Köprüden önceki son çıkış da geride kaldı

Alışıyor muyuz acaba…

Yoksa unutuyor muyuz?

26 yıl gelip geçmiş üstünden.

Binlerce ev yıkılmış, binlerce can göçüp gitmiş.

17 Ağustos 1999.

Derin bir yara gibi kaldı.

Körfez Depremi’nin üzerinden tam 26 yıl geçti.

Ne acısı dindi, ne alınmış dersi oldu.

6 Şubat 2023’de Kahramanmaraş merkezli depremde Hatay’dan Malatya’ya kadar 10 şehir yerle bir oldu neredeyse…

Akıllı ev diye satılan süper siteler yıkıldı.

Yollar yok oldu.

Mahaller kayboldu.

İnsanlar enkaz altında kurtarılmayı beklerken soğuktan yaşamını yitirdi.

Gölcük depremi ders olabilseydi, 26 yıl önce yaşanmış o derin acının bir daha yaşanmaması için müteahhidin de devlet görevlisine, taşeronundan işçisine o inşaatlarda çalışanlar “Yazıktır, günahtır” diyebilseydi.

Bu ölümler olur muydu?

“Bize bir şey olmaz, ne olacak ya” kolaycılığına kurban edilmiş binlerce yaşamdan geriye kalan büyük bir acı ama onu da ne kadar umursuyoruz?

Hani derler ya “Ateş düştüğü yeri yakar” diye…

Bir avuç insan “Ateşin düşüp de yaktığı yerde” insanların acısına ortak oluyor.

Bir avuç insan.

Böyle olmasa bu acılar yaşanır mı?

23 yıl arayla yaşanan Gölcük ve Maraş depremlerinden sonra bir şeyler değişir mi?

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, olası bir depremde Bursa’da 28 bin binanın yerle bir olma riski taşıdığını söyledi.

Üstelik bunu seçildiği günlerde söylemişti.

Geçen hafta Balıkesir Sındırgı’da yaşanan deprem gösteriyor ki Türkiye sallanmaya devam edecek.

Dün 11.30’da Balıkesir Sındırgı’da 4.2 büyüklüğünde bir deprem daha gerçekleşti.

Bursa’da da hissedildi.

Beşik gibi sallanan Sındırgı’dan dalga dalga yayılan depremler başka fayları da tetikler mi?

Eminim ki artık kimse bu soruların yanıtlarını da merak etmiyordur.

İstanbul’un iki yakasını birbirine bağlayan köprülere girişten önce uyarı levhaları vardır.

“Köprüden önce son çıkış” diye…

Türkiye'nin en büyük sanayi bölgelerine sahip Bursa için de, İstanbul için de, Çorlu için de köprüden önceki son çıkış çoktan geride kaldı.

Bir şeyler yapmış olmak için bile gecikilmiş durumda.

Eli kulağında dedikleri Marmara Depremi’ni maalesef “Kurbanlık koyun gibi” bekliyoruz.

Her yıl 17 Ağustos'ta Gölcük, 10 şehrimizi yıkan 6 Şubat Maraş depreminin yıl dönümünde kaybettiklerimizi anıp, hatırlamış gibi yapıp yaşamaya devam ediyoruz.