Salladı ama yıkamadı!

'Bursaspor'un Trabzonspor karşısında bu kadar etkili oynayacağını tahmin edebiliyor muydunuz?' diye soranlara yanıtım şu olurdu... 'Kesinlikle Hayır' Yeşil Beyazlılar Süper Lig'de geçen sezon bu kadar mücadele ederek oynasalardı bırakın küme düşme korkusunu, takım Avrupa barajını zorlardı...
Futbolun doğrusu olmadığı için şimdi ne söylesek boşuna...
İbrahim Üzülmez kısa zamanda düşüncesini oyunculara yerleştirmiş...
O kadar ağır antrenmanın mücadele anlamında karşılığı olmalıydı ve futbolcular dün hocanın bu konuda istediğini harfiyen yerine getirdi...
Genci, tecrübelisi herkes rakipten çok daha fazla mücadele etti...
Kadro kalitesinde rakibinin hayli gerisinde yer alan Bursaspor, Trabzonspor'u salladı ama bir türlü bitirici darbeyi vuramadığından yıkamadı...
Ligin ilkyarısında kulübeye hapsolan Yevhen Seleznov dün açıkça şunu söyledi; 'Esameyi oluştururken benim ismimi en başta yaz hocam...'
Çaprazdan vurduğu direkte patlayan şutu benim diyen her futbolcu çekemez...
Anıl Karaer'in yokluğunda stoper hattında görev yapan Cüneyt iyi, Diarra kötüydü...
İbrahim Üzülmez'in sağbekteki İsmail Çokçalış hamlesi, Abdullahi Shehu'yu oyunda kaldığı bölümde orta sahada görevlendirmesi günün dikkat çeken ayrıntılarıydı...
Bu hamleyle gençlerden İbrahim Turan da sağbekte kendini gösterme şansı yakaladı...
Ali Akman'ın sol kanatta iyi işler çıkarması, Burak Altıparmak'ın savunmadan bile oyun kurmaya çalışması dikkat çekti...
Tribündeki İstanbullu meslektaşlarımızın 'Kim bu çocuk' diye sorduğu isimlerden biri de Sedat Dursun'du...
Sedat iyi iş çıkardı hem de yanında çok tecrübesi olmayan Ertuğrul Kurtuluş'la oynamasına rağmen savunmayı toparladı...

İşin özü şu...
İbrahim Üzülmez oyuncularına 'kaybetmeyi unutacaksınız' sözünü aşılamış ve onları fazlasıyla hırslandırmış...
Transfer konusunda yönetimin henüz somut bir adım atamaması Üzülmez'in vücut diline yansıyor bunu hemen belirtelim...
Vücut dili diyoruz, çünkü neredeyse kamp bitecek hocaya daha bir soru bile soramadık...
Başkan kampa geldi, ama ondan önce menajerler etrafında bitti...
Hatta bir menajer var ki aralarında neredeyse kulübün yeni sportif direktörü...
Yöneticiden daha havalı...
Dün maçı tribünden takip eden Bursa'dan gelen tek gazeteciydim...
Saha içinde de kampı başından beri takip eden üç foto muhabiri arkadaşım vardı...
İstanbullu meslektaşlara yaptığımız sohbette şunu hissettim...
Herkes Bursaspor'u özlüyor ve bir an önce yeniden Süper Lig'e dönmesini istiyor...
Bursaspor'un büyüklüğünü onlar da çok iyi biliyor...