Önceki güne not düşebileceğimiz dört fotoğraf karesi var.
Başarmanın neye bağlı olduğunu gösteriyordu.
Hani, derler ya, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diye…
Fotoğraflar, bu sözün ete kemiğe bürünmüş haliydi.
Borç batağında 3. Lige kadar düşmüş Bursaspor'un Anka Kuşu misali küllerinden doğmasını sağlayan Enes Çelik ve yönetimin içinde olduğu o dört kare, her Bursalı’nın görmek isteyeceği bir şey…
Dahası…
Bu güzel ülkede yaşayan herkesin beklentisini ortaya koyan o görüntü devam ettiği sürece Bursa, spordaki yolculuğunu her kulvarda çok daha yukarılara çekebilir, kenti yönetenler bu kareden yeni hikâyeler yazabilirler.
Böylece yatırım fakiri Bursa aradığını Ankara’da bulabilir.
Başarı, asla tek başına olan bir şey değil.
Bursaspor’u sahiplenen Enes Çelik ve yönetiminin arkasındaki itici güç sadece bir parti, bir oluşum, bir kişi, bir dernek değildi.
Birçok unsurun bütünleşmesiyle gelen başarıyı sadece sportif yönüyle değil, ekonomik yönüyle de ele almak gerekiyor.
İşte…
Bu nedenle Çelik ve yönetimi Bursaspor’un yeniden ayağa kalkmasında payı olan herkesi şampiyonluk kupasıyla ayırt etmeksizin tek tek ziyaret ediyor.
Bu çok güzel turun ilk dört karesinde siyasi partiler var.
Bursaspor Başkanı Enes Çelik, şampiyonluk kupasıyla Ak Parti İl Başkanı Davut Gürkan’ı, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ı, MHP İl Başkanı Muhammet Tekin’i, İyi Parti İl Başkanı İsmail Kaya’yı ziyaret etti.
Muhtemeldir ki bu ziyaretleri Bursaspor’a sahip çıkan diğer sivil toplum ve iş insanları dernekleriyle de devam edecek.
Bursa adına çok güzel bir tur.
Şampiyonluk kupasını oğulları Enes Çelik ve Safa Çelik ile birlikte kaldıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Devlet Bakanlığı görevlerinde bulunmuş milletvekili Faruk Çelik’in vurguladığı gibi, “Allah bu birlik ve beraberliği bozmasın.”
Darısı…
Türkiye’yi yönetenlerin başına…
Kim bilir, belki de Bursa’da oluşan bu tablo Türkiye'ye sirayet eder.