Onur mücadelesi...

Bursaspor'un gençleriyle ilgili hemen her gün yeni bir haber yer alıyor gazete sayfalarında ya da internet sitelerinde...
Şu, şu kadar oynadı, bu, bu kadar gol attı, o, o kadar asist yaptı gibi sayısız haber mevcut hemen her platformda...
Karşıyaka ile oynanılan kupa maçında da birçok istatistik çıktı ortaya...
Bu veriler içinde ilk 11'in 10'unun, 21 kişilik kadronun da 18'inin Vakıfköy patentli olması ön plandaydı...
Bunların hepsi yazılıp çizilir...
Rakamlar yalan söylemez, ama rakamlara baktığınız yön de önemlidir...
Bugünkü yazımızda işimiz rakamlarla ilgili değil...
Yazımızın ana teması, Bursasporlu gençlerin Türk futboluna verdikleri mesaj...
Özlüce'de de Vakıfköy'de de kime sorarsanız sorun kupanın öncelikler arasında son sırada yer aldığını söyleyecektir...
Bu düşünceye Kapalı Çarşı'daki esnaf da sosyal medyada Bursaspor'la yatıp kalkan kullanıcılar da dahil...
Ancak hepimizin atladığı bir gerçek var...
Bursaspor'un mevcut kadrosu başarıya aç...
Siz ne kadar kontrol altında tutarsanız tutun, yaşlarının verdiği adrenalin Bursaspor'un delikanlılarını bambaşka bir kimlikle karşımıza çıkartıyor her defasında...
Yani bu oyunculara 'Kupa ikinci planda' deseniz bile sözünüzü geçirme şansınız yok...
Derdinizi anlatamazsınız, dinlemezler...
O yüzdendir ki, 120 dakika canlarını dişlerine takarak oynadılar Karşıyaka karşısında...
Ayaklarına kramp girene kadar mücadelelerini ortaya koydular...
Bu gençler sempatik, bu gençler yerinde duramıyor...
Bursaspor, Inter Toto ve şampiyon olduğu dönemdeki albeniyi yakaladı farkında olmadan bu gençler sayesinde...
Sanatçısı da akademisyeni de Bursaspor'un maçlarını izlemeye başladı...
18 yaşındaki Ali Akman'ın ünü ülke sınırlarını geçti belki ancak takımda Ömer adında bir oyuncu olduğunu 'Benim' diyen birçok Bursasporlu bilmezdi Karşıyaka maçına kadar...
Kayseri Erciyes'ten alınan 2003 doğumlu Ömer Turan Görgüç çıkıp aslanlar gibi mücadele etti Karşıyaka karşısında...
17 yaşındaki Eren Güler gol atmak için sakatlanma pahasına benliğini ortaya koydu...
Solbektek Abdullah Tazgel koşmaktan durmak bilmedi...
Cüneyt Köz ilk 11'de başlamasıydı kaptanlık pazubandı takımın kıdemlileri ya Çağatay, ya Ataberk, ya da İsmail Can'ın kolunda olacaktı...
Böyle bir gurur var mı?
Emin olun kupada penaltılarla da olsa yoluna devam eden Bursasporlu gençler maç öncesi heyecandan, maç sonunda da yorgunluktan uyuyamamıştır...
Bu dakikadan sonra camianın bu oyunculara da onları Türk futboluna sunmak için gecesini gündüzünü ortaya koyan Mustafa Er ve ekibine de sahip çıkması gerek...
Türkiye'nin konuştuğu bu takım büyük bir onur mücadelesi veriyor...
Ve inanın desteği de fazlasıyla hak ediyor...