Neden şart?
Depremsiz günümüz yok gibi…
Hemen her gün bir yerler sallanıyor…
Kışın yağmur yağdığında ise ortalık sel götürüyor…
Yaz mevsiminde de orman yangınlarıyla kavruluyor ciğerlerimiz…
Fakat doğal afeti, felaketi eksik olmayan güzel ülkemde bir Afet Bakanlığı yok!
Kurulsa ne mi olur?
Olası afet ve felaketlere müdahalede de, önlemede daha seri ve düzenli bir koordinasyon sağlanır…
Kurumlar arasında afet veya felaketin yaşandığı bölgeye dair yetki karmaşası, tartışması yaşanmaz…
Bakanlar, belediye başkanları, kurum müdürleri ve siyasiler ayrı telden çalıp sorumluluktan kaçmak için suçu birbirlerine atmazlar…
Nereye gideceğini, hangi kapıyı çalacağını bilemeyen afet veya felaket mağduru kişi ve kurumlar da gerçek muhatabının neresi olduğunu bilir, ona göre davranır…
İşte en sıcak örneğini, ilçelerimizde yaşanan orman yangınlarında gördük…
Bir yanda yangını söndürmek için büyük özveriyle su yetiştirenler vardı bir yanda birbirlerini siyaseten eleştirmek için laf yetiştirenler, basın ve sosyal medya üzerinden önyargı uçaklarıyla kamikaze uçuşu yapanlar vardı!
Afet Bakanlığı kurulursa, en azından bu tür tartışmaları bitirir, koyun can derdindeyken kasap et derdine düşmez!
Gerekirse işlevsiz mevcut bakanlıklardan biri iptal edilip yerine Afet Bakanlığı kurulmalı en ivedi şekilde…
Başına da afet ya da felaketlerden canı yanmış tecrübeli biri bakan olarak atanmalı!
YİNE YEŞİLLENECEK KATIRLI DAĞLARI
Dünkü yazımı, Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın Kestel, Gürsu ve Harmancık’taki orman yangınlarına dair açıklamalarını dinledikten sonra yazmıştım…
Yangınların büyük ölçüde kontrol altına alındığını söyleyince sevinmiş, “geçmiş olsun” dileğinde bulunmuştum Bursa’ma…
Meğer geçmemiş daha…
Rüzgarın ve bazı kundakçı şerefsizlerin etkisiyle yeniden alevlenince, üç bölgede de yangın söndürme çalışmaları sabaha kadar devam etti…
Bazı köyler güvenlik amacıyla boşaltıldı…
Özellikle, Harmancık’ta altı ayrı yerde aynı anda başlayan yangının çıkış nedeni araştırılmalı, araçlarında benzin bidonlarıyla yakalandıkları iddia edilen şüpheliler soruşturulmalı!
Bu arada;
Gürsu Dışkaya’daki yangına su taşıdıkları tankerin devrilmesi sonucu şehit olan üç kahramanımıza Allah’tan rahmet diliyorum…
Gürsu Belediyesi’nin eski başkanı merhum Cüneyt Yıldız’ın yadigâr projesi olan Dışkaya’daki sosyal tesisin de yangında zarar gören yerler arasında olmasına üzüldüm.
Bu satırları da, Büyükşehir Belediyesi’nin, Gürsu, Kestel ve Harmancık’taki yangınların kontrol altına alındığına dair geçtiği haberi okumanın huzuruyla yazıyorum…
İnşallah, yeniden alevlenmez, ne olur Bursa’mızın üzerine kara bulut gibi çöken bu kabus bitsin artık!
Yazın yemyeşil, kışın kar beyazı görüntüsüyle ağabeyi Uludağ’a nispet yapan Katırlı Dağları şimdi kömürleşen görüntüsüyle içimizi yakıyor belki…
Ama ben inanıyorum ki, o yanan tüm yerler yeniden yeşerecek, elbirliğiyle yeşerteceğiz…
Bir kez daha geçmiş olsun hepimize…