Rezalette son perde

Yazıya Şampiyon Basketbol Takımını kutlayarak başlayalım... 2010'da elde edilen şampiyonlukta da İbrahim Yazıcı yönetiminde yer alan Sezer Sezgin genç yaşına rağmen geçmişte elde ettiği tecrübeyi uyguladı, işi bilenlerle yola çıktı, daha önce bir hayal olarak görünen şampiyonluğun baş mimarlarından biri oldu...

Oysa Basketbol Takımı'nın mücadele ettiği ligde daha yüksek bütçeli takımlar da vardı...

Basketbol Takımı oyuncuları da futbolcular gibi parasal sorunlar yaşadı... Fakat bu hiçbir zaman dışarıya yansımadı...

Yaşananlar sineye çekildi, her türlü olumsuzluğa karşın profesyonellikten ödün verilmedi...

Yani tüm yan etkenler parkeye ayak basıldığı anda unutuldu, sadece başarıya odaklanıldı...

Peki, futbol takımı neden böyle?

Birincisi kadro mühendisliğinde Bursaspor sınıfta kaldı...

Özlüce'ye birkaç soru...

Samet Aybaba'nın 'Bizimkiler Cisse kadar gol atamadı' dediği Senegalli oyuncu neden Bursaspor'a transfer olamadı?

Oysa Samet Aybaba her toplantısında Cisse'nin öncelikli tercihi olduğunu vurgulamadı mı?

Fakat, gelen son bilgi şu yönde; Bursaspor Cisse'yi alma noktasına geldi, transferden bir anda vazgeçildi...

Neden?

Bu Alano Lima mı 8 milyon Euro'ya satılacak...

Lütfen güldürmeyin, futbol ciddiyet ister...

Gelelim 'Ben oynamam' diyen Sakho'ya...

Hiçbir futbolcu kulübünden büyük değildir...

Üç haftalık aranın krize neden olmasına sebebiyet veren Sakho antrenmana çıkmıyorsa, takımla birlikte hareket etmiyorsa, lütfedip deplasmana gelmiyorsa bunun da bir yaptırımı olmaz mı?

Yönetim niye bu kadar sessiz?

Eğer Sakho'nun sakatlığı belinde ise ve bu yönde ortada bir rapor olduğu iddia ediliyorsa sözleşmesindeki maddeye göre parasını bonservisini elinde bulunduran kulübünün vermesi gerekmez mi?

Yönetim sezon başında bu yönde bir açıklamada bulunmadı mı?

Bu krizi çözmek yönetime düşmez mi?

Gelelim maça...

Bu kadar riskli bir durumda olacaksın, kazanmayı bırak, futbol oynamak için hiçbir şey yapmayacaksın...

Bursaspor düşüyor beyler...

Biz o günleri geçmişte yaşadık...

Şimdi Özlüce'de karar verme yetkisinde olanlar o günlerde yoktu...

Takımın bu noktaya gelmesinde kimi eleştirelim...

Taraftarın istifa çağrısına 'Fikstür avantajımız var' yanıtını veren Samet Aybaba'yı mı? 50 santimden gol kaçıran futbolcuları mı? Takım bu duruma gelene kadar hiçbir hamle yapmayan Ali Ay yönetimini mi?

Kusura bakmayın bu durumdan hepiniz sorumlusunuz...

İş bilinmediğinden, profesyonelliğe inanılmadığından, çözüm bekleyen bütün sorunlar sumen altı edildiğinden Bursaspor bu duruma geldi...

İletişimsizlikten Özlüce'de nefes alan herkesin camia ile bütün bağları koparıldı...

Sistemsizlik içinde sistemli bir şekilde Bursaspor bu noktalara geldi...

Son üç yılda Özlüce'de hiçbir zaman futbolun dili konuşulmadı... Ve 'Rezalette son perde' ortaya çıktı...