FED faizi indirdi, piyasalar nefes aldı...
Dün akşam ABD borsaları, FED'in 25 BP’lık faizi indirim kararıyla birlikte güzel bir yükselişle kapattı.
Konuyu bilmeyenler için hemen kısaca açıklayalım.
Ne demek bu çeyrek puan yani 25 BP düşüş ve neden “FED 3,75-4 olan faizleri 3,50 – 3,75 seviyesine düşürdü” deniyor?
Paranız çoksa yani fon fazlanız varsa 3,75’ten ABD Merkez Bankası’na borç verebiliyorsunuz, paranız yoksa yani fon ihtiyacınız varsa da 4’ten ABD Merkez Bankasından borç alabiliyorsunuz demek.
Beklendiği gibi indirim geldi, ama karar biraz "bölük pörçük" çıktı.
FED üyelerinden 9'u 25 baz puan indirim dedi, 2'si "bekleyelim" oyu verdi, bir üye ise cesurca 50 baz puan istedi. O iki "bekleyelim" oyu, enflasyon konusunda hâlâ endişelerin tamamen dağılmadığını gösteriyor.
Hatırlayın, Ekim toplantısında da benzer bir görüş ayrılığı yaşanmıştı.
Jerome Powell'ın görev süresi 2026'da bitecek, yerine gelecek isimle birlikte bu ayrılıklar daha da artabilir.
Yani önümüzdeki yıl FED içinde daha hararetli tartışmalar bizi bekliyor olabilir.
İşgücü piyasasına gelince... FOMC üyeleri durumu "no hire, no fire" olarak özetliyor: Ne deli gibi işe alım var ne de toplu işten çıkarmalar. Stabil bir tablo.
Bana sorarsanız, işgücü piyasasında radikal bir bozulma olmazsa 2026'da FED 2, belki 3 kez daha indirim yapabilir.
Üyelerin yayımladığı projeksiyonlara bakalım: Gelecek yıl sadece 1 indirim öngörüyorlar, piyasa ise 2 bekliyor.
Büyüme tahminini ise radikal şekilde yukarı çektiler: %2,3'e çıkardılar. Trump tabii ki memnun değil, "50 baz puan olmalıydı" diye veryansın etti. Ama FED, istihdam ve enflasyon verilerine bağlı kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
Trump'ın atayacağı yeni başkan (Hassett olsa bile) ana omurgayı çok değiştirmeyecek; sadece para politikası biraz daha gevşek bir tona evrilecek.
Bir de sürpriz var: FED, fonlama piyasasındaki sıkışıklığı gidermek için kısa vadeli hazine bonosu alımlarına başlıyor.
Cuma gününden itibaren aylık 40 milyar dolar...
Evet, QE'nin minik bir versiyonu geliyor!
Para, az da olsa bollaşacak. Borsalara, endekslere olumlu yansır.
TCMB Bugün Ne Yapacak?
Gelelim bize...
Bugün TCMB faiz kararı var. Piyasanın hakim beklentisi 150 baz puan indirimle politika faizinin %38'e inmesi. Eylül enflasyonundan sonra TCMB'nin sunumlarında dil birden sertleşmişti: "Dezenflasyonist süreç yavaşlıyor" diyorlardı.
Kasım verisiyle birlikte ton değişti: "Dezenflasyon beklenenden yavaş da olsa devam ediyor." Bu, indirim kapısını aralıyor.
Para politikası açısından bakarsak elimizde %48 civarı bileşik faiz, %30 civarı trend enflasyon var. Arada neredeyse 18 puan reel faiz!
Hatırlıyor musunuz, memleketin hatırlı iktisatçıları bir zamanlar "Enflasyon %25, faiz %18 olmaz, faiz enflasyonun önüne geçmeli ki düşsün" diye bağırıyorlardı.
Buyrun şimdi tablo: Reel faiz otoban genişliğinde. Alan değil, otoban var indirim için.
O zaman önüne geçsin dediniz de şimdi neden aynı duruşunuzu korumuyorsunuz?
Kasım'da manşet TÜFE'de uzun zamandır görmediğimiz bir düşüş yaşadık; neredeyse bir yıldır aylık %2'nin altına inmiyordu.
Ama alt kalemlere bakınca hâlâ rijit, sert alanlar var. Veri odaklı, toplantıdan toplantıya gidiyoruz.
Faiz indirimi istiyoruz, evet. Ama doğru zamanda yapmak önemli.
Bu otobanı en hızlı şekilde kapatmak lazım.
Beklentiler 150 baz puan olsa da, dün borsada seans sonuna doğru gelen satışlar bana şunu düşündürüyor:
Yatırımcılar "Evet Kasım enflasyonu iyi geldi ama genel sertlik devam ediyor" diye fiyatlıyor olabilir.
Bir de asgari ücret ve genel ücret artışları kapıda. Bu dönemde önden yüklemeli büyük indirim yerine temkinli bir adım atar mı ki TCMB diye de aklımdan geçmiyor değil!
Tahminim mi?
Bence çoook daha fazlasını yapması lazım.
Ama ne yapmalı değil de ne yapar diye sorarsanız söyleyeyim.
100 baz puan da masada.
Belki 150 yaparlar ama ben yukarıda belirttiğim gerekçelerle 100'e daha yakınım.
Saat 14.00'te hep birlikte öğreneceğiz.
Piyasalar nefes almak istiyor, ama acele edersek nefesimiz yine tıkanmasın.
Hayırlısı...