3Y’den geriye ne kaldı?

Türkiye gerçekte konuşması gereken birçok şeyi konuşamıyor.

Çünkü…

Siyasi gündem; Türkiye’nin konuşması gereken bütün önemli konuları bir şal gibi örtüyor.

Örtmesi sağlanıyor.

Bilimde, teknolojide atılım yapamayan bir ülkenin dünyada söz sahibi olma şansı var mı?

Enflasyonla baş etmesi söz konusu olabilir mi?

Yaşlısı, genci, çalışanı, emekçisi, çiftçisi mutlu olabilir mi?

Yapay zekânın insanı ele geçirmeye başladığı bir dönemde Türkiye, ekonomik sorunlarını bile gölgeleyecek boyutta siyaset konuşuyor.

İktidarın izlediği politikaların yarattığı ekonomik tahribata yönelik eleştiriler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kendi içindeki işleyişiyle görünmez hale getiriliyor.

Adliyeler fazla mesai yapmak zorunda kalıyor!

Hukuk, sessizliğin anahtarına dönüştürülüyor.

2014 Nobel Barış Ödülü sahibi Pakistanlı Malala Yousafzai, “Biz sesimizin önemini susturulduğumuzda anladık” diyor.

Kim ne derse desin.

Enflasyonu dizginlemek için sanayi üretimi önemli ancak bunun için de hukukun herkese eşit olması gerekir.

Para güven ister.

Ak Parti’nin 2015’lere kadar gelen süreçteki çıkışının altında 3Y olarak formülleştirdiği yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadelesi vardı.

Yoksulluğu da, yolsuzluğu da yasakları da hukukun üstünlüğü ile aşmışlardı.

Ak Parti, var oluşunu kuvvetlendiren 3Y ile mücadelesindeki gerilemenin nedenlerini sorgulayabilse belki de yeni bir çözüm yolu bulacak.

Türkiye rahatlayacak.

Dünde kalan Ak Parti…

Yoksulluk mücadele etmişti.

Yolsuzlukla mücadele etmişti.

Yasakların önündeki engelleri kaldırmıştı.

Bugün nerede?

3Y’den geriye ne kaldı?

Ne oldu da birbiri ardına gelen soruşturma ve tutuklamalarla Türkiye gündem oluyor.

Emin olun konuşamayan bir Türkiye fotoğrafı hiç işimize yaramaz.

Aksine, güven kaybını erozyon boyutuna taşır.

ŞİİRLE YOLCULUK

Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin

-Can Yücel-