Hava Durumu

Başkanlara açık davet

Yazının Giriş Tarihi: 19.03.2021 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.03.2021 08:06

Bursaspor'da son yıllardaki başkanlık ve yönetim kurulu anlayışlarına, oluşumlarına bir bakalım...
Sistem nasıl işliyor?
Başkan adayı ağırlıklı olarak çevresindekilerin öne iteklemesiyle ortaya çıkıyor...
Söz konusu adayın önce, 'Sen yaparsın' diyerek sırtı sıvazlanıyor, her ne hikmetse tam da o tarihte açılmış birçok sosyal medya hesaplarından bir anda, 'Büyük başkan, kurtarıcı' paylaşımları yapılıyor, mekanlara girerken valesinden komisine, garsonundan kasiyerine kadar herkes, 'Başkanım hoş geldiniz' sözleriyle potansiyel başkan adayını karşılıyor...
Potansiyel başkan adayının yaşadıklarından ötürü koltukları kabarıyor, 'Olacak bu iş galiba' diyerek kendisini bir anda taraftar derneklerinde çay içerken, meşale-lerle karşılanırken buluyor... Potansiyel başkan adayı ve çevresindekiler, 'Şunun desteğini aldım, bu bizim yanımızda, şu bize şu kadar para verecek, Ankara ile sağlam bağlantılarım var, TFF işini bana bırakın...' sözleriyle amiyane tabirle birbirlerini 'Gaza' getiriyor...
Kulübün mali durumu ise istek şarkılardaki gibi peçeteye, helvacı kağıdına yazılıyor, ya da rakamların birbirine karışma tehlikesine rağmen yağlı kağıt tercih ediliyor...
Teknik direktör adayları, sistem, kulüp yapısı, mali durum gözetilmeden belirleniyor, transfer tahtası eğer açıksa kadro, menajer lerin tavsiyesiyle oluşturuluyor...
Yani koca kulübün geleceği, sistemsizlik içinde kurulmaya çalışılıyor...
Kongre işin en kolay kısmı...
Yılladır kötü yönetilmekten 'Yaklaşıldıkça uzaklaşılan' bir hale bürünen kulübün başkan adaylığı için tek aday çıkıyor meydana...
Ve kongrede ne yazık ki, 'İndir/kaldır' yöntemiyle 3,5 milyon nüfuslu kentin en büyük markası söz konusu o kişiye ve ekibine teslim ediliyor...
Unutmadan ekleyelim, yönetimlerdeki birçok kişi de birbirlerini belki kongre salonunda tanıma fırsatını elde ediyor...
Giden başkan ve yönetim de başlıyor alttan alttan yeni gelenin kuyusunu kazmaya...
Aynı durum giden/gelen teknik direktörler için de geçerli...
İşte Bursaspor'un özetidir bu yazdıklarım...
Başkanın nasıl belirlendiği, teknik direktörün nasıl seçildiği, kadronun nasıl kurulduğu, vizyonu, kurumsallığı her şeyiyle budur...
Bu gözler, bu kulaklar listedeki isim elden kaçınca apar topar getirilen bir yabancı futbolcunun başkan ve çevresine 'Bakın sudan ucuz transfer ettik, bir sezon sonra en az 8 milyon Euro'ya satarız' dediğine şahit oldu...
Söz konusu yabancı futbolcu iyi çıkmayınca nasıl gönderildiğini hatırlayan yok...
Bunun gibi örnek o kadar çok ki hangisini yazalım...
İşte onun içindir mevcut başkanın çıkıp bir önceki dönemi karalaması, ondan önceki dönemin de kendisini aklamak için 'Ama ben enkaz devralmıştım.' demesi...
Oysa gelecek planlanırken, yönetimler oluştururken aklıselim davranılsa, futbolun, kulüp yönetmenin çok ama çok profesyonel bir iş olduğuna inanılsa bunların hiçbiri ortaya çıkmayacak, kulüp 3-5 yılda yerle yeksan olmayacaktı...
