Sırada kim var?

Mühendislik kolay iş değildir, dikkat ister, her bir ayrıntıyı hesap etmeyi, hatta en kötü senaryoya bile hazır olmayı gerektirir.

Bu coğrafyada “ben futbol mühendisiyim” diye geçinen, ancak ‘baraka’ bile inşa etme yeterliğine sahip olmadığı için onlarca kulübü enkaz altında kaderine terk eden tipler sayesinde, ülke futbolu gırtlağına kadar borca batmış, karşılığında futbol değil, garip bir oyun izlemek zorunda bırakılmıştır.

Bundan Bursaspor’un da ziyadesiyle nasibini aldığını söylersek yanlış olmaz.

İşte o tipler, depremde yıkılan binaların hırsız müteahhitleri gibi, yurt dışına sıvışmadıkları ya da yargı karşısına çıkarılmadıkları için hala etrafımızda top çevirmeye, yeni kurbanlar keşfedip, kulüpleri kandırmaya devam ediyorlar.

*

Bu ortamda, adına ‘transfer’ denen uyuşturucu tuzağına düşmeyen ender kulüplerden biriyiz.

Bataklıkta oltayla balık avlanmaz diye bilirdik ama gördük ki mümkünmüş.

Bunu bize gösteren de değerli Başkan Enes Çelik ve işinin ehli olduğu her attıkları adımdan, her verdikleri karardan belli olan transfer timiydi.

Geride bıraktığımız sezon fayda/maliyet analizini mükemmele yakın yapan, müzmin sakatlar haricinde kadroya dahil ettikleri her isimden verim alan o tim, birinci lig için de av sezonunun açılışını yaptı.

Doğrusunu söylemek gerekirse fena da giriş yapmadılar, hatta tahminimden daha agresif bir başlangıç olduğunu söylemek durumundayım.

Yeni formaların 4 yeni sahibi, camianın yüzünde bir tatlı tebessüm yaratmakla birlikte, şimdi herkes yeni formasyonların yer aldığı zihin tahtalarında, kalan pozisyonlar için isimler yazıp, yeni adaylar arıyorlar.

Medya olarak bizler de elde ettiğimiz en küçük her istihbaratın peşine, bir büyük balık görmüş gibi takılıyoruz.

E işin keyifli tarafı da bu, itiraf edelim…

Ancak sorumluluk sahibi olan, kriz anında camı değil, kafası kırılacak olanlar haklı olarak bunu eğlenceli bir meşgale gibi görmediklerinden, daha titiz ve etraflıca düşünmek, hareket etmek mecburiyetindeler.

Şu bir kaç günlük ‘es’in sebebi de sanıyorum bu.

Süper ligde sezonun devam etmesi, play of maçlarına son noktanın henüz koyulmaması da bunun nedenlerinden biri.

Başta dedik; takım mühendisliği zordur, sabır/emek ister.

Her pozisyon için ayrı ihtimaller, birbirine bağlı bütün pozisyonların uyumlu korelasyonu için de bütüncül bir tahlil ister.

Bu açıdan, biraz topa basmakta, top çevirmekte, sakinliği muhafaza etmekte fayda var.

Ha! Bana sorarsanız, sırada hangi transferler var diye;

Ben önceliği sol bek pozisyonuna veririm, bu mevki için aday ismi bile yazılmadı.

Santrfor ve kenar zaten eli kulağında…

Gençlerin de bu kadroya monte edileceği düşünülürse, bence aslında yolların ayrılacağı oyuncular için daha yorucu bir görüşme trafiği bizi bekliyor diyebilirim.

Umarım sorun çıkmaz.