Şarampaul

Kusura bakma hocam...
Türkiye Kupası'nı aslında elinin tersiyle ittin...
Daha Ankara'da oynanan maçta Bursaspor'un da kendinin de fişini çektin...
Oysa her ne kadar Antalya kampında 'hatırlamıyorum' desen de Ankara'daki maçtan iki gün önce AS TV'de sorularımı yanıtlarken 'Kupayı kazanmayı hayal ediyorum' cümlesini kurmuştun...
Ama takımın neredeyse yarısını ifade eden Pablo Batalla ve Bogdan Stancu'yu Başkent'e götürmeyerek kurşunu kendi ayağına sıktın...
Hatta bununla da kalmayıp Ricardo Faty'yi sağbek, Ertuğrul Ersoy'u da orta sahada oynattın...
Yılların sol beki Aziz Behich'ten 8 numara yaratmaya çalıştın...
Herkes saygı duydu ama kimse bir anlam veremedi bu yaptıklarına Ankara'da 1-0 kaybettiğin ilk maçtan sonra...
Rövanş maçında da herkes bir ışık bekledi...
Yine hamlelerin damgasını vurdu oyuna...3+2'li savunmayla başlayıp yenilen golün ardından 25'inci dakikada 4'lü sisteme döndün...
Stancu, Sow, Delarge ve Jires'i birlikte oynattın, gol aradın...
Takımın öne de geçti...
Hatta 90+4'te Badu'nun direkten dönen şutu gol olsa turu bile geçecektin...
Ama dedik ya hocam, sen turu Ankara'da aralık ayındaki ilk maçta kaybettin...
Bursaspor bu değil hocam...Saha içinde herkesin kafasına göre oynadığı, 10 dakikada bir sistemin değiştiği bir takım istemiyor kimse senden...
Pablo Batalla bu sistemde gitmiyor hocam...Üretkenlikten uzaklaşıyor...
Şişirme toplarla da bir yere varılmıyor...
Gençlerbirliği ile bir ay içinde 3 maç oynandı, ortada ne var hocam koca bir sıfırdan başka...
Türkiye Kupası geçen yılki travmayı atlatma adına hem camia hem de koskoca bir kent için en büyük fırsattı bu sezon...
Ama o da elden kaçtı hocam...
Kibarlığınıza, iyi niyetinize diyeceğimiz bir şey yok Sayın Le Guen ancak...
Bu kentin de, bu camianın da gerçekleri ve değerleri var...Hem de parayla pulla ölçülmeyen türden...