Hava Durumu

Ekmek almaya göndermezsin

Yazının Giriş Tarihi: 11.09.2018 08:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.09.2018 08:15

Bursaspor'da tam anlamıyla bir gençleştirme operasyonu yaşanıyor bu sezon...
Yıllardır dillendirdiğimizi Samet Aybaba gerçekleştiriyor...
Sivasspor maçı öncesi 16 yaşındaki Muhammed Emin Sarıkaya'nın röportajı aslında ders niteliğinde...
Özlüce'de kameralar karşısına geçiyor Muhammed Emin ve şöyle diyor; "Bu maç benim için çok önemli. Ligde abilerimin arkasında kaldım. Sıramı bekliyorum. Kendimi göstermek istiyorum..."
'Abilerim' dediği oyunculardan biri 18 yaşındaki Burak Kapacak...
Yani aynen askerde söylenildiği gibi, "Çayda dem, askerde kıdem" gibi bir durum söz konusu...
Muhammed sırasını bekliyor ve saygısını da ihmal etmiyor...
Bu durum16 yaşındaki Ali Akman için de geçerli, Ramazan Keskin için de...
Gerçek hayatta yolun karşısındaki bakkala ekmek almaya göndermeyeceğin çocuklar, büyük bir sorumluluğun altına giriyor...
30 bin kişinin önünde oynamak öyle kolay bir iş değil...
Ve onları yönetmek, iyi birer profesyonel sporcu olmalarını sağlayabilmek her babayiğidin harcı değil...
Samet Aybaba bu işin Türkiye'deki duayeni...
gençleri sahaya çıkartıyor, öyle ya da böyle onların önünü açıyor...
Burada iş onun sorumluluğunda fakat gençlerin de bu konuyu iyi özümsemeleri şart...
Çünkü futbolda 'Ben oldum' dediğin gün kaybettiğin gündür...
Örnekleri çok...
Mesela Sercan Yıldırım, Volkan Şen, Ozan Tufan...
Bu üçlünün ikisi kulüp bulamadı, diğeri A Takımı göremiyor...
İç bünyede de Emre Taşdemir güzel bir örnek...
Allah vergisi bir yetenek var ama kıymetini bilmiyor Emre...
Sözde geçmeyen sakatlığını, başka gerekçeleri öne sürüyor, kendisini isteyen Antalyaspor'a gitmiyor, 'Benim keyfim Bursaspor'da iyi' diyor...
Ne de olsa garanti ücreti 900 bin TL...
Yani asgari ücretin 548 katı...
Oynamadan alacak bu parayı...
Aklı başka takımda...
Aklındaki takım da Galatasaray...
Sözde Fatih Terim Emre'yi sezon sonunda bedelsiz olarak Galatasaray'a alacak...
Sezon sonunda serbest kaldığında elbette Fatih Terim Emre'yi Galatasaray'a alabilir...
Peki, Emre bu kafa yapısıyla Galatasaray'da barınabilir mi?
O nedenle Emre Taşdemir, kendisinden yaşça küçük Muhammed Emin'in sözlerini örnek alsın...
Ekmek yediği yere bu davranışıyla saygısızlık etmesin...
Artık zamanını geçirdiği Vakıfköy'de gençlere kötü örnek olmasın...
Küçük bir uyarı da Onur Atasayar'a. Aman aynı evde kaldığın Emre Taşdemir'e dikkat...

Tam randımanlı kullanılmadan çürüyor...

Beşiktaş maçında başımızdan geçen bir olay...
Basın tribününün hemen yanındaki VIP Balkon'dan mücadeleyi izleyen taraftarlar su sıkıntısı çekiyor...
Parayla alacaklar ama statta su bulamıyorlar...
İnanılır gibi değil...
Rica ediyorlar, biz de taraftarlara basın tribününden bardaklarla su veriyoruz...
Ben de meslektaşlarım da statla ilgili bugüne kadar çok yazı kaleme aldık...
Farkında mısınız, stat tam anlamıyla işlevini yerine getirmediğinden daha doğrusu kullanılmadan eskiyor...
Diğer yeni nesil statları gördüğümüzden mukayese yapma şansını elde ediyoruz...
Bursa'daki stat yeni yapılan statların neredeyse tamamına yakınından çok daha gerilerde...
Bursa'daki stadın bir an önce eksiklerinin giderilmesi gerek...
O nedenle milli maçlara Bursa ev sahipliği yapamıyor, bariyer nedeniyle dükkanlar satılamıyor, otoparklar kullanılamıyor, maç öncesi ve sonrasında stada giriş çıkış herkese eziyet oluyor...
Ve milli servet göz göre göre durduğu yerde çürüyor...

Bursaspor TV'de değişim zamanı...

Kuruluşu 2009'da gerçekleşti...
Şampiyonluğun sonrasında Başkan İbrahim Yazıcı döneminde ulusal yayın platformu arasında yer aldı...
Gel zaman git zaman iyi işler de çıktı, eleştiri aldığı günler de oldu...
Kulübün tanıtımı açısından büyük fayda sağladı...
Özellikle Akademi Ligleri'nin yayınlanmasında, genç oyuncuların vitrine çıkmasında önemli rol üstlendi...
11 yıllık süreçte onlarca kişi geldi, geçti...
Bir de kayıp verdi...
Meslektaşımız Erhan Tamiş, Vakıfköy'de maç anlattığı sırada yaşamını yitirdi...
Şimdi Bursaspor TV'de yeni bir dönem başlıyor...
Yönetim televizyon kanalının ulusal platformdan çıkması için düğmeye bastı...
Yani Bursaspor TV pek yakında Digitürk'te olmayacak...
Bu kararın alınmasındaki en büyük gerekçe ekonomi...
Bursaspor TV bundan sonra yayınlarını internet yayın platformu Youtube'dan sürdürecek...
Kulüp bu radikal değişiklikle ilgili duyuruyu pek yakında resmi siteden yapacak...

