Abdal Meydanı’ndaki simit ve tahinli pide kokulu masalarının birinde oturmuş Çaycı İsmail abimizin tavşankanı çayını yudumluyorduk dostlarla…
Sohbetin en demli anında, beli iki büklüm olmuş, yürümekte zorlanan temiz giyimli yaşlı bir ihtiyar geldi masamıza…
“Çok güzel ipek keselerim, yün çoraplarım var vereyim mi birer tane?” dedi.
Çok acayip kir çıkarıyormuş, bir alan bir daha alıyormuş…
Onca masa dururken niye bize geldi? Çok mu belli oluyordu kirlendiğimiz?
Huylandık açıkçası…
“E alırlar tabii dedem, insanlık çok kirlendi, bir keseyle arınması kolay değil” esprisi yaptık.
Bu arada…
Ömrünün belki de uzatma dakikalarını oynayan, sıcacık evinde veya parkta eşiyle, torunlarıyla vakit geçirmesi gereken yaşlı ve yorgun amcamızın hala çalışıyor olmasına hem üzüldük hem takdir ettik.
İhtiyacımız olmadığı halde, sırf ekonomik destek olma amacıyla kimimiz kese aldık, kimimiz çorap…
Aldık ama gitmeye niyeti yoktu…
Konuşmak, bir şeyler anlatmak ister gibiydi…
Bir çay da keseci ihtiyara ısmarladık…
Çayı gelmeden başladı konuşmaya…
Öğretmen emeklisiymiş meğer…
“Benim yetiştirdiğim öğrenciler var ya, hepsi okudular büyük insan oldular” derken, gururu sesine yansıyordu.
Derken, pantolonunun paçalarını sıvayıp damarları dışarı fırlayan ayaklarını gösterdi… Aynısı kollarında da vardı…
Vücut geliştirme sporu yapanlar gibiydi…
“Ameliyat olmasaydım, çoktan göçmüştüm dünyadan… Sağ olsun profesör evladımdan! O yaptı ameliyatımı” dedi ihtiyar keseci…
Profesör evladı olan bir insanın bu yaşta, sağlık sorunlarına rağmen çalışması garibimize gitti tabii…
Yalan mı söylüyordu acaba?
Anlattıkları hayal dünyasına ait kurgudan ibaret miydi?
“Evladım dedim ama öz evladım değil, okuttuğum öğrencilerimden biriydi! Sağ olsun beş kuruş almadan yaptı ameliyatımı” deyince kuşkularımız bir nebze azaldı.
Peki ya kendi çocukları yok muydu?
Varsa, babalarının bu yaşta çalışmasına gönülleri nasıl razı geliyordu?
Çekinerek sorduk…
Önce yutkundu. Sonra bardağındaki son yudum çayı içti ve usulca ayağa kalkıp, “Hadi ben gideyim, kese siparişlerim var, onları yetiştireyim” diyerek uzaklaştı yanımızdan…
YAŞASIN SİMİDE ZAM YOK!
Aralarında Bursa’nın da olduğu 4 büyük şehrin Simitçiler Odaları ortaklaşa karar alarak Ocak ayına kadar simide zam yapmama kararı almışlar.
Sağ olsunlar!
Bu kararı, vatandaşın alım gücünü gözetmek, sofrasını korumak amacıyla Ticaret Bakanlığı ile yaptıkları istişare neticesinde aldıklarını da ifade etmişler…
Açıklamadaki, “artan maliyetlere rağmen” cümlesi, kararın seve seve alındığının göstergesi!
Aynı duyarlılığı ekmek fiyatlarında da bekliyoruz!
Fırıncılar da yılsonuna kadar ekmeğin fiyatı ve gramajıyla oynamasınlar!