guttmann'ın heykelini bile yaptırdı.
Heykelin altına da Guttmann'ın bir maçtan sonra söylediği "Sadece Benfica'da olanlar kötü şans nedir bilirler... Dünyada bunu daha iyi bilecek bir kulüp yoktur" sözleri yazıldı.
Kırmızılar 2012-13 ve 2013-14 sezonlarında bu kez UEFA Avrupa Ligi'nde finale kaldı.
Ancak iki finalde de kupa yine Portekiz'e gelmedi.
Benfica, Guttmann'ın 1962 yılındaki bedduasından sonra günümüze kadar oynadığı 8 Avrupa Kupası finalini de kaybetti.
Beddua mı? Şanssızlık mı? Yoksa psikolojik baskı mı?
Portekiz, yıllardır bunu tartışırken Benfica müzesindeki son Avrupa Kupası hâlâ Bela Guttmann'ın imzasını taşıyor.
Eğer Guttmann'ın bedduası tutarsa, Benfica bir sonraki Avrupa Kupası için 2062 yılına kadar beklemek zorunda.