Açıkçası haberi okumaya başlayınca aklımdan geçen bu değildi.
Elbette Rumelisiad’ın ortaya koyduğu duyarlılık önemli.
Başkan Murat Evke adına yapılan açıklamadaki tespitler yerinde.
Öneriler herkesin kabulü niteliğinde.
“Rumelisiad olarak, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için toplumsal bir seferberlik ruhuyla ormanlarımızı birlikte yeniden yeşertmemizin gerekliliğine inanıyoruz.
Bu amaçla, kaybettiğimiz ormanlarımız için tüm vatandaşlarımızı kapsayan büyük ölçekli ve sürekli ağaç dikme kampanyalarının başlatılması ve desteklenmesi gerektiğini önermekteyiz.
Kampanyalarda sadece hızlı büyüyen çam türleri değil, yangına dayanıklı, ekosisteme yüksek katkı sağlayan meşe ve benzeri yerli türler ağırlıkta olmalıdır.”
Bu önerilere kimse hayır diyebilir mi?
Rumelisiad’ın bu önerilerine benzer önerilerin hemen hemen bütün sivil toplum örgütlerinden geleceği de açık.
Misal.
Birleşik Uluslararası Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Dernekleri Federasyonu (BUSADER) da yanan orman alanlarını yeşillendirmek için harekete geçmek istiyor.
BUSADER Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Zerrin Özgüle, “Elimizi taşın altına koyarak 50 bin fidan hedefiyle yola çıkıyoruz.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğu.
Biz de bu konuda üstümüze düşeni yapmaya hazırız” diyor.
Bursa’nın ciğerlerine duman dolarken Ahalteke Atlı Spor Kulübü Müdürü Göktürk Gürsoy, şehrimizi seven birisi olarak üstlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını iletiyordu.
Anadolu insanında bu feraset var.
Ancak önemli olan yıkıma giden yolda hassasiyetleri öne çıkarabilmek.
Olmasını engelleyebilmek.
Bu sözüm Rumelisiad’a değil.
Hepimize…
Özellikle de karar verici noktada olanlara.
Yine de Rumelisiad’ın durum tespiti ve önerileri içinde aradığım şey çok farklıydı.
Baştan sona hem tespitlere hem de önerilerine katılıyorum.
Keşke…
Bu açıklamayı bir kampanya ile bitirebilselerdi.
Bursa geçmişte bunu yaptı.
Hem de Bursa'nın en zor koşullarda ayakta kalma mücadelesi veren ilçelerinden birisi Orhaneli’nde yaşayanlar bunu gerçekleştirdi.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında kendi aralarında topladıkları paralarla uçak satın alıp devlete hediye ettiler.
Ne yalan söyleyeyim Rumelisiad’la benzer yapılmış bütün açıklamaları bu beklentiyle okudum.