Dağ yöresinin dört ilçesini temsilen kurulan ama zaman içinde kapılarını Orhaneli, Keles, Harmancık ve Büyükorhanlı olmayanlara da açan DAĞ-DER'in olağan kongresinde duyunca herkesi şaşırtan bir sonucun ortaya çıkmış olması…
Aslında 21. Yüzyılda nerelerde olduğumuzun da bir işareti.
Bugüne kadar yönetimlerinde bile kadınların cılız olarak temsil edildiği DAĞ-DER’de bir ilk yaşandı ve genel başkanlığa bir kadın seçildi.
Hafta sonu gerçekleşen kongrede aralarında mevcut başkan İsmail Erdoğdu ile eski başkanlardan Yaşar Türk’ün de yer aldığı yedi erkek rakibini geride bırakıp kongreyi kazanarak DAĞ-DER Genel Başkanı seçilen Derya Kaya Başak, dağ yöresine kadın elinin değmesinin yolunu açmış oldu.
20 bin üyeli DAĞ-DER'in genel başkanlığı için İsmail Aydoğdu, Yaşar Türk, Fazlı Seyis, İsmail Demir, Erdal Kadir, Ömer Faruk Demir ve Reşat Karış ile yarışan Derya Kaya Başak önemli bir işin altına imza attı. Başkanlık için yarıştığı yedi rakibinin toplam oyundan daha fazla oy alarak genel başkan seçildi.
Elbette bu başarıda Kaya’ya kadın erkek ayrımı yapmadan, DAĞ-DER’e farklı bir misyon yüklemenin gerekliliğine inanan hatta bu yönüyle de birçok sivil toplum örgütüne örnek olacak dernek üyelerinin katkısı büyük.
Bursa'nın en büyük sivil toplum örgütlerinden birisi olan DAĞ-DER, Bursa’nın geri kalmış bölgeleri arasında yer alan dört dağ ilçesinin ekonomik ve sosyal sorunlarını gündeme taşırken, gelenek ve göreneklerinin varoşlara sıkışıp kaybolmasını önlemek amacıyla Cemil Ünsal’ın girişimiyle kurulmuş, bu doğrultuda bugüne kadar varlığını sürdürmüş bir dernek.
Yönetim kurulu başkanlığına kadın bir genel başkan seçerek de yeni bir misyon edinen DAĞ-DER’deki bu değişim Bursa’nın bir diğer sivil toplum kuruluşu olan BAL-GÖÇ’e de sirayet eder mi?
DAĞ-DER gibi güçlü bir üye yapısına sahip BAL-GÖÇ’ün Prof. Dr. Emin Balkan sonrası genel başkanlık koltuğuna bir kadın seçilir mi?
Bu göreve aday olmayı düşünen bir kadın üye çıkar mı?
Zaman elbette her şeyin tarifini ortaya koyuyor.
DAĞ-DER gibi daha gelenekçi bir yapıyı temsil eden bir sivil toplum örgütünün ortaya koyduğu bu değişim, kadın cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiği Türkiye’de Bursa için çok önemli bir gelişme olarak önümüzde duruyor.
20 bin üyeli önemli bir sivil toplum örgütünün genel başkanlığına seçilen Derya Kaya Başak’ın DAĞ-DER’e katacakları bu nedenle çok önemli olacak.
Her başarısı sadece DAĞ-DER için değil kadınlar için de artı yazacak.
Onlara ilham verecek.
Ve tabii dağ yöresinin gelenek ve göreneklerini salı günleri organize edilen danışık geceleriyle sürdüren DAĞ-DER’in yöreyi ilgilendiren gelişmelerdeki sessizliğinin sürüp sürmeyeceği de önem kazanacak.
Uludağ Alan Başkanlığı sürecinde, Orhaneli Termik Santrali’nin filtre kullanımıyla ilgili iddialar gündeme geldiğinde, Doğancı Tuneli’nin yapımının gecikmesinde, Kozağacı Vadisi’ne termik santral yapımına ilişkin girişimlerde sesi soluğu çıkmayan, adeta bir kenara çekilip gizlenen DAĞ-DER'in bu tavrı, kadın başkanla nasıl bir süreci beraberinde getirecek; bunu da zaman gösterecek.