İyi ki Alaskarov gol atabildi…

Türk futbolunda krizin de garipliklerin de sürprizlerin de bitmeyeceği yegâne kulüptür Bursaspor…

Ne yapsa, ne yapılsa sansasyon olur…

Bir hafta önce pazar günü yönetimin disiplinsiz davranışlarından dolayı aforoz ettiği Thievy Bifouma bir hafta sonra kadroda…

O aforoz edilen Bifouma maçın ikinci yarısı da sahada…

Tutabilene aşk olsun…

Belki futbol hayatında bu kadar çok depar atmamış, bu kadar çok gol pası vermeye çalışmamıştır bir maçta…

Yine bir tezat durum söz konusu…

Bu kısa zaman zarfında yaşananlar bizde kalsın, kimse fazla kurcalamasın, bu işte kulüp daha fazla prestij kaybına uğramasın…

Biz de bu konuyu böyle kapatalım…

Ligin en hovarda takımı Bursaspor zamanında yaptıklarının cezasını şu günlerde çekiyor…

Basit puan kayıpları, kurulan maliyetiyle ters orantılı kadro, teknik adam ve yönetim değişiklikleri Yeşil Beyazlı takımı bugünlere getirdi…

Düşünün neredeyse ligin yarısını düşme potasında geçirdi Bursaspor…

Ve hala geçiriyor…

Öyle bir girdaba girmiş ki, kazansa da çıkamıyor ateş hattından…

Önemli olan ligin son düdüğünde hangi sırada olacağı…

Cezalı teknik direktör Mustafa Er maçı yine locadan izledi…

Komşu locasında da eski talebesi Burak Kapacak vardı…

Gençlerbirliği ile berabere kalan kadrodan tek değişiklik yaparak takımını sahaya sürdü Mustafa Er…

Sakat Deniz Aydın’ın yerine Canberk Yurdakul başladı maça kalede…

Mesut Bakkal yönetimindeki Denizlispor çok sertti ilk dakikalarda…

Bu durum oyunculardan çok tribünlerin tepkisini çekti ki; küçük bir kıvılcımın alevlendireceği ortam durup dururken gerildi…

Bursaspor’un 3 yıllık TFF 1. Lig tecrübesine dayanarak şunu açıkça söyleyebilirim…

Bu ligde kalite beklerseniz yanılırsınız…

Özellikle de ligin son haftalarında…

Sahada tek taktik var…

O da ‘Vur, kır, parçala, bu maçı kazan…’

3’üncü bölgeyi ana oyun alanı olarak benimseyen Bursaspor çok pozisyon vermedi rakibine…

Atak geliştirmek isteyen Denizlispor karşısında hem savunma hem de tribün iyi iş çıkardı…

Çekilen tek şutta Canberk kritik bir kurtarış yaptı…

8 dakikalık uzatma bölümlerindeki karombolleri saymıyorum…

Ritmini bulan Alaskarov İstanbulspor maçında attığı golden sonra Gençlerbirliği’ni boş geçti, bu kez Denizli filelerini havalandırdı…

Penaltı kaçırdı…

Penaltı, bu kaçar…

Kimler kaçırmadı ki…

Ama maçta Bursaspor öyle goller kaçırdı ki tribündeki herkes akıl tutulması yaşadı…

Mesela Massimo Bruno…

Takımın bileğine en hakim oyuncusu karşı karşıya gol kaçırmayı artık alışkanlık haline getirdi…

Mesela Enver Cenk Şahin…

Telefon kulübesinde adam geçecek yeteneğe sahip olacaksın, Bifouma, ‘Al da at’ diyecek, sen auta vuracaksın…

Mesela 90+4’te yine Bifouma sahneye çıkacak, bu kez Pedro’ya, ‘Al da at’ diyecek, Pedro karşı karşıya kaldığı pozisyonda kalecinin ayağına nişanlayacak…

İşte böyle garip bir maçı kazandı Bursaspor attığı tek golle…

Bifouma’nın iştahlı oyunu, Pedro’nun kafayla şık asistinin yanı sıra rakip defansı yorma çabaları akılda kalanlardı dünkü galibiyette…

Bursaspor kazanmak zorunda olduğu bir maçı daha geride bıraktı, puanını 35’e çıkardı ve bundan sonra rakiplerinin alacağı sonuçları beklemeye başladı…

Dünkü maç kaybedilseydi lig bitecek, takım resmi olmasa da psikolojik açıdan küme düşecek, bayram öncesinde Bursa cenaze evine dönecekti…

Bursaspor bu 3 puanla nefes almaya devam etti…

Ama hâlâ entube…

Biz yine; ‘Çıkmadık candan umut kesilmez.’ demeye devam edelim…

Kalan 4 maçın yine tamamı kazanılmalı, deplasmanda oynanılacak Manisa maçından kesinlikle üç puan çıkartılmalı…

Aksi takdirde Bursaspor için lig 1 Mayıs’ta Manisa’da biter…

‘Formayı sahaya assan düşmez’ denilen şampiyon kulüp de bir alt lige gider…