3 maçta 30 milyon kişi…

Sezon başını bırakın, bundan bir-iki ay öncesinde bile böyle bir tablonun ortaya çıkacağını kimse hayal etmiyordu…

Bu hedef planlar arasında vardı ama yeni yılın başında bile kimse aklından geçirmiyordu…

Partizan deplasman yolculuğundan üç, bilemediniz dört gün önce kulüp başkanı Sezer Sezgin’le sohbet ettik…

Laf arasında, ‘Obradoviç’in takımını nasıl yeneceğiz?’ diye bir cümle geçti…

Ama ikimiz de rakip kim olursa olsun, maçın sahada kazanıldığını atlamıştık…

Örnekleri çoktur…

Düşük bütçeli takımların büyük takımlar karşısında kazanması sporun içinde sürpriz gibi görünse de karşılaşılan bir durumdur…

Yani ihtimal dahilindedir…

Frutti Extra Bursaspor’unki de öyle bir şey…

Bu bütçesi küçük, yüreği büyük takım çıktı, bir-iki ay içinde Avrupa’nın önemli kulüplerini dize getirdi ve iki numaralı kupasında finale yükseldi…

Bununla da yetinmedi, o yoğun maç trafiğinde ING Basketbol Süper Ligi’nde tarihinde ilk kez play-off’a yükseldi… 

Baştan sona başarı öyküsü…

İşin başına gelecek olursak Sezer Sezgin, Martin Luther King'in dediği gibi; “Benim bir hayalim var.” dedi, Çekirge Spor Salonu’ndaki o hedefini gerçekleştirmek için çok çalıştı, asla yılmadı…

İyi bir sponsora, sırtını dayayacağı bir dağa ihtiyacı vardı, Uludağ markasını arkasına aldı…

Günümüz spor kulüplerinin hemen hepsinde ciddi sponsor desteği söz konusu…

Ama Uludağ İçecek AŞ. ve markası Frutti Extra ile Bursaspor’un birlikteliği bambaşka bir seviyede…

Çünkü Uludağ İçecek AŞ. dediğiniz zaman dört önemli isim ön plana çıkıyor…

Mehmet Erbak, Levent Kızıl, Ömer Kızıl ve Mete Öz…

Türkiye’de ya da uluslararası alanda hangi spor branşında bir lobiye ihtiyaç duyarsanız çalacağınız ilk kapılardan biridir Levent Kızıl…

Bursaspor’da ve Türkiye Futbol Federasyonu’nda yaptıkları orta…

Öyle her babayiğidin harcı değildir genç yaşta 

TFF’de milli takımlar sorumluluğunu üstlenmek…

Ömer Kızıl da Mehmet Erbak önderliğindeki Uludağ İçecek AŞ’nin başkanvekili unvanıyla 1930’da kurulan markanın kat ettiği aşamaların, bir dünya markasına doğru ilerlemesinin en önemli mihenk taşlarından biri…

İşte Levent ve Ömer Kızıl sadece isim sponsorluğuyla değil, bilgi birikim ve becerileriyle Sezer Sezgin’in yanında yer aldı…

Yola çıkarken, bu düşük bütçeli takımın isim sponsoru Frutti Extra’nın Basketbol Süper Ligi’nde ve uluslararası alanda henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen, Avrupa Basketbolu’nun zirvesi Euroleague’e isim sponsoru olması tezat bir durum gibi görünse de aslında konulan hedefin açık bir göstergesiydi…

Ve o basamakları teker teker çıkması planlanan takım yakaladığı ivmeyle hızlandı ve çok uzak gibi görünen EuroLeague hedefine sadece bir adımlık mesafeye kadar yaklaştı…

Frutti Extra Bursaspor 7Days EuroCup’ta finale yükselerek, olmaz denileni oldurdu, yapılmaz denileni gerçekleştirdi…

Şimdi karşısında Avrupa’nın en köklü kulüplerinden, kupa koleksiyoncusu Virtus Bologna var…  

