Bu takım Bursa'nın takımı değil!

Dünkü gazetemizde maç anonsunu yaparken, 'Hafife alma yanarsın' başlığını atmıştık...
Kırşehir Belediyespor karşısındaki Bursaspor'u gördükten sonra hafife almayı bırakın bizlerin takımı gözümüzde fazla büyüttüğümüzü anladık...
Düşünün ki sadece Tim Matavz ve Massimo Bruno'nun yıllık maliyeti rakipten fazla...
Ancak ortada bu oyuncuların maliyetiyle örtüşecek futbol yok...
Mesela Reagy Ofosu...
Niye alındı, kim aldı, nasıl aldırdı?
Külliyen zarar...
Mesela Tim Matavz...
Niye alındı, kim aldı, nasıl aldırdı?
Bursaspor'u yöneten kişiler, fabrikalarına, inşaatlarına bozuk makine alır mı?
Almaz...
Peki, bu oyuncuları nasıl aldırdılar?
Yazık kulübün sokağa atılan paralarına, tribünde onları izlemek zorunda bırakılan taraftara...
900 bin Euro verilen Matavz bırakın gol atmayı, pozisyona girmeyi artık maçı bile tamamlayamıyor...
Bu Bursaspor, Bursa'nın ve Bursaspor'a gönül vermiş kişilerin Bursaspor'u değil...
Bu başka bir takım...
Ruhsuz, kimliksiz, saha içinde ve dışında takım hüviyetinden yoksun duran bir takım...
Bursaspor eğer Kırşehir'den o golü yiyorsa, kusura bakmayın ama 'Kapatın dükkanı gidin' derler adama...
Teknik direktörü de futbolcusu da topun ağlara gidişini izledi çaresizce...
Süper Lig söylemi dilden düşmüyor belki ama bu takımın işi çok zor.
Bir şekilde toparlanmalı, birileri bir şey yapmalı...

Dün kupada tur zorlaya zorlaya geldi...
Tecrübeliler biraz vites yükseltti, rakibin direnci kırıldı ve tur kapısı aralandı...
Unutmayın ligde şans bu kadar yüze gülmez...
Rakipler daha dişli ve herkes puan için birbirinin hatasını kovalıyor...
Bu takım eğer ayağa kalkacaksa Denizlispor maçı ilk sınav olmalı...
Bu karşılaşmaya gerçekten bu anlam yüklenmeli...
Aksi takdirde Bursaspor yok olup gidecek...
Bursaspor kupada tur atladı, takım üç maç yenilginin ardından sevinmeyi hatırladı...
En azından bu galibiyet
Denizlispor maçı öncesi takıma özgüven kazandırdı...