Bursaspor’un genetik kodlaması böyle…

Hep diyoruz ya “Sevinçleri de üzüntüleri de en doruklarda yaşıyor Bursaspor camiası” diye…

Çünkü genetik kodlaması böyle…

Başkan Enes Çelik’in maç öncesi soyunma odasında takıma yaptığı konuşmada kullandığı cümleler işte bundan kaynaklandı…

Camianın üst üste yaşanan puan kayıpları ve Batalla’nın gidişine verdiği tepkide en üst perdeden öfkesini dillendirmesi Enes Çelik’in de eleştirlere yanıt vermesine neden oldu…

Enes Çelik Batalla ile yolların ayrılmasının ardından yapılan yorumlar karşısında, ‘Zoruma gidiyor’ demekle çok haklı…

Öyle yorumlar yapıldı ki Enes Çelik’in 26 Mayıs 2024’ten bu yana gerçekleştirdiği icraatları bile neredeyse göz ardı edildi…

Onun yerinde sorumluluk sahibi kim olsa o konuşmada aynı sözcükleri kullanırdı…

Eleştiri elbet olacak ama bilmeden ahkam kesmek, fikir yürütmek yakışık almıyor…

Belki küçük bir detay olarak görülebilir ancak bahsedeceğim konu hakkında çok yazıldı…

Fakat kimse bilgi sahibi değildi…

Geçen haftaki ayrılık kararı sonrasında kulübün paylaştığı Enes Çelik’le Batalla’nın yer aldığı fotoğraf karesi üzerinden bile yorum yapıldı…

Neymiş, fotoğrafta Pablo gülüyormuş, arşivden kullanılmış…

O zaman doğrusunu ben söyleyeyim…

O fotoğraf ayrılık kararının alındığı gün çekildi…

Yani fotoğraf günceldi…

Batalla’nın gelmesi ne kadar normalse ayrılması da o kadar doğal…

Onun bu geliş/gidişleri kulübün bir efsanesi olduğu gerçeğini değiştirmez…

Hep aynı örneği veriyorum…

Biz niye hep bir ağızdan her ölüm yıldönümünde, ‘Unutulur mu hiç Nejat Biyediç?’ diye söylüyoruz…

Çünkü unutulmayacak izler bıraktığı için…

Batala da öyle…

Futbolculuğunda unutulmayacak izler bıraktı ve hep öyle kalacak…

Ama artık bu romantizmden çıkmak lazım…

Aslolan Bursaspor’dur ve bu hep öyle kalacak…

Çünkü profesyonel yaşamda duygusallığın yeri yok…

Yönetimin Adem Çağlayan tercihi sadece Bursaspor değil, ülke futbol kamuoyunda da sürpriz olarak kabul edildi…

Karar açıklandı, son takımı Kastamonuspor’dan bir yöneticiye ulaştım ve kendisi hakkında bilgi aldım…

İsminin bende kalması şartıyla aktarılanları yazıyorum…

“Adem Hoca bizde iyi iz bıraktı. Gelişime açık ve kendini sürekli yenilenen genç bir teknik adam. Bizden ayrılması sportif değil, tamamen kişiseldi. Bursaspor ilerleyen dönemde onu tercih etmekle ne kadar doğru bir karar aldığını anlayacak. Adem Hocanın yakın bir gelecekte Süper Lig takımlarının da dikkatini çekeceğine inanıyorum…”

Hemen belirteyim, Adem Çağlayan son takımı Kastamonuspor’da 24 maçta 2.04 puan ortalaması tutturdu…

Maç öncesi soyunma odası koridorunda karşılaştık, başarı dileği için yüzüne baktığımda heyecanı gözünden okunuyordu…

Bundan daha doğal ne olabilir ki…

Çağlayan’ın Bursaspor’daki ilk maçında hem oyuncu tercihleri hem de takıma dokunuşları enteresandı…

Üçlü savunma kararı, solbekte Tazgel yerine Saki ile başlaması, Ankaraspor’dan eski öğrencisi Sedat Cengiz’e verdiği sorumluluk, savunmada hata yapan sağbek Berkan’ı daha çok iki ve üçüncü bölgede düşünmesi ön plana çıktı…
Ve yaptığı tüm hamleler tuttu…

Takım coşkulu oynadı, arzulanan galibiyete gollerin ilk yarıda geldiği maçta, farklı skorla ulaştı…

Tribündeki herkesin maç sonunda yüzünde hem oyun hem de skordan dolayı tebessüm vardı…

Bursaspor ofans hattında ne kadar çok yer alırsa camia da o kadar çok mutlu olur…

Bu kural, lig, rakip farklılık gösterse de değişmez…

Adem Çağlayan ilk maçında bu anlayışı benimsedi, rakibin kalibresi düşük bile olsa istediği sonucu aldı…

Takipçilerin ‘Ekmeğe yağ sürer’ misali haftayı kayıpla tamamlaması Bursaspor’un 6 maçlık şampiyonluk yolunda işini daha da kolaylaştırdı…

Ama henüz bitmiş bir şey yok…

Üst üste oynanacak Bulvarspor ve Kahramanmaraşspor deplasmanlarından çıkacak sonuçlar şampiyonluk için belirleyici olacak…

Elbette rakiplerin puan kayıpları da…

O maçlar da kazasız geçildiği takdirde, 6 Nisan’daki 23 Elazığ FK maçında kutlamalara hazırlanan Bursa...