Başkan adayları borcu biliyor mu?

Haftalardır soruluyor, 'Adaylık sürecinde neden tek bir satır bile yazmadınız?' diye...
Hemen açıklayayım...
Kongre dönemleri sabun köpüğü gibidir...
Elinden bir anda kayıp gider...
Adayların biri çıkar, biri kaybolur...
Kimsenin reklamını yapmama, kulübe, camiaya, çalıştığım kuruma zarar vermeme adına kongre hakkında en ufak bir haber kaleme almadık, televizyon kanalımızda ve internet sitemizde ismini kullanmadık...
Adaylar resmileştiği için bundan sonraki gelişmeleri Sönmez Medya bünyesindeki tüm haber unsurlarından takip edebilirsiniz...
Anlayışınız için teşekkürler...
Eğer bir çekilme yaşanmazsa kongre üç adaylı gerçekleşecek...
Mevcut başkan Erkan Kamat güven tazeleme adına kongreye gidecek...
İşi hiç kolay değil...
Sayın Kamat'la ilgili detayları yazının ilerleyen bölümlerinde bulabilirsiniz...
Diğer iki aday içinde yer alan Emin Adanur tüzük şartlarını yerine getiremediği için Hayrettin Gülgüler'in listesinde yönetici sıfatıyla yer alacak...
Üyeler bu duruma kongrede nasıl yaklaşacak, nasıl bir yorumda bulunacak göreceğiz...
Emin Adanur'un bu dezavantajlı durumunu 40 milyon lira sözü nötrlüyor...
Ama Sayın Adanur unutmasın, 40 milyon lira Bursaspor için şu an çok fazla bir şey ifade etmiyor...
Çünkü sadece tahta için gerekli tutar 78 milyon lira...

İŞ TAHTAYI AÇMAKLA DA BİTMİYOR...

Daha kadro kurulacak...
TFF'den gelecek delikli kuruş yok...
Elbette oyuncular, menajerler ve diğer alacaklılarla pazarlık yapılacaktır ancak Bursaspor'daki kara delik 40 milyon lirayı, Özlüce'deki kış bahçesinde bir kahve içimlik zaman dilimi içinde yutar...
Bu arada sosyal medyayı aktif kullanan ve bu stratejisiyle genç kuşağa hitap eden Sayın Adanur'un gelenekçi yapıya sahip ilk sandıklara da eğilmesi gerekiyor...
Serdar Acarhoroz'un bol alkışlı, camianın pek de içine sinmeyen stadyumdaki trafoya girerek elektrik açma töreniyle başladığı seçim yarışında bundan sonraki icraatının ne olacağını merakla bekliyoruz...
Yukarıda da belirtmiştik, başkan Erkan Kamat güven tazelemek için kongreye gidecek ama camia acaba kendisine güveniyor mu?
Asıl soru da bu zaten...
Şimdi hakkını teslim edelim, görevde olduğu dönem içinde son hafta yaptığı atakla 13-14 aylık personel maaşını ödedi Sayın Erkan Kamat...
Teknik heyetin ve oyuncuların ödemelerini de gerçekleştirdi...
Tebrik ediyoruz kendisini...
Ama madem bu ödemeleri gerçekleştirecek kudrete sahipti, neden zamanında bir adım gelmedi kendisinden...
Oysa bu ödemeleri zamanında yapsa, oyuncuların ücretlerini, personelin maaşlarını düzenli ödese Bursaspor bu duruma düşer miydi?
Futbolda hiçbir şeyin garantisi yok ancak, ligin bitimine 3 maç kala takım havlu atar mıydı?
Ya da elektrik ve doğalgaz kesintileri döneminde kulübün kaybettiği imajı hiç düşünmüyor mu Sayın Kamat?
Hadi bunu da geçtik, yerelde ve ulusalda ana haber bültenleri-ne konu olan oyuncuların yayınladıkları bildiriyi acaba unuttu mu kendisi?
'Bana bırakın' dediği Ali Akman'ın gidişiyle ilgili daha tek bir söz çıkmadı ağzından...
İşte bu tek adam merakı ve yakın çevresindeki birkaç kişi yüzünden en çok da beraberindeki yönetici arkadaşlarına zarar verdi Sayın Erkan Kamat...
Merak ediyorum...
Başkanlık koltuğunda oturmasına rağmen Erkan Kamat dahil, üç başkan adayı Bursaspor'un borcunu biliyor mu?
Nasıl bir işe kalkıştıklarının farkında mı?
Neyse daha fazla uzatmayalım...
Üç listede de dostlarımız, arkadaşlarımız var, hepsine yürekten başarılar...
İyi olan, hak eden, camiaya kendisini kabul ettiren kim olursa ipi ilk sırada göğüslesin...
Biz geçelim başka konulara...
Bundan sonra okuyacağınız rakamlar dikkat çekici...
İsmi bende kalsın, listeler Divan Başkanlığı'na teslim edildikten sonra kendi adı da asil yönetici adayları arasında yer alan bir dostumla konuştuk uzunca...
Şu cümlesi çok önemliydi...
"Bursaspor'un işini para çözmez. Çok para gerekli ama öncelikle kulübün iyi ve profesyo-nelce bir yönetim anlayışına ihtiyacı var." dedi telefonun diğer ucundaki dostum...
Aslında gerçek tam da buydu...
Bursaspor iyi yönetilemediği için bu duruma gelmedi mi?

