Tabelanın durması bile mucize...

Merhum İbrahim Yazıcı'dan sonra Bursaspor'da başkanlık koltuğu üç kez el değiştirdi...
Önce Erkan Körüstan sonra Recep Bölükbaşı son olarak da Ali Ay delegelerin oylarıyla başkanlığa seçildi...
İbrahim Yazıcı döneminde kulübün bankalara ne borcu vardı ne de kasada duran bir çek karnesi...
Yazıcı'nın ardından önce krediye başvuruldu, sonra temin edilen çek karneleri düğünlerde saçılan para misali etrafa dağıtıldı...
Kulüpte para olmadığından kredinin yapılandırılması için bile kredi çekildi...
İbrahim Yazıcı 7 Mayıs 2013'te vefat ettiğine göre aradan da 6 sezon geçti...
Bu süreçte Bursaspor'un sözleşme imzaladığı oyuncu sayısı 85...
Transferlerin yıllara göre dağılımına bakalım...
2013-14 sezonu 14, 2014-15 sezonu 6, 2015-16 sezonu 21, 2016-17 sezonu 14, 2017-18 sezonu 14 ve son olarak 2018-19 sezonu 16 transfer yapılmış...
Gidenleri de kiralıklar hariç yazalım...
Tamı tamına 106 oyuncuyla yollarını ayırmış Bursaspor...
Sadece bir transfer döneminde 21 milyon Euro gelir elde etmesine rağmen Bursaspor'da fabrikalar satılmış, benzinlik arazileri alınmış, elden çıkarılmış...
Şu değişimi yurtdışından birine anlatsan inandıramazsın...
Biz asıl konumuza dönelim, bir de teknik direktör değişimine göz atalım...
İbrahim Yazıcı vefat ettiğinde teknik direktörlük koltuğunda Hikmet Karaman oturuyordu...
Küçük bir operasyonla Karaman gitti, yerine Christoph Daum geldi...
Sonra takımın başına geçen teknik direktörleri de yazalım...
İrfan Buz, Şenol Güneş, Ertuğrul Sağlam, Ersel Uzgur, Hamza Hamzaoğlu, Mutlu Topçu, Adnan Örnek, Mustafa Er, Paul Le Guen ve son olarak Samet Aybaba...
Yani 7 Mayıs 2013'ten sonra tam 11 teknik direktör görev yapmış Bursaspor'da...
Hikmet Karaman'a kadar 1963'ten 2013'e kadarki 50 yılda bu görevi üstlenen antrenör sayısı 44...
İnsanın inanası gelmiyor...
Her anlamda büyük erozyon...
Bu kadar değişim, arayış başarı getirmiş mi peki bir de onu irdeleyelim...
Bursaspor 2013-14 sezonunu 8'inci, 2014-15 sezonunu 6'ncı, 2015-16 sezonunu 11'inci, 2016-17 sezonunu 14'üncü, 2017-18 sezonunu 13'üncü sırada tamamlamış...
Özellikle son iki sezonda takımın adı son haftalarda küme düşmeyle anılmış...
Bu süreçte Avrupa Kupaları'na katılma hayal olmuş, Türkiye Kupası'nda bir kez final heyecanı yaşanmış, sportif başarı yerini 'Acaba bu sene yine aynı korkuyu yaşar mıyız?' endişesine bırakmış...
Finansal açıdan Bursaspor kulüp lisansını zor alır hale gelmiş...
UEFA ensesinden ayrılmamış, hesaplarına bloke konmuş, giden hemen her yabancı oyuncu parasını avukatları aracılığıyla yüklü faiz eklenerek almış...
İşin özü her anlamda hızla düşüş trendine girmiş Bursaspor...
Ve gelen tüm yönetimler kurumsallaşmayı da profesyonelleşmeyi de lafta bırakmış...
Ya da birileri tarafından engellenmiş...
Hatırlar mısınız İrfan Buz'un teknik direktörlüğe getiriliş şeklini...
Gecenin bir saati takım otobüsünü takip ettiğimizden oradaydım...
İstanbul dönüşü otobanda kamyon parkında İrfan Buz (Galatasaray maçında takımın başında sahaya çıkmasına rağmen) resmiyette kulüp tercümanıyken teknik direktörlüğe otobüsteki oyuncuların talebi üzerine getirilmişti...
Transferde bilgi birikim, oyuncu izlemenin yerini mahalle baskısı almadı mı?
Çok uzağa gitmeden örneğini verelim, 6 aylığına 800 bin Euro verilen (Ödemesi Bursa'dan gittikten sonra yapılmaya başlanan) Moussa Sow hangi şekilde kadroya katıldı hatırlamıyor musunuz?
Yöneticiler futboldan, spor kulübünü idare etmekten anlamıyor anlamamaları da normal onu kabul ettik de görevdeki profesyoneller ne iş yaptı İbrahim Yazıcı'dan sonra bir türlü onu çözemedik...
Kulüpte çalışmak sadece elde telefon sosyal medyayı takip edip, 'O bunu demiş, şu bunu yazmış' diye başkana söylemekse ne gerek var istihdama...
Fazla uzatmayalım...
Ali Ay 'Böyle giderse kulübü kaybederiz' sözünü söylerken yayındaydım...
Onun ne hissettiğini anlayanlardanım...
Göreve ilk geldiği günden itibaren borçlarla (vergi, menajer, astronomik transfer ücretleri) boğuştu, para kazanmaktan çok borç ödemeye kafa yordu...
Personel sayısını azaltma (İşten son çıkarılanlarla çalışan sayısı 167 kişiye düştü) yıllardır söylememize rağmen bu yıl zorunluluktan doğan öze dönüş ve gençleştirme hareketi sırf kulübü ayakta tutmak için yapıldı...
Hepsini de saygıyla karşılıyoruz...
Diğer başkanları geçelim, onlar hatalarıyla zaten baş başa...
O yüzden Ali Ay bir an önce ciddi bir değişime gitmeli...
Bu işin para vermeyle transfer yapmayla alakası yok...
Çevresindekilere de defalarca söyledim...
Bu mantık devam ettiği sürece Ali Ay görevi bitene kadar bir bu kadar daha para verse sorun çözülmez...
Kulüpte futbol aklı olmadığı, profesyoneller işlerini yapmadığı sürece Bursaspor bir adım ilerlemez...
Bu kadar darbeye rağmen yine de şükredelim...
Çünkü İbrahim Yazıcı Tesisleri'nin girişinde kulübün hâlâ tabelasının durması bile mucize...