Bursaspor eski başkanlarından merhum İbrahim Yazıcı, ölümünün 12. yıldönümünde dostları ve taraftarlarca rahmetle, dualarla, özlemle anıldı.
Sosyal medyadaki paylaşımlar duygu yüklüydü…
Unutulmamak ne güzel!
Unutmak mümkün mü efsane Başkanı?
Futbolun ne kadar nankör ve vefasız bir spor dalı olduğuna, rahmetlinin Atatürk Stadı’nda ıslıklandığı, istifaya davet edildiği gün, bir kez daha tanık olmuştuk…
Tarihinde ilk kez Süper Lig şampiyonu yaptığı takımın taraftarlarından, hak etmediği kötü tezahüratları acı bir tebessümle izledikten sonra gözleri dolu, kalbi kırık bir şekilde şeref tribününden ayrılışı, bu satırları yazarken bile gözümün önünde…
Yazıcı ve teknik direktör Ertuğrul Sağlam’a o stadyumda taraftar, gururu da hayal kırıklığını da yaşatmış, hem şampiyonluk hem veda gözyaşları döktürmüştü!
“Efsane, şampiyon başkan” başlıklarıyla manşet atan spor basınının U dönüşü yaparak taraftarın “yönetim istifa” çağrılarına çanak tuttuğu, Bursaspor’un vefa anlamında 3. Lig’e düştüğü sezondur o sezon!
Dilerim, bugünkü Bursaspor Başkanı Enes Çelik ve yönetimi, aynı vefasızlıkla karşılaşmazlar…
İbrahim Başkan’ın kulüp yöneticiliği ön planda olsa da ayrıca siyasetçi kimliği de vardı…
Bursa ve Muğla’dan iki dönem ANAVATAN Partisi milletvekilliği yaptı…
Rahmetlinin Bursaspor’a katkısı çoktu fakat siyaseten kente faydası oldu mu derseniz, en büyük hizmeti olarak Erdem Saker’in 1994’teki yerel seçimlerde büyükşehir belediye başkan adayı yaptırmasını örnek gösterebiliriz…
Erdem Bey, önceki gün sosyal medya hesabında paylaştığı o süreci, sevgili meslektaşım ve sayfa komşum Namık Göz, dünkü köşesinde yazmış…
Yazıcı sayesinde İstanbul’da görüştükleri ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, “İbrahim’in adaylık teklifini niye kabul etmiyorsun?” diye sorunca Saker, şu esprili cevabı veriyor:
“Ben mühendisim, benim için iki kere iki dört eder ama siz siyasetçiler için bu rakam değişebiliyor!”
Bunun üzerine Mesut Bey, “Söz, sen adaylığı kabul et, görev yaptığın sürece iki kere iki hep dört edecek” diyerek, onu adaylık konusunda ikna etmeyi başarıyor…
Peki tutmuş mu sözünü?
Tuttuğunu da, Volvo’nun Bursa’da fabrika kurmasına izin vermemesini örnek göstermiş…
O yatırımın ortakları arasında kardeşi olmasına rağmen Mesut Bey, telefon açıp nedenini bir gün olsun sormamış…
Hatırlıyorum…
Gazeteci olarak bizler de Saker’in Volvo konusundaki bu direncine tanık olmuş, aynı direnci Karsan ve özellikle Cargill projelerinde de göstermesini beklemiştik.
Yine yanlış hatırlamıyorsam…
AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan ANAP’lı bir diğer Bursa milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır da 2004’teki seçimlerde Erdem Bey’in AK Parti’den belediye başkan adayı olması için çok çaba göstermiş ama ikna edememişti…
Bu vesileyle Saker ve Yalçınbayır’a sağlık ömürler, Yazıcı ve Yılmaz’a Allah’tan rahmet diliyorum…