Hava Durumu

Ben de ekonomisttim bir zamanlar!

Yazının Giriş Tarihi: 30.08.2025 08:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.08.2025 08:11

Medyada ikinci el oto piyasasının canlandığına dair haberleri görünce sevindim...

O sektörün canlanması için az emeğim geçmedi zamanında…

Nasıl mı?

1990’lı yılların başı…

Bursa Hakimiyet gazetesinde taze muhabirim…

Bir gün yazı işleri müdürüm, odasına çağırdı ve “Seni ekonomi servisine verdik… Hadi vatana millete hayırlı olsun” dedi…

“Yapma müdürüm! Ben kendi ekonomimi düzeltememişim daha ev bütçesi sürekli açık veriyor, ülke ekonomisine nasıl faydam olacak?” desem de dinletemedim.

Mehmet Şimşek gibi boynumu büküp, zorlu görevi kabul ettim.

En zorlandığım haber, her hafta sonları Nilüfer’de kurulan açık oto pazarına gidip hangi marka aracın kaça gittiğini araştırmaktı…

Arabaların markasını, modelini, yılını ve kilometresini satış fiyat ortalamasını belirten bir liste vardı, bunu her hafta güncelliyorduk…

Sıkı da bir takipçisi vardı, bizim o listeye bakmadan aracının fiyatını yazmıyordu vatandaşlar…

Aracının fiyatını düşük bulanlar gazeteyi arayıp sitem ediyor, yüksek bulanlar ise bir teşekkürü çok görüyorlardı.

Yağmuru var karı var, tozu var toprağı var, e benim de bir pazarım var… Üstelik de yeni evliyim, ben hafta sonlarını hep böyle açık oto pazarında mı geçireceğim?

Buldum güzel bir formül!

Akşam saatlerinde arıyordum, pazarda tanıştığımız galerici dostları, o hafta açık oto pazarındaki ortalama alış-satış rakamlarını veriyordu…

Pazara gitmekten kurtulmuştum ama ne var ki, bir süre sonra hazırladığım listeye tepkiler çoğalmaya başladı.

Şikâyetler gazete yönetiminin kulağına gitmeden nedenini çözdüm, meğer kendi ellerinde bulunan araçların fiyatlarını yüksek gösterip, olmayan araçların fiyatını ise düşük söylüyorlarmış kurnazlar…

Verdikleri rakamların tam tersini yazmaya başlayınca açık oto piyasasındaki fiyat dengesi yerine oturdu, ben de ekonomi servisinden politika haberleri servisine terfi etmiştim.

BEL AĞRISI ÇEKENLER!

Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı bir araştırmada, Türk halkının en çok ‘bel ağrısı’ çektiği ortaya çıkmış.

Sizi bilemem ama ben şaşırmadım, bu sonuca...

Yıllardır yediği zamlardan, ödediği katmerli vergilerden belini bir türlü doğrultamayan vatandaşın, bel ağrılarına tutulması gayet normal.

Elektriğe zam, suya zam, ulaşıma, doğalgaza, akaryakıta, yediğine, içtiğine, giydiğine zam…

Bel mi kalır insanda omurga mı?

YAZI BİTİRDİK KİRAZSIZ

Yaz da bitti…

Hem de, kurtlu kirazın bir tadına bakamadan!

Pazaryerlerinde ve sokak aralarında “dalları bastı kiraz, yolları kesti kiraz, al bu kirazdan kalmaz birazdan” diye bağıran satıcıları da göremedik, eskisi gibi…

Bu yaz, rekoltesi düşük olunca fiyatı dövizle, altınla yarıştı kiraz…

Tadına bakmak şöyle dursun pazar tezgahlarında özçekim yaparken bile yaptı naz!

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.