Neyse, olan oldu, biz gerçeklere bakalım...
Mevcut başkan Erkan Kamat aylar süren sessizliğine kulübün Youtube kanalına çıkarak son verdi...
Amaç belli, soru sorulmasını engellemek...
Sayın Kamat, kendi çaldı, kendi söyledi...
Açıklamaları bazılarını tatmin etti, kimisi de 'Hadi canım' diyerek ciddi bulmadı...
Erkan Kamat'ın hedefinde iki isim vardı, eski başkanlar Mesut Mestan ve Ali Ay...
Mesut Mestan zaman kaybetmeden Erkan Kamat'ın iddialarına yanıt verdi, sabahın ilk saatlerinde kendi dönemiyle ilgili bilinmesi gerekenleri açıkladı...
Onun açıklamaları da Erkan Kamat'ınki gibi bazılarını tatmin etti, kimisi de 'Hadi canım' diyerek ciddi bulmadı...
Hedefteki diğer isim Ali Ay ise kendisini, bir arkadaşımızın yönelttiği soruları yanıtlayarak ispatlama yolunu tercih etti...
Meslektaşımız işinin gereğini yaptı, soru sordu cevabını aldı, yayınladı...
Şimdi düşünüyorum, ben kulübe 18 milyon Euro vermiş olsam kendimi aklamak için nasıl bir yol çizerim...
Bir kere ortalığı ayağa kaldırırım...
18 milyon Euro, yani bugünkü kurla 160 milyon liradan fazla para vereceğim ve verdiklerimi ispatlamak için bana soru sorulmasını bekleyeceğim...
Yok öyle bir dünya...
İstanbul'da, Bursa'da ne kadar gazeteci, kaç medya kuruluşu varsa genel yayın yönetmeninden, tüm spor müdürlerine, tüm spor yazarlarından, tüm spor muhabirlerine ve hatta tüm spor yorumcularına kadar herkesi Bursa'da bir otele davet eder, şehir dışından gelenlerin özel araçlarla transferlerini sağlar, onları misafir eder, şehrin en lüks otelinde geçer karşılarına basın toplantısı düzenlerim...
Basın toplantısını da canlı yayınlatır, bütün televizyon kanallarından ekranlara taşırım...
İşte o zaman 18 milyon Euro, yani 160 milyon liradan fazla para verdiğim, vermek için haklı sebeplerim olduğu anlaşılır...
Sayın Ali Ay bunu tercih etmedi, yakın çevresiyle değerlendirmede bulunarak daha sade bir yöntem tercih etti...
Zaten Sayın Ali Ay'ın da ne geldiyse bu yakın çevresindekiler yüzünden gelmedi mi başına...
Yine de bu tercihi için saygı duyarız ama kendini açıklama yöntemi bu olmamalıydı...
Bir kez daha neyse diyorum ve yazıyı bitirirken bir davet yapıyorum...
Geçmişte televizyon kanallarında çok tercih edilen bir yöntemdi...
Z kuşağı pek bilmez, seçim öncesi siyasi liderler aynı platforma çıkar canlı yayında kendilerini anlatırdı...
Vaatlerini, yapacaklarını, rakip liderlerin karşısında seçmenine anlatır oy isterdi...
Ben de buradan Sayın Erkan Kamat, Sayın Mesut Mestan ve Sayın Ali Ay'a bir çağrıda bulunuyorum...
Hangi gün, hangi saatte isterseniz, televizyon kanalımız AS TV'de Markaj programında kendi döneminizi, yaptıklarınızı, yapamadıklarınızı, verdiklerinizi, veremediklerinizi, önünüze çıkan engelleri 'Hodri meydan' diyerek anlatın...
Aynı anda da karşınızda diğer iki başkan olsun...
Özgür bir platformda camiaya seslenin...
Davet bizden, icabet etmek sizden...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.