Siyasetin ballıları ve ahlıları

Her zaman derim…

Bir insanda siyaset şansı olmaya görsün… Hiç ummadığı makamlara yükseliveriyor hem de hiç beklemediği anda…

Aklından bile geçirmezken bir de bakar ki yakasında milletvekili rozeti!

Çıkmış TBMM’de kürsüye, üzerinde lacivert takım elbise, yemin ediyor heyecan içinde.

Koşmadan, terlemeden, maddi manevi yorulmadan, strese kapılmadan, parti binalarında, genel merkez kapılarında yatıp kalkmadan, şıp diye giriveriyorlar listelere…

Buna siyaset şansı mı demeli, yoksa siyaset kısmeti daha mı uygun düşer?

İlahi bir torpilleri var sanki…

Bir de bunların tam tersi var…

Onların isimleri de olsa olsa siyaset mağdurlarıdır ya da konjonktür kurbanları!

Siyasi hedeflerine ulaşmak için yıllarını verirler…

Maddi manevi koştururlar… İşinden, gücünden, ailesinden feragat ederler. En güzel zamanlarını partisine harcarlar.

Gece gündüz, cumartesi pazar, bayram düğün cenaze demez partililerin her etkinliğine koşarlar.

Özveriden, kavgadan kaçmazlar.

Kongrelerde ayak oyunlarına kurban gitmemek için gerekirse oyunun kralını öğrenirler…

Sonra tam siyasi hedefine ulaşmaya ramak kalmışken, milletvekili aday listesine bir bakarlar yine dobrovski!

Hele bazıları, bahtsız bedevi gibidirler…

Nihayet şeytanın bacağını kırdım, seçilebilir yerden listeye girdim diye sevinirken, bu sefer de partisi seçim barajına takılır.

Vekillik umutları, yine suya düşer!

Bu iki durumu yaşayan örnekler çoktur Bursa’da…

İsimlerini yazsam köşeme sığımaz!

Bazıları kaderine razı olup, siyasetten uzaklaştı…

Ama yenilen pehlivan güreşe doymaz hesabı hala aralarında umudunu koruyanlar da var…

Şimdi 2028’deki genel seçimi bekliyorlar yine umutla…

Seçimin daha erken olması için de gizlice dua ediyorlar:

“O seçim bu seçim… Allah’ım, ben de ne olur vekil olayım, geçmeden içim!”

BESOB’DA TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ ŞART!

Geçtiğimiz günlerde BESOB’a bağlı esnaf odalarında 1 Ocak’ta başlayacak kongre hazırlıklarına değinmiştim…

Bir de uyarıda bulunmuştum, seçimi riskte atmak istemeyen başkan adaylarına; kongrede üyelerine çam sakızı çoban armağanı vermeyi düşündükleri hediyeleri (promosyonları), oy kullanma işlemi bitmeden vermemeleri konusunda…

İşte o yazıma bazı okurlarımızdan çok ilginç ve harika öneriler geldi…

Esnaf odalarının eski etki ve yetkilerinin kalmadığına dikkat çekerek, kapatılmasını ve BTSO’daki gibi komite temsilcisi sistemine geçilmesini önerenler de vardı…

Odasının hiçbir işlevi olmamasına rağmen oturduğu koltuktan yıllarca kalkmak istemeyen başkanları kongrelerde üzmemek için tüzüklerine “seçilen ölene kadar görevde kalır” maddesi eklenmesini önerenler de…

Her iki öneriyi de destekliyorum…

İkinci öneriye siyasi partiler de sıcak bakabilir aslında!