Patlak veren sahte diploma skandalına dair köşemden ve sosyal medyada yaptığım esprili paylaşımları beğenen bir okur dostum, teşekkür amaçlı ilginç bir görsel göndermiş…
Ne mi?
1993 yılına ait Milliyet Gazetesi’nin birinci sayfasının görüntüsünü…
Gazetenin sürmanşetini görünce, ister istemez gülümsedim ülkemin kaderine acı acı…
32 yıl önceki gazetedeki “Diploma skandalı” başlıklı özel haberi okurken sanki bugünkü gazeteleri okur gibiydim…
Eğitim haberleri ve TV programlarıyla ekol haline gelmiş güvenilir gazeteci Abbas Güçlü’ye ait özel haberin özetinde aynen şöyle yazıyor:
“Hacettepe Üniversitesi’nden parayla sahte diploma alan eczacılar, mühendisler, iktisatçılar piyasada cirit atıyor.
Sahte diploma almak için evini satanlar var. Bugüne kadar sahte diploma alanların sayısı ve bu diploma ile hangi kurumlara girdikleri bilinmiyor.
Yetkililer bu sahtekârlığı önleyemediklerini itiraf ederken, dört kişi oldukları belirlenen sahte diploma çetesi elebaşının yurtdışına kaçtığı ileri sürülüyor…”
Tam 32 yıl önceki sahte diploma skandalıyla, bugünlerde yaşanan sahte diploma skandalı arasında ne fark var?
Üniversitelerin adı değişiyor…
İktidardaki partinin, ülkedeki rejimin adı değişiyor…
Milliyet’in patronu ve yayın politikası değişiyor…
Bu ülkede değişmeyen tek şey, ne yazık ki her türlü sahtekârlığı mubah gören bunu meslek edinen karaktersizler!

Her dönem, yeşerecek iklim buluyorlar kendilerine…
Gerçek diplomalılar işsizlikten kıvranırken sahte diplomalıların prim yaptığı, köşeyi döndüğü bir ülkenin iki yakası bir araya gelir mi?
32 değil 62 yıl da geçse manşetimiz değişmez!
Depremleri, orman yangınları gibi sahtekârları da bitmez bu ülkenin!
ABDALA MALUM OLURMUŞ!
Dünkü yazımda;
Gemlik Belediyesi’nin düzenlediği konferansa katılan Japon deprem bilimci Yoshinori Moriwaki’nin depremlere karşı alınması gereken genel ve bireysel önlemlere değinmiştim…
Yazımın sonunu da biraz umutsuz bir kafiyeli cümleyle bağlamış, “Ah Moriwaki ah, o dediklerin bizde gerçekleşmez olmayınca hak emrivaki!” demiştim…
Abdala malum olurmuş, yazımı gazeteye gönderdikten iki üç saat sonra merkez üssü Balıkesir Sındırgı olan 6.1 şiddetinde depremle yine yüreklerimiz ağzımıza geldi.
Bursa dahil çevre illerden de hissedilen depremin en şiddetli hissedildiği Balıkesir’de yıkılan binaların olduğu haberlerine üzülmemek elde değil…
Elin oğlu 8.8 şiddetindeki depremini tek binası yıkılmadan atlatıyor, biz daha 6.1 şiddetinde bile yıkılıyoruz…
Boşuna demiyorum ah Moriwaki ah diye!
Yapı stokumuzu güçlendirmek, riskli binalarımızı depreme dirençli hale getirmek için hala Bursa’dan geçecek treni bekler gibi bekliyoruz…
Fay canavarı da bizi…
Bakalım hangimiz daha sabırlı çıkacak!