Başın düşürse dara Enes Ünal’ı ara

Christoph Daum’u anlayan varsa ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun…
Sahaya sürdüğü kadroya bakıyorsun, bir de kenarda yanında oturanlara…
Caja ile oyuna başlamasına bir şey demeyelim de, oyuncu değişikliğinde, yanında Volkan Şen otururken Oğuz Han’ı sahaya sürmenin bir anlamı var mı?
Ne oldu? Oğuz Han maçın ağırlığını kaldıramadı, yerine Volkan Şen girdi. Daum bu hamleyle bir oyuncu değişikliği hakkını eksik kullanmış oldu. Volkan’ın girmesiyle de ofansif anlamda takıma hareketlilik geldi. Buna bir de penaltının kahramanı Enes Ünal’ı da eklemek gerek. Enes ne zaman oyunda olsa Bursaspor’un rakip yarı sahada ayakları daha sağlam yere basıyor. Hem iç sahada hem de deplasmanda… Ama ne tuhaftır ki Daum, Enes’i hep, ‘Başın düşerse dara Enes Ünal’ı ara’ dercesine son dakikalarda oyuna alıyor. Enes hamlesini belki daha önce yapsa durum farklı olacak.
Önemli bir maç ve önemli galibiyet… Kadro kalitesi bakımından daha düşük ve sadece beraberliğe oynayan bir rakip karşısında ‘Organizasyon, pozisyon var mı?’ derseniz, tartışılır. Buna rağmen Bursaspor üç puanı hanesine yazdırdı. Böylesine kilitlenen maçlarda çilingirin varsa işin kolay. Fakat Bursaspor çilingirini Çin’e kaptırdı. Çilingir de dün Çin’de işbaşındaydı… Beijing 1-0 kazandı. Golü de Batalla attı. Hatırlatalım…
Ve son iki not… Kadın ve çocuk taraftarlar Daum’un Rize maçından sonraki açıklamalarına yanıt verdi. Yine ‘istifa’ diye bağırdı. Demek ki eğitimle ilgili bir sıkıntı yokmuş. Bu tepkiyi vermek insanların içinden geliyormuş. Dünkü maçta alkışların en büyüğünü Harun Tekin hak etti. Hatasız oynadı. Şansını iyi kullandı. Beyefendi kişiliğine tam bir profesyonel olduğunu da ekledi. Tebrikler…