At golü, yaslan geriye

Antalyaspor’un beraberlik için Bursa’ya geldiğini mahalledeki çocuklar biliyor. Bursaspor arkasına itici gücü almış, skor üstünlüğünü de yakalamış, fakat yaptıklarıyla rakibinin ekmeğine yağ sürüyor.
Her şeyi anlamak mümkün ama bir tek Bursaspor’un bu geriye yaslanma hastalığının izahatı yok.
Bütün maçlarda aynı. At golü, yaslan geriye…
Oysa ki sezonun kırılma maçlarından biriydi. Geçen haftaki galibiyetin anlam kazanması için üç puan şarttı. Ferhat’ın önce kalenin ölçüsünü aldığı, saniyeler sonrasındaysa fileleri havalandırdığı gol soğuk geceyi ısıtmıştı. Bursaspor ikinci golü bulacak derken kronik hastalık kendini gösterdi. Sağlam’ın öğrencileri oyunu ileride kurmak yerine, yan pas ve kaleciyle alıp verme alışkanlıklarının kurbanı oldu. Çizgiden çıkan toplar olmasa rakip hiç ummadığı farklı skorla zirve yürüyüşünü sürdürecekti.
Skorun açılmasını bir de Belluschi önledi. Yugoslav faulünü iyi sergileyen Arjantinli, Antalyaspor’un hızlı ataklarını keserek Bursaspor’da en dikkat çeken krampondu.
A2 takımdan büyük umutlarla transfer edilen (!) Bangura yine bildik performansını sergiledi. Hafta içinde Vakıfköy’ün tozunu yutan ve “Gollerimle döneceğim” diye beyanat veren Sierra Leoneli, takımının yakaladığı tek net gol pozisyonunda kimseyi yanıltmadı. Kale yerine, kaleciye nişanladı.
Sonuçta Bursaspor yine iç sahada hayati derecede iki önemli puan yitirdi.
Haftalar önce de yazmıştım…
Mehter takımı gibi yürümeye devam…
İki ileri, bir geri...