Yeni haftaya başlarken…

Bu yazıyı kaleme aldığım dakikalarda Bursa Kestel civarında başlayan orman yangını civar bölgelere yayılmaya devam ediyor, bazı mahalleler boşaltılıyor hatta Bursa-Ankara Yolu da trafiğe kapatılıyordu. İnşallah yazı yayınlandığında söndürülmüş olur. Tüm ekipler ve yetkililer taarruzda. Rabbim yardım etsin. Dua ediyoruz.

FAİZ İNDİRİMİ SONRASINDA PİYASALAR

200 baz puan mı yoksa daha fazla mı derken TCMB’den gelen 300 baz puanlık faiz indirimi piyasalarda olumlu bir hava oluşturdu ve 10700 puanları test eden ama akabinde 10659 puan ile haftayı kapatan bir Borsa İstanbul 100 endeksi oluştu. Ama bizim gözümüz kısa vadede 10450 – 10900 puan ile daha orta uzun vadede ise 9800 – 10800 puanlarda olacak. Bu bant aralığını yakından takip etmemiz gerekir. Diğer yandan borsada kar satışları oldukça olası durumda. 10400 puanlara kadar geri çekilmeler olabilir. Sürpriz karşılanmamalı ve panik satışlar asla yapılmamalı. Zira faiz indirim döngüsü başladı ve ilerleyen süreçte Borsa İstanbul için yeni bir yükseliş hikâyesi oldukça muhtemel.

Geçtiğimiz hafta ile alakalı olarak kurlara ilişkin de bir detaya dikkat çekmek lazım. Hem dolarda hem de Euro da resmi kur ile piyasalardaki kur arasında fark oluştu. Piyasalarda döviz kuru ucuz kaldı. Bunun da nedeni bir miktar döviz talebinin (büyük anlamda euro’ya) zayıf olması şeklinde değerlendirilebilir. Euro/Dolar paritesinde de yılsonu hedefimiz 1.19-1.20 seviyelerinde.

Bitcoin 114 bin dolarlara kadar geriledi. Mevcutta 116 bin dolar civarında. 110 bin dolar üstü alım; benim için soru işareti. 110 bin doların altına geriler ise alım fırsatı olarak görülebilir. Kripto her zaman ifade ettiğimiz gibi oldukça geniş bantta dalgalanan, çok yüksek risk taşıyan enstrümanlar olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla kripto piyasasında temkinli ve oldukça dikkatli olmakta fayda var.

Gelelim altın piyasasına. Hem ONS altın tarafında hem de gram altın tarafında bu haftayı düşüşle kapattık diyebiliriz. Altında çok uzun süredir devam eden yükseliş öyküsü ara ara kar satışlarını da beraberinde getiriyor. Gram altın 4468 TL ile hafta içerisinde bir rekor denemesi yaptı. Ama gelen satışlarla 4368 TL’ye kadar geri çekilmeyi takip ettik. Gram altında 4300 TL bizim için aşağı yönlü önemli bir direnç seviyesi. Bu direnç kırılmadıkça 4350-4500 bandında gidiş gelişler olacaktır. Uluslararası piyasalarda ONS altına 3450 dolar seviyelerinde kar satışları gelmeye başladı. 3330 dolara kadar bir çekilme gördük. 110 dolar civarında bir düşüş gördük. Şu hususun da altını çizmekte fayda var. İç piyasada dolar TL’den gelen desteğin katkısıyla gram altındaki düşüşler ONS tarafında oluşabilecek düşüşlerden daha bir sınırlı kalacak. 3320 dolar ile 3315 dolar aşağı yönlü direnç noktaları olarak dikkate alınmalıdır.

Burada belki de en kritik soru şu olacak. Altın fiyatlarındaki düşüşler geçici mi yoksa kalıcı mı Olacak?

Hem Ons tarafında hem de gram tarafında kar satışları kaynaklı bu düşüşlerin kalıcı düşüş oluşturacağını düşünmüyorum. Bence altında yön yukarı.

Emlak Konut GYO’nun Yeni Projesi: Gayrimenkul Sertifikası

Yine haftanın en önemli ekonomi gündemlerinden biri de Emlak Konut tarafından açıklanan gayrimenkul sertifikası projesi.

Yatırım yapmak isteyenler için oldukça kıymetli bir proje. Neden? İzah edeyim.

