Biz niye nihai hedefteyiz?

Beklenen oldu…

İsrail ile İran arasında başlayan hava savaşına, ABD’de de resmen dahil oldu…

ABD savaş uçakları İran’ın nükleer tesislerini hedef alan bir saldırı gerçekleştirdi…

Başkan Trump’un saldırı kararı, ülkesinde büyük tepkilere de yol açarken, Washington’un bu saldırılarına Tahran’ın nasıl karşılık vereceği, giderek artan tansiyonun bölgenin genelini ve küresel enerji piyasalarını nasıl etkileyeceği endişeyle karşılanıyor.

Görünen o ki, bu savaş da Rusya-Ukrayna savaşı gibi kolay kolay bitmeyecek…

Hele bir de savaşa başka ülkeler de katılır ve nükleer başlıklı silahlar, bombalar kullanılırsa, kıyamet senaryosu gerçek olur…

Orta Doğu’nun ne ortası kalır ne doğusu, batısı!

Dünyanın çivisi de menteşesi de çıkar!

Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma tarihi uyarı niteliğindeydi…

Gelişmelerin püf noktasında Türkiye’nin olduğunu belirterek, “Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelenmiş nihai hedef Türkiye’dir” dedi…

Son zamanlarda, İran’dan sonraki hedefin Türkiye olduğuna dair söylemleri, AK Parti kanadından ve diğer siyasi partilerin liderlerinden de sıkça duyuyoruz…

Televizyon kanallarında açık açık bu konu tartışılıyor, yerli ve yabancı basında yazılıyor…

Deprem tahmini yapar gibi savaş tahminleri yapıyor güvenlik uzmanları…

Fakat nedense bir Allah’ın kulu da çıkıp sormuyor, “İran’dan sonra sıra niye Türkiye’ye geliyor kardeşim? Kime ne yaptık ya da yapmadık da hedefe oturduk?” diye…

Sahi bu sıralamayı yapanlar kimler?

BOP’çular mı?

Listeyi hangi kriterlere göre hazırlıyorlar?

Gözünün üstünde kaşı olanlara mı öncelik veriyorlar?

Malum;

Irak’ı, Saddam Hüseyin’in elinde kimyasal silahlar var bahanesiyle saldırarak böldüler…

Suriye’yi Hafız Esad’ın diktatörlüğünden kurtarıp, ülkeye demokrasi getireceğiz diye saldırıp böldüler…

İran’a da nükleer silahları var diyerek saldırıyorlar…

İyi de, bizim elimizde ne kimyasal ne nükleer silah var…

Demokrasisini ve ekonomisini düzeltme derdine düşmüş, kimsenin tavuğuna kışt demeyen, kurucu önderi Atatürk’ün “Yurtta sulh, Cihanda sulh” sözünü dış politikada ilke edinmiş, NATO ülkesi Türkiye’ye ne bahane bulacaklar, saldırıp parçalamak için?

Tarihten kalma kuyruk acılarını mı gerekçe gösterecekler?

Pek de umursamadıkları kamuoyunu hangi yalanları atarak ikna edecekler?

Bahçeli’nin, “Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizm tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemez” sözlerine yürekten katılıyoruz ama bu hassas sorular da kafalara takılıyor, cevaplarını merak ediyoruz…

Türkiye’yi nihai hedefte olduğuna dair öngörüde bulananlar, neden hedefte olduğumuzu da anlatmalı, aydınlatmalılar…

Ne istediler de vermedik, listeye konduk?