Hava Durumu

Asgari ücretli yıldızlar

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 08:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 08:20

Önce Samsunspor, sonra Göztepe karşısında Bursaspor'un aldığı sükseli iki galibiyet Yeşil Beyazlı takımın reytingini yükseltti...
Fotoğrafın geneline baktığımızda aslında başarının sadece bu iki maçla sınırlandırılması yanlış olur...
Çünkü ortada ciddi bir emek var...
Sezon başından beri üstüne koyarak giden Bursaspor'un gençleri bir yerde patlama yapacaktı, işte o patlama iki önemli rakip karşısında yaşandı...
Az ama öz süre alan Çağatay Yılmaz da, leblebi gibi gol atan Batuhan Kör ve Ali Akman da, dışarıdan baktığında, 'Daha fiziki gelişimini tamamlamamış' dediğin Kerem Şen de bir yerde çok ciddi çıkış yapacaktı...
Ve yaptılar da...

Bazıları profesyonel sözleşmeyle birkaç ay önce tanışan Bursaspor'un gençleri mesela şu an asgari ücrete oynuyor...
Yanlış okumadınız, Türkiye'nin konuştuğu ikili; Batuhan Kör ve Ali Akman şu an kulüpten mukaveleleri gereği sadece 2 bin 324 lira maaş alıyor...
Elbette primleri var ama kağıt üstünde hak ettikleri ücret bu kadar...
Aslında doğrusu da bu...
Bu gençler elbette ilerleyen günlerde bol sıfırlı sözleşmelere imzalarını atacak...
Ama şu an bu ücrete oynamak zorundalar...
Çünkü daha hem oyunculuklarının hem de profesyonelliklerinin ilk aylarındalar...
Yani emekliyorlar...
Koşmaları için önlerinde uzun zamanları olacak...
Ali ve Batuhan şu an takımın resmi maçlarda atılan 32 golün 20'sine doğrudan katkıda bulundu...
Gerçekten müthiş bir başarı...
Ancak dediğim gibi şu an daha fazlasını yapmak için çabalamaya devam... Yoksa girdikleri bu büyük denizde boğulup giderler...

OTOMOBİL DE VERDİLER VIP MİNİBÜS DE...

Dedik ya Türkiye Bursaspor'un gençlerini konuşuyor diye...
Aslında konuşulmasından doğal da başka bir şey yok...
Gençlerin elde ettiği bu başarı beraberinde, sahte yorumcuları, popülarite peşinde koşanları getirdi...
Bugüne kadar ne Vakıfköy ne de Özlüce'nin havasını solumamış kişiler, sanki her gün Bursaspor'un Türk futboluna kazandırdığı yeni yeteneklerle zaman geçirir edasıyla yorumlarda bulundu...
'Onu çok iyi tanırım, yetiştiği mahalleyi bilirim, ben buldum, ilkokula ben götürdüm, elini ben tuttum, futbol akademisinde ben keşfettim, vs...' gibi yorumlarla gençler üzerinden nemalanmaya çalışan bir grup türedi...
Bursaspor Kulübü'nün acilen genç oyuncuları kendi kişisel menfaatleri için kullanmaya çalışan bu güruhtan kurtarması gerek...

Yoksa kaybeden hem gençler hem de Bursaspor olur...
Bu konuya neden mi değindim...
Detaylara geçelim...
Mesela şu an kulüpteki bir oyuncunun altına son model sıfır spor otomobil çeken menajer var...
Hatta daha da ileriye gidip VIP minibüsle maçtan sonra özel şoförle stattan aldıran menajerler de söz konusu...
Bir oyuncunun menajeri olmasından daha doğal bir şey yok...
Ama o menajer eğer sadece kendi cebini düşünüp hareket ediyorsa, sıkıntı orada...
Söz konusu menajer eğer oyuncunun gelecek planlamasını yapıyorsa o zaman tamam...
İşte kulübün bu ayrım sırasında devreye girmesi şart...
Oyuncuya doğru yolu gösterecek kişiler kulübü idare edenler...
Bu nedenle Özlüce'de mesailerini harcayan kişilerin sorumlulukları bir kat daha artıyor...

BAŞARISI TESADÜF DEĞİL

Bursaspor PAF Takımı'nda oynadığı günlerden tanırım...
Başka takımlarda da forma giydi, irtibatımız hiç kesilmedi...
Tıpkı Bursaspor'da forma giymiş diğer eski futbolcular gibi...
Göreve geldiği günden bu yana da her fırsatta dile getiriyorum...
Yeşil Beyazlı kulüp yeni yetenekleri Türk futboluna sunarken, farkında olmadan bir de teknik direktör kazandırıyor ülke futboluna...
Mustafa Er sessiz, yerinde ve ne yaptığını bilen şekilde her geçen gün yeni deneyimler kazanarak ilerliyor...
Hani genç futbolcular için; 'Daha yolun başındalar' diyo-ruz ya, aynısı teknik direktör Mustafa Er için de geçerli...
Kulüp televizyonuna kısa bir açıklama yaptı Mustafa Er Göztepe maçı sonrası...