Vizyoner ve profesyonelce hareket eden Levent Kızıl, Ömer Kızıl ve Sezer Sezgin Bursa’nın iki güçlü markası Bursaspor ve Frutti Extra’nın dillere pelesenk olacak şekilde akıllara kazınmasını başardı…

Kimilerine göre tesadüf gibi görünen bu başarı aslında çok ciddi çalışmanın bir ürünüydü…

Bu üç liderin yanı sıra parkede yılın koçu unvanını alan Dusan Alimpijevic önderliğindeki takım, profesyoneller içinde Nedim Yücel ve Erkan Sağlık gibi isimler arı gibi çalıştı, onlar çok emek verince de iş bu noktaya kadar ulaştı…

Mesela pandemi döneminde yaşanan sıkıntılara birebir şahitlik ettiğimden rahatça söyleyebilirim, takım pozitif vakalar sebebiyle sahaya sürecek oyuncu, organizasyonu yürütecek profesyonel bulamayacak hale geldi…

Ama kimseden gık çıkmadı, kimse en ufak şikâyette bulunmadı…

Yani herkes bir değil, yeri geldi iki ya da üç kişilik oynadı…

Şimdi bu zorlukları aşan takım işin son durağına ulaştı…

Bundan sonrası için artık özellikle maddi destek anlamında iş Bursa’ya düşüyor…

Maddi kısmının altını çiziyorum, çünkü yönetimsel anlamda işler başarılı bir şekilde yürütülüyor…

Yani kimsenin karışmasına, akıl vermesine gerek yok...

İhtiyaç olan tek şey maddi kaynakların arttırılması…

Sadece bu kadar…

Basit bir örnek…

Bursaspor’un final yolculuğundaki Partizan Belgrad, Cedevita Olimpija ve MoraBanc Andorra maçlarını 30 milyonun üzerinde kişi izledi…

Yanlış okumadınız…

30 milyon…

Bu bilgiyi bizzat Türkiye Basketbol Federasyonu yetkilileri Bursaspor’a iletti…

Yani bu artık sportif bir durumu geçti, kentin en önemli konusu haline geldi…

Heykel’den uzaya mekik fırlatmayacaksınız ne yaparsanız yapın bu tanıtımı geçme şansınız yok…

İşte sporda uluslararası başarı böyle bir şey…

O nedenle valilik, BTSO, UİB, belediyeler, OSB’ler, akla kim geliyorsa sadece maddi anlamda takıma ilerisi için destek çıkmak durumunda…

Çünkü alınacak her başarılı sonuç, yol, su, elektrik olarak Bursa’ya geri dönecek…

Akıllı hareket edilirse bu iş ihracat rakamlarına kadar yansır…

Çünkü ucunda Avrupa şampiyonluğu, Euroleague var…

Dünya genelinde yaşanan ekonomik krizin olduğu dönemde Bursa için bundan daha iyi bir tanıtım olabilir mi?

İmkansız…

Frutti Extra Bursaspor’un Avrupa’da elde ettiği bu başarıya rağmen şu ana kadar kasasına girmiş bir para yok…

Basketbolda işler futbol gibi ilerlemiyor…

Yani FIBA ya da ULEB “Gel bakalım. Al sana bu kadar para.” demiyor. 

Tüm masraflar bugüne kadar bireysel ve başta Uludağ İçecek AŞ olmak üzere sponsor destekleriyle karşılandı…

Ama bundan sonrası için Bursa’yı yönetenlerin Bursa’nın tanıtımı adına maddi anlamda Frutti Extra Bursaspor’a destekten başka şansı kalmadı…

Bursa’nın tanıtım işinde fırsat kenti yönetenlerin ayağına kadar geldi…

Başta da dediğimiz gibi eğer Heykel’den uzaya mekik göndermeyecekseniz, Frutti Extra Bursaspor’dan başka tanıtım faaliyetine gerek yok…