Bursaspor’u severken öldürüyorsunuz bari ihanet etmeyin…

Spor kulüplerini yönetmek öyle kolay iş değil…

Her baba yiğidin altından kalkabileceği bir iş hiç değil…

Kendi işinizde çok iyi olabilirsiniz…

Çuvalla para kazanabilirsiniz…

Ama eğer spor kulübü yönetiyorsanız kullandığınız bir yanlış ifade ile çuvallama ihtimaliniz hayli yüksek…

Bursaspor’da geçmiş dönemlerde sırf açıklamaları nedeniyle çuvallayan yönetici çok oldu…

Yani kulüp bu konuda sabıkalı…

Nedeni kulübü idare edenlerin birçoğunun iyi iletişim kurma becerisinden uzak olmaları, doğru kelimeleri seçememeleri ve konuyu bilmemeleri…

Bu sezonu örnek alalım…

Yeşil Beyazlı kulüp ikinci kez ülke gündemine ‘Bursaspor kapanıyor’ başlığıyla girdi…

Çünkü kulüp başkanı öyle ucu açık ifadeler kullandı ki iki açıklamasında da ortaya bu tablo çıktı…

Şimdi konuyu biraz açalım…

Sayın Recep Günay bu satırlardan defalarca yazdığım, gerçek olmasına rağmen kulüp tarafından yalanlanan konu başlıklarını tek tek sıraladı Barış Yalım’a verdiği demeçte…

Dedi ki; “Lisans alamıyoruz, transfer yasağı geliyor, puanımız silinecek…”

Tamam, bunları her Bursasporlu az çok tahmin edebiliyor zaten…

Peki, bu konularla kulübün kapanmasının ne alakası var…

Niye ikide birde ‘Bursaspor kapanacak’ diye ortaya çıkıyorsunuz?

Her seferinde niye kulübün zaten sürekli sarsılan imajını yerle bir ediyorsunuz?

TFF’nin vereceği ceza farklı, kulübün kapanması farklı…

‘TFF en ağır cezayı verdi’ diyelim…

Kulübü kapatmak genel kurul üyelerinin elinde…

Yani sapla samanı birbirine karıştırmayın…

Amaç kamuoyunun dikkatini çekmek, algı oluşturmaksa bu saçma sapan stratejiyle yola çıkılmaz...

Sayın Günay’la açıklaması sonrası konuştum…

‘TFF Bursaspor’u kapatacak demedim.” dedi…

Tamam, öyle dememiş olabilir ama işin içine kapanma sözü girdiği anda sen ne dersen boşuna…

Cımbızla çekilir, alınır ve ortaya bu sonuç çıkar…

O yüzden spor kulübü yöneticileri yapacakları her açıklamada bir değil, iki değil, belki de üç kere düşünmeli…

Ve iyi bir iletişimciden destek almalı…

Almazsa ne olduğunu gördük…

Şimdi Sayın Günay diyor ki, “Biz kulübün elektriğini, doğalgazını kestirmedik…”

Bu bir marifet değil, yapmanız gereken bir işin parçası…

Transfer tahtası kapalıysa ödeyin parasını açın…

Bu sizin göreviniz değil mi?

Genel kurul sizi bunları yapın diye seçti…

Gerçi Recep Günay gıyabında seçildi ama olsun…

Sonuçta mühür onun elinde…

O zaman o mührün artık başka ellere geçmesinin zamanı geldi Sayın Günay…

Darılmaca, gücenmece yok…

Kendiniz de söylüyorsunuz, ‘Biz bu yükün altından kalkamayız’ diye…

O zaman bu işin altından kalkacak birileri için yol açın ve bunun için de gereğini yaparak bir an önce kongre tarihini açıklayın…

Bursaspor’da olağan kongre tarihi Mayıs 2024…

Yani önümüzde 6 aylık bir süreç var…

Başkanlığı düşünenlerin önündeki en büyük engel şu an bu…

Yani kimse birkaç aylığına göreve gelmek istemiyor…

Geçmişte kongre tarihinin 20 gün öne çekildiği örneği mevcut…

Eğer Spor Kulüpleri Yasası izin veriyorsa Mayıs 2024’teki kongre de öne çekilebilir mi?

Bu konuda bir gündem oluşur mu?

Eğer oluşursa ‘Kapanma’ iddialarının ardından kentin yeniden Bursaspor için heyecanlandığı günlerde başlayacak kongre hazırlıkları kulübün geleceği açısından hayati bir değer kazanır…

Bu işin uzmanları elbet araştırmış ya da araştıracaktır…

Mayıs kongresinin öne çekilme ihtimali var mı?

Ve son bir not…

Altyapıdan üç oyuncunun Fenerbahçe’ye satılma konusu tam bir skandal…

Camianın bir an önce kongreye gidilmesini isteği şu günlerde, kulübün geleceği anlamı taşıyan üç genç oyuncunun satılması, görevi kötü kullanmayla eş değer…

Değerini bulan her oyuncu satılır ama şimdi zamanı değil…

Zaten bir ayağı çukurda olan yönetim eğer bu oyuncuları Fenerbahçe ya da bir başka kulübe satarsa ‘Bursaspor’a ihanet etmişler’ diye suçladıkları eski yönetimlerden ne farkları kalır?

Sorarım kendilerine…

Bursaspor’u severken öldürüyorsunuz, bari ihanet etmeyin…