Satır arası verdiği mesajlar önemliydi...
Şu ifadeleri dikkatimi çekti...
"Geçmişle yaşamıyoruz, geleceğe gidiyoruz. İlk geldiğimiz günden itibaren bu süreçte nelerin olabileceğini konuştuysak, hepsi gerçekleşti. 'Bu şehrin tekrar yüzünü armaya dönmesi gerektiği' sloganıyla hareket ettik. Buradaki en büyük unsur oyuncu grubumuz; onların saha içerisindeki eylemleri. Onlar çıtayı daha da yükselttiler, tüm Türkiye'nin yüzü Bursaspor'a dönmüş durumda. Çok değerli dediğim nokta, bu nokta. Türkiye bu takımı konuşuyorsa bu oyuncu grubu sayesinde konuşuyor. Bu oyuncu grubunun isyan etmesi, birbiri için oynaması, beraber sevinip üzülmesi, o duyguları ortaya çıkardı. Bu süreci yönetemezsek sıkıntı çıkarabilir, sahada kalmamız lazım, gelişimimize devam etmemiz gerekiyor..."
Mustafa Er diyor ki; 'Bu başarı bir tesadüf değil, çalışmanın ürünü...'
Önemli olan bunun sürdürülebilir olması...
İşte bu noktada herkese görev düşüyor...Saha içinde oyunculara, kulübede teknik heyete, saha dışında da yönetime...
Yönetim yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda...
Çünkü bu oyuncu grubu ve teknik kadro üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirdi...
Şimdi sıra onlarda...

SUSMA SAYIN BAŞKAN SUSMA...

Bursaspor Başkanı Sayın Erkan Kamat'ın camiaya seslenmesi için bundan daha iyi bir fırsat olamaz...

Açık davet, istediği gün ve saatte 'Konuşacağım' desin, o dakika canlı yayın için kamerayla oradayım...
Çünkü maddi imkansızlıklarla boğuştuğu bu dönemde kentten destek isteyeceği bundan daha iyi bir zaman olamaz...
Bankalarla yaşadığı sorunları, elektrik borcunu, temlikleri, Ali Akman ve Ataberk Dadakdeniz'in sözleşmesini, federasyonla ilişkilerini, gelecek planlamasını, hacizleri, her gün kulübün kapısını aşındıran icra memurlarını, transfer tahtasının açılması için gereken tutarı, personel maaşları için gerekli olan parayı, kısa ve uzun vadeli borçları anlatmak için tam zamanı...
Sayın Erkan Kamat çıkıp bunları dillendirdiği zaman üzerindeki yükü büyük ölçüde hafifletmiş olacak...
Yapmadığı takdirde de bu sorun yüküyle debelenip duracak...
O nedenle diyorum ki; "Sayın Kamat çık, konuş ve açıkla..."
Açıklama yapmadığın her gün sana eksi yazar ve yazıyor da...
Bilsin herkes kulübün armasına haciz koymaya çalışan avukatları, kulübün toplarını almak için sıraya girenleri...
Bilsin ve öğrensin...
Susma Sayın Başkan, susma...

BABADAN OĞULA ÖĞÜT...

Bursaspor'un gençleri kadar aileleri de çok heyecanlı...
Anneler, babalar dişlerinden tırnaklarından ayırdıklarıyla bir yere gelmeleri için mücadele verdikleri evlatlarının ortaya koyduklarıyla gurur duyuyor...
Aslında asıl konuşması ve hatta konuşulması gereken onlar...
Bu gençler bugünlere gelirken kim bilir onlar ne gibi zorlukları yaşadı, ne badireler atlattı?
Sosyal medyada bir yorum dikkatimi çekti, bir babanın oğluna verdiği mesaj bundan daha iyi olamazdı...
Diyor ki o baba, "Bak çocuk, Bursasporlu olmak zordur. Az olmaktır, azınlık olmaktır. Mağlup olurken bile aşık olmaktır. Kolay değildir çocuk. Gerekirse 15 yıl beklemektir. Şerefinle oynayıp, hakkınla kazanmaktır. Unutma çocuk. Bursa'yı güneşli günlerde bulmadık ki karanlık çökünce terk edelim..."

Bu cümleler Bursaspor'un 17 yaşındaki oyuncusu Eren Güler'in babası Selçuk Güler'e ait...
Bir babanın verdiği bu mesaj, çocukların nasıl bir duygu yoğunluğu içinde yetiştirildiğini gözler önüne seriyor...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.