İnsaf yasası da şart!

Son yıllarda toplumda şöyle bir tehlikeli algı oluştu…

“Nasılsa af çıkar, yırtarız!”

Suç ve ceza kavramının caydırıcılığına gölge düşüren ve toplumdaki adalet duygusunu zedeleyen bu algının oluşmasında torba yasalara konulan çeşitli aflar…

Bazı kurnaz vatandaşların devletin iyi niyetle çıkardığı bu aflardan yüz bularak, kanunları, kuralları, yönetmelikleri suiistimal ettikleri bir gerçek…

Nasılsa af çıkar diyerek, ekonomik durumu iyi olduğu halde vergisini ödemiyor. Vergiye vereceği parayı başka yatırımlara kaydırıyor…

Nasılsa af çıkar diyerek, beş kat imarlı yerine on kat çıkıyor…

Nasılsa af çıkar diyerek, gelen cezaları, aldığı kredileri, kestiği çekleri, senetleri hatta faturaları bilerek ödemiyor…

Nasılsa af çıkar diyerek, okulunu asıyor, gitmiyor derslerine, yan gelip yatıyor!

En kötüsü de, bugün cezaevlerinde en adi ve yüz kızartıcı suçlardan yatanların bile af çıkar beklentisi içinde olması…

Bugünlerde yine umutlandılar!

Bakalım yakında TBMM’ye gelecek olan infaz yasasında düzenleme adı altındaki aflardan kimler yararlanacak?

İnşallah, ‘Rahşan Hanım’ affındaki gibi toplum vicdanını yaralayan bir yasa çıkmaz, gerçek kader mahkûmlarının yerine suç işlemeyi meslek edinenler bırakılmaz!

Çıkarılan bu aflardan bir defaya mahsus yararlanma şartı konsa hadi normal ama aynı aflardan defalarca yararlananların olduğu söyleniyor.

Acı olan, itiraz edilen, tepki çeken en hassas nokta da bu işte!

Bu durumda ne oluyor?

Devletine, milletine, yaşadığı çevreye saygılı olan, kanunlara, kurallara uyan namuslu, dürüst vatandaşların, şirketlerin, işletmelerin gücüne gidiyor…

Dürüstlükleri cezalandırılıyormuş hissine kapılıyorlar ister istemez…

Haksız da sayılmazlar…

Eşinden dostundan döviz veya altınla borçlanarak, malını, mülkünü değerinin altında satarak, bankadan yüksek faizli kredi alarak vergisini aksatmadan zamanında ödeyenler…

Evini, iş yerini imar yasasına, yönetmeliğine uygun olarak yapanlar…

Gelen cezaları, faturaları, kredisini, çeklerini, senetlerini gününde ödemek için gecesini gündüzüne katarak çalışanlar…

Eğitimini aksatmadan tamamlayanlar…

Suç işlemekten, başını belaya sokmaktan, her türlü şiddetten, terörden uzak duran, kanunlara, yaşadığı çevreye, kadına, çocuğa, hayvana, doğaya saygılı, namuslu, dürüst insanlar haliyle alınıyor ve haklı olarak şu yorumu yapıyorlar:

“Biz de kapılırsak afların cazibesine, ülke döner yarı açık hapishanesine!”

Bu af adaletsizliğini önlemenin tek yolu, o insanları, kurumları da, ekonomik ve ahlaki fedakarlıklarını ödüllendirecek, gönüllerini alacak insaf yasasını da torba yasaya koymalı!

Böyle bir jesti hak ediyorlar…

Torbadan, hep taş çalanlara çıkmasın tombala!