Eskiden, siyasetçiler seçim dönemlerinin dışında da göğsünü gere gere çarşı pazarı dolaşır, esnafın, seçmenin ve ekonominin nabzını tutarlardı…
Ülke gündeminin yoğunluğundan ya da sıcak havalardan dolayı seçmenin tansiyonunda, ekonominin nabzında sorun çıkma riskinden olsa gerek, eskisi gibi siyasetçilerimizi, çarşı pazarlarda göremiyoruz…
Bence suç onlarda değil Bursa Pazarcılar Odası Başkanı Mehmet Çakman’da!
İktidar, muhalefet ayırmaz, Bursa milletvekilleri, bakanları Bursa’ya geldiklerinde mutlaka onları Tuzpazarı’nda kahvaltılı organizasyonlarda ağırlardı önceleri…
Kahvaltı sonrası da pazarı dolaştırırdı…
Tezgâhlardaki etiketleri görünce coşardı bazı siyasetçilerimiz, pazarcı önlüğü giyip, “Gel vatandaş gel çalan vermez bu fiyata” diye seslenerek satış da yaparlardı…
Hiç unutmam bir defasında AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala’yı ağırlamıştı…
Yanılmıyorsam, Efkan Bey’in Bursa’dan ilk adaylık dönemiydi, yerel basını fazla tanımadığı için o gün emekli vatandaş gibi yaklaşıp satış yaptığı tezgâhtan iki kilo patates soğan almıştım…
Yeni organizasyonlar yapmak yerine eskilerinin fotoğraf ve videolarını paylaşıyor artık Çakman sosyal medyadan…
İyi de yapıyor, pazar tezgâhlarındaki etiketleri, günümüzdekilerle kıyaslama fırsatı buluyor, fiyat nostaljisi yaşıyoruz sayesinde…
Baktım önceki gün de AK Parti Bursa önceki dönem vekillerinden Hakan Çavuşoğlu’nun başbakan yardımcısı olduğu 2017 yılına ait kısa bir Tuzpazarı ziyaret videosu paylaşmış…
Hem de kiraz tezgâhının başında poz vermişler medyaya!

Ne günlermiş be dedim!
Şimdi, iktidar partisinden bir milletvekili kiraz tezgâhının önünde veya arkasında aynı pozu verse, Nobel Cesaret Ödülü alır!
Neden mi?
Kurtlu kirazın kilosu 800 lira!
Pazarcılar bile satarken “Dalları bastı kiraz, yolları kesti kiraz… Al bu kirazdan kalmaz birazdan… Kirazlar Napolyon” demeye korkuyorlar!
Gerçekten de Napolyon kirazı ama “para, para, para” diyen Napolyon’un kirazı!
Hadi kirazdan vazgeçtik, limon tezgâhının önünde poz versin siyasetçilerimiz ona da razıyız!
YANIYOR CİĞERLERİMİZ, CANLARIMIZ…
Çarşı pazar ve havaların normalin üzerindeki sıcaklığı yetmezmiş gibi ülkemizin dört bir yanından gelen orman yangını haberleri de içimizi yakıyor, kavuruyor…
Sakarya, Bilecik’teki yangınların külleri, kentimize kadar gelmesi yaşadığımız felaketin büyüklüğünün acı bir göstergesi…
Eskişehir’deki yangın söndürme çalışmaları sırasında şehit olan orman işçilerimize ve AKUT çalışanlarına Allah’tan rahmet, yaralanan kahramanlarımıza şifalar diliyorum…
Büyük fedakârlıklarla yangınları söndürmeye çalışan tüm görevlilerimize, bölge halkına gayret kuvvet ver…
Her kim ki, ormanlarımızı bilerek yakıyorsa, onları da mübarek Cuma günü hürmetine, iki cihanda da yak, Allah’ım!