TR-Düşünce Kulübü’nün geleneksel çaylı-simitli sohbet etkinliğine konuk olan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’dan, ilçeye yaptıkları çalışmaları ve hedeflerini dinledik.
Gündeme dair önemli açıklamalarda da bulundu.
Yıldırım’ın tarih kokan kadim ilçe olduğunu belirten Başkan Yılmaz’ın özellikle kentsel dönüşüm konusuna sosyolojik ve felsefik yaklaşımları dikkat çekiciydi…
Neler mi dedi?
“Şehir de insan gibidir… Taşın bir ruhu, dünyanın yaşı vardır…
İnsanlara huzur veren binalar yapmak, mekanlar yaratmak lazım… Huzurun olmadığı mekanlar ceset gibidir!
Kent kültürünü, hatırasını bozmadan hizmet etmeli…
Bursa çok daha iyi planlanabilirdi” dedi…
Başka?
“Kentsel dönüşümde ana unsur binalar değil insanlar olmalı…
Mahalle kültürünü yaşatmalıyız… Buna Mevlana Mahallesi’ndeki dönüşümü örnek gösterebiliriz…
Biz Yıldırım Belediyesi olarak kentsel dönüşüm projelerinde de sosyal-kültürel çalışmalarımızda da bu gözle ve mantıkla hareket ediyoruz…
Şu ana kadar yaptığımız kentsel dönüşüm projelerinde halkla uzlaşma oranımız yüzde 90’ın üzerindedir” dedi…
Ve, hizmet dönemi sonundaki hedefini de söyledi:
“Bakanlığımızın ve özel sektörün de desteğiyle 30 bin konut!”
Kent kültürünü, hatırasını bozmayan, insanlara huzur veren, mahalle kültürünü yaşatan binalardan söz edince, aklıma nedense hemen Doğanbey-TOKİ Konutları geldi…
Sohbetin soru-cevap bölümünde, “Siz, o dönem Osmangazi’de belediye başkanı olsaydınız? Bu projeye imza atar mıydınız?” diye sordum…
Siyasete kaçmadan samimi bir cevap verdi Başkan Yılmaz…
Doğanbey-TOKİ’nin makul bir proje olmadığını, kendisi dahil hiçbir belediye başkanının böyle bir projeye izin vermek istemeyeceğini söyledi…
Demek ki, o projede, belediye başkanlarını da aşan bir şeyler olmuş…
Yoksa ülkemizdeki kentsel dönüşüm projelerinin en kötü örneği olarak tarihe geçmezdi Doğanbey-TOKİ!
Şehrin göbeğinde ceset gibi durmazdı!
Yıldırım’ın en sıkıntılı sorunlarından biri de kaçak yapılaşma!
Belediye başkanlığında ikinci dönemini yaşayan Başkan Yılmaz’ın, bu konuda söyledikleri de çarpıcıydı…
Bursa’da en çok yıkım yapan belediye olduklarını vurgulayarak şu yorumu yaptı:
“Fakat, caydırıcı cezalar verilmedikçe, örneğin kaçak binasını devlet olarak kamulaştırmadıkça işimiz zor! Üç defa yıkıyoruz vatandaş dördüncüye yapıyor! Yaptığı yalnız kul hakkına değil şehir hakkına da giriyor. Çünkü kaçak yaptığı binasına yasal bina yapanlarla aynı belediyecilik hizmetlerini, altyapıyı bekliyor sonra… Bu adaletsizliktir…”
Meslektaşım ve sayfa komşum Namık Göz’ün, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’le ilişkisi ve belediye meclislerinde yaşanan gerginliklere dair sorusuna verdiği cevap da dikkat çekiciydi Oktay Başkan’ın…
Neler mi dedi?
Neler demedi ki!
Merak edenler, lütfen bknz. Namık Bey’in köşesine!