Sındırgı günlerdir beşik gibi sallanıyor.
Haliyle…
Sındırgı’ya yakın bölgeler de arka arkaya gelen artçı depremlerden etkileniyor.
99 Körfez Depremi’nde tarihe geçen bir cümle kurmuştu dönemin Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Mete Işıkara.
“Deprem öldürmez çürük bina öldürür” diye.
6 Şubat 2023’te Maraş merkezli deprem Işıkara’nın haklılığını bir kez daha kanıtlamıştı.
Müteahhitler, reklamlarla yaptıkları siteleri rüya gibi tanımlamış, ancak deprem bu sitelerin birer mezar olduğunu ortaya koymuştu.
Oysa 99 Gölcük depreminden sonra inşaatların daha güvenli hale getirilmesi için deprem yönetmeliği değişmiş, kimse kendisine tabut satın almasın diye denetimler artırılmıştı.
Sonuç…
Hayalle alınan evler, daireler; sahiplerine mezar olmuştu.
Deprem denilince akla gelen ilk ülke olan Japonya’da bu işler nasıl yürüyor?
Her konuda araştırmayı seven, bu yanıyla kılı kırk yaran sevgili arkadaşım Dr. Naci Durmaz, Sındırgı depremlerinden sonra yine araştırmaya koyulmuş.
Japonya’da yeni yapılan sitelerin, apartmanların nasıl bu kadar güvenli olduğunu gösteren bir videoya ulaşmış.

Naci’nin aktardığına göre zaten video da bunu teyit ediyor.
İnşaatın çiziminden yapımına kadar kim görev aldıysa hepsi birlikte sanal deprem için kobay oluyorlar.
Temeli atılmış, duvarları örülmüş, kaba inşaatın içine girip, sanal deprem uygulamasıyla görev aldıkları inşaatın depreme ne kadar dayanaklı olduğunu test ediyorlar.
Yani, sorumluluklarını canlarıyla ödeyeme hazır, yaptıkları işe kefil bir şekilde gönüllü olarak bu testin içinde yer alıyorlar.
Suni depremde yaptıkları inşaat çökerse bedelini kendileri ödemiş olacaklar.
Hadi canım demeyin.
Orası Türkiye değil, Japonya.
Unutulup gidiyor.
İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü’nde(Osmangazi) kedi yolu olarak bilinen halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan 51 yaşındaki Japon mühendis Kishi Ryoichi ‘Sorumlu benim’ notu bırakarak intihar etmişti.
Japonlar yaptıkları işin sorumluluğunu ölesiye üstleniyorlar.
Bizim hangi müteahhit yaptığı inşaatın içine girip böyle bir deprem testini göze alır?
Hangi işçi çalıştığı inşaatta böyle bir sorumluluğun parçası olur?
Kamu adına denetim görevini üstlenenler böyle bir uygulamaya “ben de varım” der mi?
Sizce çıkar mı böyle babayiğitler?