Emlak Konut; İstanbul Damla Kent Konut Projesi’ni açıkladı. Projenin mimari detaylarını emlak konutun sitesinden inceleyebilirsiniz. Bizim ilgilendiğimiz kısım farklı. Kaç daire yapılacağı ve kaçar m2 olacağı belli. Eksper değerlemesi ile daire fiyatları da belli. 1 sertifikanın fiyatı da belli. Daire fiyatını sertifika fiyatına böldüğünüzde o dairenin sahibi olmak için kaç sertifika biriktirmeniz gerektiğini bulmuş oluyorsunuz. Faiz hassasiyeti olanlar için de oldukça makul bir proje. Az da olsa birikimim var. Ama buradaki daireleri alacak kadar da sertifika biriktiremem diyenler için de oldukça etkili bir proje. Çünkü yatırım yapmış oluyorsunuz. Topraktan başladığınız dairenin fiyatı ilerleyen zamanda zaten artacak dolayısıyla sizin sertifikalarınız da değer kazanacak. Yani sertifikaları biriktirip evi de alabilirsiniz ya da ileride sertifikaları satabilirsiniz de. Devlet güvencesini de atlamamak gerek. Mobil bankacılıktan bir yatırım hesabı açıp sertifika alarak sürece dahil oluyorsunuz.

Haaaa projeye farklı bir perspektiften de bakmak gerekiyor.

Bir kere bu proje ve sistem yatırımcı için kesinlikle çok efektif.

Ama bu proje dar gelirliyi, düşük gelirliyi ev sahibi yapar mı? Bence yapmaz. Dar gelirli bir aile için bir kere minimum 2+1 daire lazım. 1+1 olmaz. 2+1 daire için de 863276 adet sertifika gerekir. 4 Ağustos 2025’de halka arz başlıyor. Teslim 4 Ağustos 2028. Yani 36 ayda bahse konu ailemiz 2+1 daire için 863276 adet sertifika biriktirmeli. Bütün sertifikaları lansman fiyatı (7,59/Adet) almış olsa 6,5 milyon TL’ye gelir daire. 36 aya bölsek ayda 182.000 TL’lik sertifika toplamalı ki evin sahibi olsun. 1+1 alsın kardeşim gariban ise derseniz onun için de kabaca her ay 133.000 TL değerinde sertifika alabilmeli.

Dolayısıyla bu proje yatırım amaçlı olaya yaklaşanlar ve gelir düzeyi iyi olanlar için biçilmiş kaftan bir proje. Zira projeyi yapana da inanılmaz bir finansal derinlik sağlar. Oldukça efektif. Haaa bu proje ve sistem tutarsa ilerleyen zamanlarda aynı sistematik ile (sadece ilk evini alacak olanlar için) daha ekonomik projeler hayata geçerse vatandaşlarımızdan çok ama çok hayır duası alınır diye düşünüyorum.

SGK BORÇLARINA İLİŞKİN YAPILANDIRMA BEKLENTİSİ

Malumunuz uzunca süredir yüksek politika faizi ortamında ekonomide ciddi bir yavaşlama var. Bu yavaşlama ticareti de ciddi şekilde daraltmış durumda. Konkordato şartları zorlaşmasına rağmen hem konkardato ilan eden hem de başvuran firma sayısında ciddi artışlar gözlemleniyor. Bu bağlamda firmalar da ister istemez vergi ve SGK borçlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanıyorlar. Hatta içinde bulunduğumuz dönemde devlet teşviği almış olan firmalar dışında pek de düzenli olarak bu yükümlülüğünü yerine getiren pek de kalmadı maalesef. SGK borçlarına ilişkin gecikme faizi Amme alacağı malumunuz. Fakat gecikmeye uygulanan faiz piyasa koşullarının oldukça altında. Buna rağmen düzenli ödemelerin azalıyor olması oldukça manidar. Piyasaların bu kadar yorgun olduğu bir dönemde borçlara ilişkin af değil de yapılandırma gelmesi çok iyi olacak (tı). Ama zor gibi…

Hülasa hava sıcaksa; yoo, hava serin demenin kimseye bir faydası yok! Hava sıcaksa; en azından akli melekelerimiz yüzü suyu hürmetine “evet hava sıcak” demek lazım.