Hava Durumu

Unutulmuş birer birer…

Yazının Giriş Tarihi: 05.09.2025 08:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.09.2025 08:05

Huzurevi sakinleri, kent estetiği ressamlarıyla desteğiyle yaşadıkları ortamdaki duvarları tuvale döndürmüşler…

Haberde böyle diyordu…

Renk renk boyamışlar duvarları boydan boya…

Merak edip baktım yaptıkları sanatsal eserlere…

Neler yapmışlar neler!

Biri yalnızlığın dayanılmaz hüznünü yansıtmış…

Bir diğeri, en sevdikleri tarafından unutulmanın, terk edilmenin tarifsiz acısını…

Bitmeyen dünya işlerinin yoğunluğundan dolayı, uzun zamandır ziyaretlerine gelmeyen hayırlı evlatlarının portresini yapmaya çalışanlar da olmuş titreyen elleriyle…

Yüzüne, gülüşüne, kokusuna hasret kaldıkları torunları belki bir hafta sonu gelirler umuduyla, rengârenk balon resimleri yapıp, o balonları gizlice akıttıkları gözyaşlarına bağlayanlar da…

Odasının tel örgülü küçük penceresinden umutla yollara, kapılara bakan dalgın, buğulu ve beklemekten yorgun düşmüş gözlerin resmini de yapmışlar…

Gözlerin hepsi aynı çaresizliğin tonlarında!

Onları huzurevine düşüren gerçekleri yansıtan yağlı boya resimlerinde, pişmanlığın, hayal kırıklıklarının yedi tonunu görmek mümkündü…

Kan kırmızı renkli kırık kalpli grafitiler de can alıcıydı…

“Unutulmuş birer birer/eski dostlar eski dostlar” ve “Kader diyemezsin, sen kendin ettin” şarkısını tuvaline işleyenler de vardı…

Hayattan yedikleri fırça darbelerini tuvallerine aktaran huzurevi sakinleri, sergiledikleri yetenekleriyle kırk yıllık ressamlara taş çıkartmışlar…

“Mutluluğun resmini yapmak kolay sen asıl unutulmuşluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diye meydan okumuşlara adeta…

Demeyi çok isterdim ama o etkinlikte, sadece sevdikleri tarafından unutulan, tutulmayı, öpülüp sevilmeyi bekleyen nasırlı ellerini boya kutularına bandırıp, duvarlara hasretin izlerini çıkarmışlar…

Huzur veren kaderlerine el sallarcasına!

SAHTE ASTRONOT- SAHTE KOMİSER!

Bizde sahte hakim, savcı, polis vatandaşı telefonla arayıp dolandırıyor…

Japonya’da ise sahte astronot!

Aradaki mesleki farkı görüyor musunuz?

Habere göre;

Sahte astronot, sosyal medyadan tanıştığı yaşlı Japon kadına, “Şu an uzayda, yabancı bir cismin saldırısı altındayım. Acil oksijene ihtiyacım var. Bana para gönderir misin, oksijen almam lazım!” demiş…

Kadın da saf saf inanmış, 6 bin 700 dolarını söylediği hesaba yatırmış…

Resmen harakiri yapmış!

Bizim sahte hakim, savcı ve polis numarasıyla vatandaşları yıllardır dolandırmaktan vazgeçmeyen telefon dolandırıcılarına bu haber bir ders olsun!

Siz de biraz yaratıcı olun, değişik mesleklere de yönelin kardeşim!

Elin dolandırıcıları uzaya çıkmış, siz hala telefonda polis telsizi dinleterek milleti terörle korkutmaya çalışıyorsunuz…

Hangi çağda yaşıyoruz?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.