Aydın ve Nilüfer’in ortak kaderi!

CHP’den AK Parti’ye geçişi büyük yankı uyandıran Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun bu kararı almasına ilişkin hakkında birçok iddia yazılıyor, konuşuluyor…

Uzun yıllar siyaset yaptığı CHP yönetiminden ve tabanından tepkiler de sürüyor…

Çerçioğlu, geçtiğimiz günlerde Sabah Gazetesi’nin duayen yazarı Yavuz Donat’a konuşmuş…

Ve hakkındaki tüm iddialara cevap vermiş…

O söyleşinin özellikle bir bölümü çok dikkat çekiciydi…

Donat soruyor:

“Ne oldu? Neden oldu? Nasıl oldu? Parti değiştirmenin arka planında neler var?”

Özlem Hanımın cevabı düşündürücü:

“Mafya ve rant. İmar mafyası. İmar rantı. Söylemezsem içimde kalır.”

Dikkatinizi çekerim…

Bu acı itirafı, Aydın’dan bir dönem milletvekillik yapan belediye başkanlığında dördüncü hizmet dönemini yaşayan ve siyasette topuklu efe olarak nam salmış, bir isim yapıyor!

Resmen, “Aydın’daki imar rantına göz diken mafyayla mücadele etmek için iktidar partisine sığınmaya mecbur kaldım!” demiş…

Ya korkmuş ya da çaresiz ve yalnız kaldığını hissetmiş!

Peki imar rantına göz dikilen şehir sadece Aydın mı?

Çerçioğlu’nun o tüyler ürperten itirafı, sizlere de Nilüfer ilçemizi hatırlatmadı mı?

İmarla ilgili problemli konuları yazan genç meslektaşımız Yaman Kaya’nın yakın geçmişte aracına ateş edilerek korkutulması…

Bir önceki dönemden kalan ruhsat sorunlu inşaat projeleriyle başı dertte olan yeni belediye başkanı Şadi Özdemir’in masasına mermi çekirdeği bırakmalı mesajlar…

Şadi Başkan da efelikten vazgeçip çaresiz ya da yalnız kaldığını hissederek, Özlem Hanım gibi aynı gerekçelerle AK Parti’ye geçse, kim ne diyebilir?

Şimdilik ihtimal vermiyorum ama diyelim ki geçti, Nilüfer’deki imar rantı biter mi, plana projeye aykırı yapılan inşaatlarla ilgili ruhsat problemleri çözülür mü?

Bu sorunlar, parti değiştirmeden çözülemez mi?

MAÇLARA SARHOŞ TARAFTAR ALINMASIN!

Futbolseverler tribünde sarhoş dandinlemekten maçtan zevk alamıyorlar…

Biliyorum, maça her gelene tek tek alkol metre üfletmek kolay bir şey değil ama bu soruna bir çözüm bulmak lazım…

En azından belli bir promili aşanlar sokulmamalı!

Çünkü maçlara ailesiyse, çocuklarıyla gelenler, sarhoş taraftarların tribündeki taşkınlıkları yüzünden, geldiklerine bin pişman oluyorlar…

Maç öncesi stadyum çevresindeki görüntüler de yakışmıyor sporun ruhuna…

Yol kenarlarına çilingir sofrası kurup, arabasındaki müziğin sesini açarak alem yapanlar bile var…

Alemi seviyorsan maça ne geliyorsun git pikniğe kardeşim!

O kafayla maça giriyorsun, sahada 22 yerine 44 futbolcu görüyorsun yetmiyor üstüne bir de olay çıkarıp bir ton dayak yiyorsun!

Alkolü tuttuğu takımdan daha çok seven, stada gelmesin otursun ekrandan izlesin maçı…