2024 yılında 259’u şüpheli, 394’ü cinayet, toplam 653 kadın yaşamını yitirmiş.
2025’in Ocak ayında 33’ü cinayet, 32’si şüpheli toplamda 65 kadın hayattan koparılmış.
Şubatta 16 cinayet, 21 şüpheli ölüm, toplamda 37 kadın hayatını kaybetmiş.
Mart ayında da cinayetler son bulmamış.
18 cinayet, 30 şüpheli ölüm.
Nisan ayındaki tabloda benzer.
29 cinayet, 14 şüpheli ölüm.
Kadınlar, bir zamanlar sevdikleri tarafından öldürülmeye devam ediliyor.
Mayıs ayında da tüylerimizi diken diken eden cinayetler durmuş değil.
En son Şişli’de Bahar Aksu, iki yıl önce boşandığı eski kocası tarafından katledildi.
Tablo her geçen gün ağırlaşıyor.
Maalesef, Türkiye tam anlamıyla bir silah cenneti olduğu için kadınlar yol ortasında, AVM girişlerinde elinde silahlı erkeklerin kurşunlarına hedef oluyor.
Belli ki polisiye yöntemler yeterli değil.
Çocuğun eğitim sürecinde önemli bir role sahip anne babalar daha çok erkek çocuk hayranı oluşu nedeniyle sorunsal gerçekler de önümüzde öylece durmaya devam ediyor.
Ülkemizi içten içe yiyip bitiren birçok faktörden birisi olan kadın cinayetlerine köklü çözümün ilk adresi elbetteki eğitim.
Burada bir çağrım var.
Aile içi eğitime paralel olarak Milli Eğitim Bakanlığı, Spor Bakanlığı ile protokol yapıp, beden eğitimi derslerinde kız çocuklarını erkek öğrencilerden ayırsın.
Sadece kızlara yönelik beden eğitimi derslerinde savunma sporlarından birisi öğretilsin.
Bu karate olur.
Tekvando olur.
Judo olur.
Kadınlar için geliştirilmiş Jiu Jitsu olur.
Wing Tsun olur.
Aikido, Krav Maga, Sambo, Shorinji Kempo gibi savunma sporu eğitimi ilkokuldan itibaren verilerek kız çocukları erkekler karşısında daha güçlü hale getirilebilir.
Kendisini korumasını bilen özgüvenli kadınlar olarak hayatlarını daha rahat yaşayabilirler.
Kadınların, erkeklere karşı kendisini koruyabilmesinin başka yolu da yok, çaresi de yok.
Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda tartışma yaratan kararlar almak yerine kız çocuklarının geleceği için böylesine bir adım atabilir.
Dört yıl zorunlu lise eğitiminin ne kadarının zorunlu olacağı yönünde kapalı kapılar ardında hesaplar yapacağına polisiye tedbirlerle korunamayan kız çocuklarının geleceğine ışık tutacak böyle bir çalışmayı olgunlaştırması çok daha iyi olmaz mı?
Kadınlar erkeklerden geride değil.
Diledikleri gibi yaşayabilmeleri için kendilerini savunabilmeleri şart.
Yolu da belli.