Sivrice'den Bursaspor'a yardım eli

Türkiye'yi sarsan, onlarca vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, binlerce kişinin yaralanması ve evsiz kalmasına sebep olan 6.8 şiddetindeki Elazığ Sivrice'deki deprem cuma akşamı tam 20.55'te meydana geldi...Tam o sırada Bursaspor hafta içinde bir başka depremle sarsılan Akhisarspor karşısında deplasmanda 1-0 galip gelmenin mutluluğunu yaşıyordu...
Deprem felaketinden habersiz taraftar ve futbolcular galibiyetin coşkusu içindeydi...

Depremin bilançosu duyulur duyulmaz acıyı sosyal medya hesabından paylaşan ilk kulüplerden biriydi Bursaspor...
Bu konuda gösterilen refleks ve duyarlılık için tebrikler...
Şimdi geçmişe gidelim ve Anadolu'nun küçük bir ilçesi olan Sivrice'nin Bursaspor için taşıdığı öneme değinelim...

Tarih 11 Mayıs 2003... Yer Elazığ...
Bursaspor'un başkanlık koltuğunda Erdoğan Bilenser, teknik direktörlük koltuğunda da rahmetle andığım Erdoğan Arıca oturuyor...
Takım maçtan bir gün önce Elazığ'a ulaşmış, maçın küme düşme hattını yakından ilgilendirmesi sebebiyle ortada ciddi sayılabilecek bir gerginlik var...
Deplasmana giden birkaç gazeteciden biriydim...
Emniyet görevlileri güvenlik gerekçesiyle tüm kafilenin Elazığ'ın dışında Hazar Gölü kıyısında bir otelde konaklaması için ricada bulundu...
Hep birlikte söylenen otele gittik...
Alınan önlemleri gördükten sonra gerginliğin ne boyutta olduğunu daha iyi anlama fırsatımız olmuştu...
Normal şartlarda gazeteciler deplasmanda takımla aynı otelde konaklamaz...
Ancak güvenlik gerekçesiyle herkesin aynı çatı altında olmasını istemişti emniyet yetkilileri...
Gece geç saatlerde Bursaspor'u maç için Elazığ Atatürk Stadı'na götürecek otobüslerin otelden ayrıldıkları haberi geldi...
Sebep olası bir olayda otobüs sahiplerinin araçlarına zarar gelmesini istememesi...
Olaylı birçok maça şahitlik etmiş bir kişi olarak ilk kez böyle bir durumla karşılaşmıştım...
Dönemin Bursaspor ve aynı zamanda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser ile yöneticiler kafileyi stada taşıyacak otobüs ararken Yeşil Beyazlılar'ın imdadına Sivrice Belediye Başkanı ve kaymakamı yetişti...
Anadolu'nun bu küçük ilçesinin mülki amirleri Bursaspor'a belediyenin elindeki fotoğrafta gördüğünüz o eski tek otobüsü tahsis ederek teknik heyet ve futbolcuların Elazığ Atatürk Stadı'na ulaşmasını sağladı...
Gerçekten tam bir yardımseverlik örneğiydi Sivriceli yetkililerin zorda kalan Bursaspor'a yaptığı...
Yıllar sonra deprem felaketiyle yeniden ismini duyduk Sivrice'nin...
Ama keşke böyle duymasaydık...
Ben de bu satırlardan Bursaspor'a zor gününde yardım elini uzatan Sivrice Belediyesi ve Kaymakamlığını bir kez daha hatırlatmak istedim...
Bugün gerek Bursa'dan gerek Türkiye'nin dört bir tarafından deprem bölgesine yardım ulaştırmak için seferberlik yaşanırken, bu not da bir yerde dursun...
Çünkü yardımseverlik, zor durumdakinin yanına koşma bizim mayamızda, Anadolu'nun kültüründe var...

A TAKIM'A BİR GARİP İMZA...

Futbolda her türlü gariplik var...
Gariplik hem saha içi hem de saha dışında...
İstediğin kadar iyi bildiğini iddia et, mutlaka bir yerde duvara toslarsın...

Bunu niye mi yazdım, gelin birlikte bakalım...
Bursaspor'da saha içinde işler iyi gidiyor mu? Evet...
Yönetim kentin verdiği finansal destekle batacak denilen gemiyi şu ana kadar yüzdürebildi mi? Evet...
Kentte bir kıpırdanma, takıma destek çıkma anlamında her şey yoluna girdi mi? Evet...
Altyapıdan oyuncular teknik heyetin gözüne girmek, A Takım formasını kapabilmek için birbiriyle yarışıyor mu? Ona da Evet...
Peki, ne gerek var işler iyi giderken, tam havaya girmişken gereksiz işlere bulaşmaya...
O zaman gelelim konuya...
Camia 'Takıma başka transfer yapılacak mı?' diye bekleyedursun, Bursaspor'da kimliği belirsiz bir kişi sezon başında Vakıfköy'e denen-meye gelen, yeterli bulunmadığı için gönderilen 19 yaşındaki Erenay Arı isimli genç bir oyuncuyla profes-yonel sözleşme imzaladı...
Yani şu an baktığınızda bu genç oyuncu TFF kayıtlarına göre Bursaspor A Takım kadrosunda görünmekte...
Önyargısız yazıyorum...
Bu genç kardeşimizin Allah yolunu açık etsin, ancak bizzat görüştüğüm için rahatlıkla yazıyorum Vakıfköy'deki teknik heyetin olumsuz raporuna rağmen söz konusu oyuncu ile Bursaspor Kulübü arasında profesyonel söz-leşme imzalanması talimatını kim verdi?
Bursaspor'da genç oyuncularla profesyonel sözleşme imzalanmasının kriterleri ne?
Altyapıdan çıkan futbolcularla profesyonel sözleşme imzalanırken, yeteneğe mi, yoksa ikili ilişkilere mi bakılıyor?
Genç bir yetenekle profes-yonel sözleşme imzalanıyorsa bu neden kulübün resmi yayın organlarından kamuoyuna duyurulmaz?
Bu imzayı saklamanın kime ne yararı var?
Vakıfköy'den bilgi alınmadan böyle bir imza atıldığına göre burada birimler arası koordinasyonsuzluk yok mu?
Bu imza atıldıktan sonra Vakıfköy'de profesyonel söz-leşme imzalamanın hayalini kuran ve sırasını bekleyen onlarca genç yeteneğe haksızlık yapılmış olmuyor mu?
Bu imza, bu genç oyuncunun profesyonel yapılarak başka bir takıma gitmesinin önünü açma adına atıldıysa burada Bursaspor markasının kullanılmasına kim izin verdi?
TFF kayıtlarına göre Bursaspor A Takımı kadrosunda görünen bu oyuncudan teknik direktör İbrahim Üzülmez'in haberi var mı?
Bu sorular uzar gider...
O nedenle ikili ilişkilerle Bursaspor markasına, ismine zarar verme adına lütfen bir girişimde bulunmayın...
Gençlerin de önünü tıkamayın...

DOĞANLAR BERAAT ETTİ...

Bir mahkeme haberiyle bu haftaki yazıyı tamamlayalım...
Geçen hafta içinde Ali Ay dönemiyle ilgili bir davada karar çıktı... Kulüpte dönemin bilet sorumlusu Kemal Doğanlar hakkında usulsüz bilet satışı hakkında dava açılmıştı...
Bu davada karar verildi ve Kemal Doğanlar beraat etti...
Geçen yıl davayla ilgili haberleri kaleme aldığımız için bu haberi vermek de bize düştü... Geçmiş olsun Kemal Doğanlar...