Hava Durumu

Geleceğe Dönüş: Onu herkes bilir

Yazının Giriş Tarihi: 18.04.2021 07:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.04.2021 07:58

Son yıllarda, altyapı eğitimini Türkiye'de almış genç futbolcuların, sözleşmelerini uzatmayıp bonservis bedeli olmadan yurtdışına transfer olmalarına şahitlik ediyoruz.
Geçen yıl Mustafa Kapı ile başlayan bu süreç bu yıl da Ali Akman ve Ömer Faruk Beyaz ile devam ediyor.
Peki futbolda sözleşmesi biten bir futbolcu serbest kalma hakkını nasıl elde etti?
Bu hikayeyi öğrenmek için 1990'lı yıllara ve Belçika'ya gitmemiz gerekiyor.


Jean-Marc-Bosman.
Belçikalı, vasat üstü bir futbolcuydu.
1990 yılında 26 yaşındayken Belçika takımı RFC Liege ile iyi bir sezon geçirmişti. Ancak sezonun son maçından sonra onu kötü bir sürpriz bekliyordu.
Sözleşmesi bitmiş ve mevcut takımı farklı gerekçeleri öne sürerek maaşında %60'lık bir indirim yaparak sözleşmesini uzatmıştı.
Bunun üzerine Bosman, takımdan ayrılmaya karar verdi ve Fransa 2. Lig takımı Dunkerque ile anlaştı.
Buraya kadar kulağa her şey normal gibi geliyor değil mi?
Ama değil.
1990'lı yıllarda kulübü ile sözleşmesi biten futbolcu takımından sorgusuz sualsiz ayrılamıyor, yeni transfer olacağı takımın, sözleşmesi bitse dahi oyuncunun eski kulübüne bonservis bedeli ödemesi gerekiyordu. Kulübü Liege, Bosman'ın transfer olmak istediği Fransız ekibinden astronomik bir ücret talep edince bizim Bosman'ın transfer işi yatmıştı.
Liege, bununla da kalmayıp Bosman'ı kadro dışı bırakmış ve Belçika Futbol Fe- derasyonu da ona süresiz hak mahrumi- yeti cezası vermişti.
Oysa Bosman'ın en başta istediği sadece daha yüksek bir maaş alacağı takıma transfer olmaktı.
Üstüne üstlük sözleşmesi de bitmişti.
İşte işler tam da bu durumdan sonra başladı.
Bu durumu kabul etmeyen Bosman uzun yıllar sürecek bir hukuk mücadelesinin fitilini ateşledi.
Bosman, 1990 yılında kulübünü, Belçika Futbol Federasyonu'nu ve UEFA'yı mahkemeye verdi.
Belçikalı futbolcu serbest dolaşım hakkının engellendiğini düşünüyor ve kulübünün kendisine sözleşmesi bittiği halde köle gibi davrandığını ileri sürüyordu.
Tarihler 15 Aralık 1995'i gösterdiğinde ise karar açıklandı.
Mahkeme Bosman'ı haklı bulmuştu.
Sonradan 'Bosman kuralları' şeklinde anılacak kararlarda mahkeme futbolculara kontratları bittiği zaman özgürlük tanıyor ve onları kulüplerin bir kölesi olmaktan çıkarıyordu.
Bu karar sadece futbolu değil tüm sporları kapsayacak ve dünya spor tarihini etkileyecekti.
Ancak Bosman'ın meslektaşlarına kazandırdığı bu özgürlüğün kendisine faydası olmamıştı.
Zaten çok yetenekli bir futbolcu olmayan ve 5 yıl süren dava sürecinde çok fazla futbol oynama şansı elde edemeyen Bosman, henüz 31 yaşında iken dava sonuçlandıktan 6 ay sonra futbolu bıraktı.
O güne kadar kazandığı paranın çoğunu dava sürecinde harcayan Bosman, ilerleyen yıllarda maddi sıkıntılar çekti.
Eşinden ayrılan ve alkol problemleri ile boğuşan Bosman, geçtiğimiz yıllarda ise depresyona girdiğini açıkladı.
Günümüzde birçok futbolcu Bosman sayesinde bol sıfırlı imza paraları alıp, özgürce sözleşmesine karar verme hakkı elde etse de onlara bu hakkı sağlayan Bosman'ı hiçbir zaman hatırlamadılar.
Bosman şu anda 56 yaşında ve ülkesi Belçika'da sıradan bir hayat sürüyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.