Bursaspor kimsenin oyuncağı değil

FIBA Şampiyonlar Ligi’nde Bursaspor İnfo Yatırım İspanyol Rio Breogan ile karşılaştı…

Tribünde dikkat çekici bir pano vardı…

‘Bir avuç insanın yürekli mücadelesi’ yazıyordu panonun üzerinde…

Gerçekten de öyle…

Bir avuç insan, yürekli bir şekilde mücadele ediyor hem Türkiye hem de Avrupa’da…

Kısıtlı imkanlarla, iyi işler başarılıyor basketbol takımında…

İspanyol ekibi karşısında alınan sezonun ikinci galibiyetine tanıklık ettim…

Gerçekten müthişti…

Salonun doluluk oranı geçen sezonkine oranla hayli düşük olmasına rağmen mevcut taraftar yürekli bir şekilde destekledi Potanın Timsahlarını…

İspanyol taraftarlarla ilk maçta deplasmanda kurulan dostluğa şahit oldum…

Ve bir kez daha geçirdim içimden, ‘Sporun kitleler üzerindeki birleştirici gücünün’ etkisini…

Basketbol takımı parkede ter dökerken, tribünde izleyen hemen herkesin aklında tek bir soru vardı…

‘Recep Günay istifa etti mi?’

Recep Günay’ın kulübe bırakıp sırra kadem bastığı istifa mektubu haberini gündeme taşıdığımdan salonda karşılaştığım herkes doğal olarak bu soruyu yöneltti…

Kimseye doyurucu yanıt veremedim…

Çünkü Bursaspor’da yönetim de dahil kimse ne olup bittiğinden haberdar değildi…

Sadece ortada bir istifa mektubu vardı…

Hepsi o kadar…

Bursaspor yıllarca çok kan kaybetti…

İmajı çok zedelendi…

Ama artık bundan daha fazlasını kimse kaldıramaz…

Çünkü…

Bursaspor’da yaşananlar artık absürt bir hal aldı…

Kelimelerle izah edilmesi çok güç…

Hatırlayın yakın geçmişi…

Recep Günay hiçbir kulübün kongresinde olmayacak şekilde gıyabında seçildi…

Kongreden sonra da sırra kadem bastı, mazbata törenine zorla getirildi…

Aylar önce, ‘Kongre kararı aldım’ dedi…

Sonrasında ağız değiştirdi…

Lafı, ‘Ben Tüzük Kongresi kararı aldım’ diye çevirdi…

Ülke gündemine iki kere ‘Bursaspor kapanıyor’ açıklamasıyla girdi…

O bu sözleri sarf etti, işi temizlemek bize düştü…

İkisinde de ulusal kanallara yaptığımız bağlantılarla böyle bir durumun olmadığını açıklamak için saatlerce dil döktük…

Ama artık yeter…

Burası alelade bir kulüp değil…

Kan kaybetmiş, seviye yitirmiş olabilir ama bu kadarını da hak etmiyor Bursaspor…

Burası kimsenin babasının çiftliği de değil, kimsenin oyuncağı hiç değil…

Kulüp başkanı istifa etmişse etmiştir…

İstifa kararı siteden duyurulur, genel kurul tarihi açıklanır, olay kapanır…

Her kriz döneminde ortadan kaybolmak da neyin nesi?
Yakışıyor mu temsil edilen makamın ağırlığına…

O ağırlık kaldırılamıyorsa da kusura bakmayın gereği neyse yapın…

Bu kadar basit…

Diyelim kongre kararı alındı…

Bir önceki kongrede kim çıktı?

Peki ya bu seferkinde durum nasıl olacak?

Yine birileri çıksın diye kapı kapı dolaşılacak mı?

Yine İstanbul’dan birileri gelip ‘Ben adayım’ diye reklamını mı yapacak?

Bursaspor camiası artık böyle bir kaos ortamını kaldıramaz…

O nedenle bu işin üstesinden kim gelecekse o soyunsun başkanlığa…

Hem maddi hem de lobi olarak ağırlığını hissettirsin ülke futbolunda…

Elbette kulübün borcu bir kişinin üstüne yüklenmesin ama artık Bursaspor’u idare edenler borç ödemek için de kapı kapı gezmesin…

Başkanlığı düşünen kişi cebinde parasıyla, aklındaki projeleriyle, çevresiyle, birikimiyle gelsin…

Birilerinin dolmuşuyla hareket edecekse, bekleme yapmasın devam etsin…