Saha içi ve saha dışında büyük bir erozyona uğrayan Bursaspor, geçmişte Manchester United gibi dünya devleriyle oynadığı maçları şimdilerde mumla arıyor....

ŞİMDİ GEÇMİŞE BİR BAKALIM...

Şampiyonluğun üzerinden tam 11 yıl geçmiş...
Bu süreçte 5 kez başkanlık el değiştirmiş...
Teknik direktörde 17 kez değişiklik yaşanmış...
Ertuğrul Sağlam'dan sonra sadece Şenol Güneş ve Mustafa Er başladıkları sezonu tamamlayabilmiş...
Takım 11 sezonda 374 lig maçına çıkmış...
Bu maçların 145'inden galibiyetle ayrılmış, 133'ünü kaybetmiş...
Süper Lig'de en iyi derece, şampiyonluğun hemen sonrasındaki sezon elde edilen 3'üncülük...
Türkiye Kupası'nda iki, Süper Kupa'da bir kez final oynanmış...
Takım Türkiye Kupası'nda oynadığı 73 maçın 40'ını kazanmış...
Şampiyonlar Ligi'nde, UEFA Avrupa Ligi'nde boy gösterilmiş, hepsi de mazide kalmış...
Avrupa arenasında 18 resmi maç oynanmış 5 sezon içinde Bursaspor...
Sonrasında o sükseli takım gitmiş, yerine bambaşka bir takım gelmiş...
Elbette gökten zembille inmedi bu takım...
Bunun en büyük sebebi kulübün iyi yönetilmemesi değil mi?
Kulüp o kadar kötü yönetilmiş ki, en sonunda 'Bırakın beni' der gibi, isyan edercesine, bağıra bağıra bir alt lige atmış kendini...
Borussia Dortmund'la, Roma'yla, Leeds United'la, Eintracht Frankfurt'la, PSV Eindhoven'la, Leicester'la, CSKA Moskova'yla hazırlık maçı yapan, Manchester United, Rangers, Valencia, Twete gibi takımlarla puan savaşı veren Bursaspor'un yerinde yeller eser hale getirilmiş...
Geçmişte Macunköy Stadı'nı görmüştük, sonrasında camia Old Trafford'un havasını aldı, en sonunda Menemen Stadı'yla tanıştık...
Küme düşülen sezon öncesi hazırlık maçı oynanan yabancı takımlara bakalım...
Kukesi ve Şagadam...
Bu mudur vizyon?

YAZMASI BİLE İNSANIN İÇİNİ ACITIYOR...

Üşenmedim şampiyonluk sonrası Bursaspor'da kiralık, altyapı, yurtiçi ve dışından gelen-giden oyuncuları araştırdım...
Transfermarkt verilerine göre 230'un üzerindeki oyuncunun çeşitli biçimlerde yolu A Takım'la kesişmiş...
Yine kadrodaki 250'nin üzerindeki oyuncuyla yollar bir şekilde ayrılmış...
İnanılmaz bir trafik...
Her yıl neredeyse bir takım kurulmuş, bir takım gönderilmiş...
Şimdi sıkı durun... 11 yıllık zaman diliminde Bursaspor transferde 10 milyon 350 bin Euro zarar ederken, tamı tamına 37 milyon 930 bin Euro kâra geçmiş...
Artısı eksisi elbette vardır, ama rakamların hepsi Transfermarkt'ta yazıyor, merak eden açıp bakabilir...
Bir kulüp düşünün, transferde yaptığı hatalardan kaynaklanan 10 milyon Euro'luk zararı çıkaralım, oyuncu satışından 11 yılda yaklaşık 27 milyon Euro'dan fazla kâr, sonrasında da iflas etsin...

MANTIK ALMAZ, ALMIYOR DA...

Üstelik aynı dönemde, arsaları, benzinlikleri, fabrikaları satsın, bankalardan kredi çeksin, pırasa doğrar gibi çekleri, senetleri ortaya saçsın, SGK'ya, vergi dairesine, yöneticisine, menajerine, bakkalından manavına, uçan kuşa borcu olsun...
Hafızam beni yanıltmıyorsa İbrahim Yazıcı öldükten sonraki ilk genel kurulda açıklanan mali tabloda Bursaspor'un bankalara borcunun olduğu bölümde 'sıfır' yazıyordu...
Şimdi bankalara ne kadar borç var kimse bilmiyor...
Markaj programına konuk olan teknik direktör Mustafa Er'le sohbet ediyoruz, dedi ki genç teknik adam, "Bir yıldır takımın başındayım, kulübün ne kadar borcu var inan anlamış değilim." Tam bir kara delik durumu...
Düşmanı başka yerde aramaya gerek yok...
Son 11 yılda Bursasporlunun Bursaspor'a yaptığını başka kimse yapmamıştır...
O nedenle Bursaspor'da zihniyet değişmediği sürece daha çok olağan da, olağanüstü kongre de geçer, gelen yönetimler verdikleri paranın üzerine bir bardak soğuk su içip gider...