Play-off yolunda ağır darbe

Bazı oyuncular vardır takımda eksikliği başlama vuruşuyla hissedilir...

Bursaspor için de Emirhan Aydoğan bu özellikte...

Orta sahayı toparlayan, defansa katkı koyan, ikinci bölgeden üçüncü bölgeye geçişi organize eden Emirhan'ın yokluğunu ilk dakikadan itibaren tüm hücrelerinde hissetti Bursaspor rakibi karşısında...

Bu maç öncesindeki maçlarda yüzde 70'in üzerinde topla oynama oranı yakalayarak rakiplerinin oyun kurmasını engelleyen Altay, Bursaspor karşısında da makine düzeninde mücadele etti...

İzmir ekibi istediği gibi top çevirdi, hızlı hücuma çıktı, Bursasporlu kanat bekleri üzerine çekerek defans arkasına sarktı, böylelikle rahat pozisyon buldu...

Yani tecrübeli ayaklarıyla, tecrübesini konuşturdu...

Altay'ın ilkyarıda Paixao ile bulduğu golün dışında 3 net pozisyonu, bir de penaltı alma çabası vardı...

Orta sahadaki üstünlüğü rakibe kaptırdığından Bursaspor sadece uzun paslarla Burak Kapacak'ı topla buluşturmaya çalıştı...

Burak da yakaladığı pozisyonlarda topu ezince üretkenlikten uzak kaldı...

9'uncu dakikada Batuhan Kör yakaladığı pozisyonda tek vuruş yapmayı denese belki de takım öne geçme fırsatını elde edecekti, olmadı...

90+4'te gol atmasını bir kenara bırakalım, Batuhan Kör için söylenecek söz şu olmalı...

Kendisini alternatifsiz olarak görebilir, unutmasın herkesin yeri bir şekilde dolar...

Ona tanınan şans kimseye gelmedi...

Bunu asla unutmamalı...

Rakip Erhan Çelenk'e ikinci yarının hemen başında ikinci golü bulunca aslında maç değil, ligin geride kalan kısmı da koptu...

Üç maç sonra kulübeye giren Mustafa Er'in 54'teki Özer Hurmacı ve Cüneyt Köz hamlesi maçın gidişatını değiştirmedi...

İlk ikiden Süper Lig vizesi alma hesapları içindeki Altay topun olduğu her yerde baskı kurarak Bursaspor'un tehlike yaratmasını engelledi...

Sonuçta da rahat bir şekilde geçmişin zorlu deplasmanı Bursa'da üç puana ulaştı...

Şimdi gelelim sadede...

Ligin bitimine 6 maç kaldı, play-off hattıyla aradaki puan farkı 8'e çıktı...

Bu maç kazanılsa fark 5'e inecek, İstanbulspor'la da oynanılacağı düşünüldüğünden 'Bir umuttur yaşamak' felsefesiyle lige daha fazla tutunulacaktı...

Bu başarılamadı...

Mustafa Er ve oyuncular bu işi buraya kadar getirdi...

Hem de saha dışındaki onca olum- suzluğa rağmen...

Düşünün stadın ve tesisin elektriği dağıtım firmasının da sahibi olan TFF başkanının talimatıyla veriliyor ki, maç oynansın...

Muhtemelen borç bu sabah da ödenmeyecek ve elektrik yine kesilecek...

Doğalgaz da benzer şekilde...

Büyükşehir Belediyesi sesini çıkarmadığından sudaki durumu bilmiyoruz...

Bu ortamda hangi teknik adam ve oyuncu grubu maça konsantre olur ya da taktik konuşur...

Düşünün idman bitiyor, buz gibi soyunma odasında duş sırası bekliyorsunuz...

Ve bu durumda hâlâ hiçbir şey olmamış gibi yapan bir kulüp başkanı var ortada...

Koca bir sezonu heba oldu Bursaspor'un, belki geleceği de...Yazık ki yazık...