Atmayalım beyler...

Beşiktaş maçı geride kaldı...
Akıllarda da iki konu...
İlki takımın sergilediği mücadeleci futbol...
İkincisi de sahaya atılan yabancı maddeler...
Bu bir oyun ve işin içinde her türlü profesyonellik var...
Mesela kaleci Loris Karius ortamı germe adına her türlü hamleyi yaptı...
Ortamı germe konusunda 'Ordinaryüs' mertebesindeki Ricardo Quaresma daha korner kullanmaya gitmeden geri dönerek 'Yabancı madde geliyor' isyanında bulundu...
Ve maalesef tribünler bu oyuna geldi...
Sahaya atılan maddeler nedeniyle PFDK taraftara bloke cezası verdi...
Gelen para cezası da cabası...
Bursa her takım için en zor deplasman olmuştur...
Oyuncuların sahadaki performansının yanı sıra tribün her zaman rakip futbolcuları ürkütmüştür...
Şimdi iki iç saha maçında en önemli tribün gruplarının yer aldığı bölümler blokeli...
O atılan maddeler yüzünden takım en önemli itici gücünden yoksun kaldı...
Bu arada 6222 Sayılı Yasa ve Passolig uygulaması kişileri bağlamıyor muydu?
Stada o kadar taraftarı izleyen yüzlerce kamera kurulmadı mı?
Atanlar belli...
Eğer 100 adet yabancı madde atıldıysa ve bunu 100 kişi attıysa neden sadece 100 yüz kişi tespit edilmiyor da o bölümün tamamına bloke uygulanıyor?
Anlamak mümkün değil...

X,Y,Z kuşağı ve iletişim...

Ender Alkan'ı Bursa'da bilmeyen yoktur...
Bursaspor'da futbol oynadı, hiçbir zaman Yeşil Beyazlı camiadan kopmadı...
Antrenörlük stajını Hikmet Karaman'ın yanında tamamladı, şimdi de yok olma tehlikesini her an ensesinde hisseden Gaziantepspor'un teknik patronluğuna getirildi...
Ender Alkan farklı bir karakter...
Yakından tanıdığım, iyi bir dostum olduğu için yazıyorum...
Saha içinde de saha dışında da hep heyecanlı ve motivasyonu hep üst düzeyde...
Bir de sosyal medyayı çok etkin kullanıyor...
Bu hafta İnegölspor'a 3-1 yenildiler...
Bu maçta Gaziantepspor'dan Furkan Özyaşar sakatlandı...
Ve Ender Alkan oyuncusuna moral verme adına sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu...
"Maçtan çok senin sakatlığına üzüldüm aslanım. İnşallah en kısa sürede aramıza döneceksin..."
Futbolun iletişimine çok kafa yorduğumdan dikkatimi çekti...
Bilinçli mi yapıldı bilmiyorum ancak bu aslında iletişim açısından örnek gösterilecek davranış...
Günümüzde kuşaklar X, Y, Z nesli olarak adlandırılıyor...
X nesli 1965-1979, Y nesli 1980-1999 ve Z nesli de 2000 yılı ve sonrasında doğanlar için kullanılıyor...
X kuşağı yeniliklere adapte olmaya çalışıyor, iş yaşamında sabretmeyi biliyor...
Benim de arasında bulunduğum bu kuşak sebat konusundan vazgeçmiyor...
Y kuşağında sabır ikinci planda, iş yaşamında hemen terfi etmeyi, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor bu kuşağın temsilcileri...
Z kuşağı ise bambaşka... Bu kuşakta internet ve mobil teknolojileri kullanmak birinci öncelik...
Bu konuda bir de bilgi vereyim, günümüzde holdinglerde görev yapan X kuşağından üst düzey yöneticiler birlikte çalıştıkları gençleri daha iyi anlamak için Z neslinden danışman tutuyor...
İş o noktalara geldi artık...
Ender Alkan'ın sosyal medyadan geçmiş olsun dileğinde bulunduğu Furkan 1999 doğumlu...
Yani nereyse Z kuşağı kabul edilebilir...
O nedenle futbol yaşantısı dışında kalan tüm zamanını internet ortamında geçiren bu genç oyuncu için teknik direktörünün ona sosyal medyadan geçmiş olsun dileğinde bulunması kadar doğru hamle olamaz...
Hemen ekleyeyim, Furkan da hocası Ender Alkan'a yine sosyal medyadan teşekkür etti...

Bu fotoğrafa roman yazılır...

Yer Trabzon...
A Milli Takım Rusya ile karşılaşıyor...
Maç öncesi sahaya atılan konfetiler zemine dökülüyor...
Devre arasında iki stat çalışanı kadın ellerinde süpürgelerle zemine dökülen konfetileri temizlemeye çalışıyor...
Şimdi klasik değimle yazıyorum, 'Bu fotoğrafa roman yazılır'...
İş mi bu yapılan...
Sen milyon Eurolar harcayacaksın statlar inşa edeceksin, temizlik işi iki kadın personelin eline tutuşturulacak süpürgeyle yapılacak...
Yok mudur bu işin daha profesyonel bir çözümü...
Aslında fotoğraftaki gizli özne her şeyi anlatıyor da anlayabilene...
O an belki de Türk sporu temizleniyor...
Bu işi de kadınlar üstleniyor...
Erkeklerin yıllardır yapamadığını iki Karadeniz kadını farkında olmadan dünyaya gösteriyor...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.