Konut deyip geçmeyin!

Partisini gündemde tutmaya çalışıyor.

Bunu da tutarlı açıklamalarla yapıyor.

Maalesef yazılı basın Bursa'da eski gücünde değil.

Televizyonlar da öyle.

Hepsi sosyal medyaya yenildi.

Bu mecrada da bilgi kirliliği çok fazla.

Manipülasyon öyle…

İftira fabrikası gibi.

Böyle bir iklimde yeni kurulmuş bir partiyi gündemle buluşturmak elbette kolay değil.

Anahtar Parti İl Başkanı Fikret Aslan, henüz rüştünü ispat etmemiş bir partinin sorumlusu olarak Bursa’da fikirlerini söyleyerek…

Bazen de üstünde pek durulmayan konuları gündeme getirerek partisine Bursa’da soluk aldırmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerde yaptığı yazılı basın açıklaması bu yönüyle dikkat çekiciydi.

“Konut hayali hükümetin algı operasyonuna dönüştü" başlığıyla gönderdiği basın açıklamasında İstanbul Başakşehir’de hayata geçirilen Damla Kent projesi için ihraç edilen gayrimenkul sertifikalarının kamuoyuna “umut” olarak sunulmasına rağmen dar gelirli vatandaşlar için erişilebilir olmadığını vurguluyor…

En düşük daire için aylık 133 bin TL’lik sertifika yatırımı gerektiğini ifade ediyordu İl Başkanı Fikret Aslan.

"Bu tablo, küçük tasarruflarla ev sahibi olma iddiasını boşa çıkarıyor.

Vatandaş değil, ancak yüksek gelir grubu yararlanabiliyor” notunu düşüyordu.

Yani ev sahibi olma hayali, geniş toplum kesimleri için değil, zaten imkânı olanlar için hazırlanmış bir proje.

Konut meselesine sadece ekonomik bir pencere içerisinden bakılmaması da gerekiyor.

Bu meselenin birçok yönü var çünkü…

Sosyal barışın anahtarı olması belki de en önemlisi…

Vatandaşın barınma ihtiyacını çözemeyen bir ülke, güven duygusunu da zedeler.

“Küçük tasarruflarla ev sahibi olma” iddiası kâğıt üstünde kalıyorsa, buna dikkat çekmek siyasetin değil, aslında toplumsal vicdanın görevidir.

Herkesin konut edinebildiği bir ülkede sosyal barışla birlikte ekonomik bir sıçramada söz konusudur.

Türkiye, herkesin konut alabildiği bir ülkenin maalesef çok uzağında…

Konut alımı kendi vatandaşına bu kadar uzak iken Asya ve Ortadoğu’nun zenginlerine vatandaşlık yoluyla çok daha yakın olması ileride ulusal güvenlik sorununa da neden olabilir.

Bu da meselenin bir başka penceresi.