İlkyarının perdesi kapandı…
Bursaspor bu süreçteki performansıyla hem bir kez daha büyüklüğünü gösterdi hem de sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin takımı olduğunu kanıtladı…
Bu tablonun oluşmasında en büyük pay sahibi kuşkusuz genç başkan Enes Çelik ve onun arkasında hareket eden koca bir kent…
Uyuyan dev uyandı…
Hem de yıllar sonra…
Uyanışıyla da herkese ilan etti ‘Yıkılmadım, ayaktayım’ diye…
3.5 milyonluk bir kent düşünün…
‘Süper Lig Şampiyonu’ apoletiyle küme düşmeyi içine sindirememiş, sevgisini içine hapsetmiş…
Boş tribünlere oynamış yıllarca takım genç kadrosuyla…
İşte bu tablo dağıldı geride kalan sezonun ilkyarısında…
İçe hapsedilen o sevgi dışarı taştı…
Ülke futbolunun modası artık Bursaspor…
Saha içi ve dışında hemen her alanda rekorların sahibi…
Maç bileti bulan kendini şanslı hissediyor…
Tribünde boş koltuk yok…
Dünyanın neresinde görülmüştür sabahın ilk ışıklarında 2 derecelik sıcaklıkta bilet kuyruğuna giren taraftarına çay, çorba ikram etmek, ‘Hepimiz biriz’ mesajı vermek…
İşte konu Bursaspor olunca gerisi teferruat…
Tek gerçek takıma ve armaya duyulan sevgi, aidiyet…
Bu uzun girizgâhtan sonra gelelim maça…
Yenilgisiz lider unvanı ve 11 puan farkla Karşıkaya’nın karşısına çıkan Bursaspor’da takım beklentinin uzağında bir oyun sergiledi ilkyarı boyunca…
Organize olamadı Batalla yönetimindeki oyuncular…
Sezonun belki de en kötü futboluydu…
Bunu sadece biz değil, bizzat oyuncular da dillendirdi maç sonundaki açıklamalarında…
Karşıyaka daha atak, daha derli toplu mücadele etmeye çalıştı…
İlk 45 dakika boyunca tek tehlikeli atak 43’üncü dakikada İzmir ekibinin İshak Kurt’un direkte patlayan şutuydu…
Bursaspor’un pozisyonu yoktu…
İkinci yarıda Bursaspor ofansı daha çok düşündü…
Batalla yaptığı değişikliklerle 3’üncü bölgeyi etkinleştirmeye çalıştı…
Sırasıyla Yiğitali Bayrak, Furkan Özyapı, Bora Yılmaz ve Muhammet Demir oyuna dahil oldu…
Ama beklenen gol bir türlü gelmedi…
Kimse gününde değildi dün Karşıyaka karşısında…
Batalla da oyuncular da tribünleri dolduran 45 bin kişinin içine sinen bir performans ortaya koyamadı…
Bu takımın gol bölgesinde en uçta oynayacak adamı Muhammet Demir’den başkası değil…
Onun da bir an önce tam olarak iyileşmesi gerek…
Çünkü Mücahit’in etkisi bir yere kadar…
Ligin ikinci yarısında tam kapasite oynadıkları takdirde Tahir Babaoğlu ve Muhammet Demir Bursaspor’a daha fazla katkı koyacaktır…
Şu gerçek unutulmasın…
Bursaspor taraftarı 1-0’a yatan bir takım görmeyi hiçbir zaman istemedi, bundan sonra da istemeyecek…
Camianın genlerinde var hücum futbolu…
Aslında bunu en iyi bilen kişilerin başında da Pablo Martin Batalla geliyor…
Sezon başında bizzat söylemişti Batalla, taraftarın nasıl bir oyun istediğini bildiğini ve kendisinin de bu doğrultuda takımı sahaya dizeceğini…
O nedenle Batalla elindeki bu lig üstündeki kadroyu daha ofansif ve efektif bir anlayışla kullanmalı…
Gelelim hakem Emre Kaan Çalışkan’a…
Aynı tezimi yineliyorum…
Ülke futbolunda görev alan hakemler futboldan anlamıyor…
Pratikteki bilgileri yok denecek kadar az ve pozisyonu süzme yetisinden çok uzaklar…
Sedat Cengiz’e ceza sahasında yapılan hareket net penaltı…
Elle oynamayı yazmaya gerek bile duymuyorum…
Kaptan Ahmet İlhan Özek’in dediği gibi, ‘Bir pozisyonda iki penaltı var’ ve hakem ikisini de görmüyor…
Görüp de vermediyse eğer o başlı başına skandal…
Hem de TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun gözleri önünde…
Ve sonuç…
Bursaspor 7 maç süren tarihinin en uzun galibiyet serisine Karşıyaka beraberliği ile son verdi…
Dünkü futbola bakınca bir puan kötünün iyisi gibi durdu…
İlkyarının perdesi beraberlikle kapandı…
Gözler şimdi ikinci yarıda…
Camianın tek düşüncesi şampiyonluk…
Ortak temenniyi buradan bir kez daha yineleyelim…
Bu coşku böyle devam edecek ve Bursaspor küllerinden doğduğu sezonda baharın gelmesini beklemeden şampiyonluğunu ilan edecek…
Unutmayın kara bulutların dağıldığı Bursaspor’da artık bahar çiçekleri açmak için gün sayıyor…