Sahte diplomaya isyan eden AK Partili!

Yargıya intikal eden iddialar vahim!

400 civarında kişiye para karşılığı üniversite diploması satılmış…

En acısı da sahte diploma alanlar arasında akademisyenlerin de olması!

Düşünebiliyor musunuz, bu sahtekârlar görev yaptıkları üniversitelerde on binlerce öğrenciye ders verdi, notlarıyla kiminin geleceğini yaktı kimine gerçek diploma verdi…

Ya listede yer aldığı söylenen hukukçu, bürokrat, doktor, iş dünyası ve medya sektöründen isimlere ne demeli?

Bu sahtekârların sıralı tam listesi açıklansa yer yerinden oynar diyorlar…

Yer yerinden oynasa da eminim utancından yerin dibine giren olmaz!

Sahte diploma alanlar arasında siyasetçilerin de olduğu söyleniyor…

Buna şaşırmam, çünkü seçim dönemleri adaylarda aranılan önemli bir kriter, eğitim düzeyi!

Özellikle AK Parti bu konuda çok hassas…

Yalnız milletvekilliğinde değil il ve ilçe yönetimlerinde üniversite mezunu olanlar tercih ediliyor…

Hatta bir üniversite bitirmiş olanlara bile lise mezunu gözüyle bakılıyor…

Son genel seçimde milletvekili aday adayı olan bir AK Partiliden mülakat anısı dinlemiştim…

Eğitimiyle ilgili soruya, yurtdışından bir üniversite bitirdiğini, ikincisi de açıktan okuduğu cevabını verince, mülakatı yapan parti büyüğü yüzünü ekşitmiş:

“Yetmez, doktora, yüksek lisans da yapman lazım… Bak benim çocuklarım üniversite üzerine üniversite okuyorlar! ”

Bunun üzerine aday adayı dayanamamış:

“Çocuklarınız çok şanslı efendim! Benim babam sizin gibi siyasetçi değil küçük esnaf… Ben hem çalışıp hem partimizin her etkinliğine koşturmaktan okumaya ancak bu kadar vakit bulabildim!”

Tabii o mülakatın sonucu malum!

Onun gibi AK Parti’de siyasi geleceği eğitime takılanları sayısı çok var…

İşte onlardan biri de partinin emektarlarından Yıldırım ilçe eski başkanı Hüdai Yazıcı…

Sahte diploma haberlerini duyunca, dayanamamış sosyal medya hesabından içini dökmüş…

Hem de ne dökmek…

Yaptığı şu samimi özeleştirisiyle diğer eğitim mağduru arkadaşlarının da sesi olmuş adeta:

“… Eğer bu 400 kişi sahte diplomayla profesör olduysa, acaba kaç kişi mühendis, kaç kişi akademisyen, kaç kişi belediye başkanı, vekil, kaç kişi hakim, savcı, avukat vs.vs…

Aklımda o kadar deli sorular var ki…

Kime hangi makamda nasıl güveneceğiz?

Güven kayboluyor…

Ahlak kayboluyor…

…Siyasette var olunca hep diploma krizi yaşadım… Siyasette ön kesmenin en kolay yolu…

Benim emeğimin onda biri kadar partide emeği olmayanlar, belediye başkanı oldu, vekil oldu, bakan oldu.

Diplomamız yok diye hep geri dur(durul)duk… Ama hiçbir zaman sahte diploma veya denkliği olmayan ülke dışı diplomalara heveslenmedik.

Çünkü bu diploma işinde sahtekârlık yapan adamdan kimseye fayda gelmez…

Her türlü sahtekârlığı çok kolay yapar!”

Hüdai Bey’in son cümlesi, yazımızın öznesi, sahte ‘para’fesörlere de kapak olsun!