Hava Durumu

Şehirler yıkıldı, ocaklar söndü

Yazının Giriş Tarihi: 06.02.2025 08:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.02.2025 08:10

6 Şubat…

İki yıl öncesine kadar sıradan günlerden birisiydi.

Taa ki…

Maraş’ta patlayan alevi Hatay’ı, Malatya’yı, Antep’i, Diyarbakır’ı, Elazığ’ı, Adana’yı içine alan o ana kadar.

Şehirler yıkıldı, ocaklar söndü.

Binlerce insan yaşamını yitirdi.

İki yıl önce sıradan bir güne uyandığımızı düşündüğümüz bir andı ve tam anlamıyla bir kâbusu yaşayacağımızı kimse bilmiyordu.

99 Körfez depreminde olduğu gibi…

Depremlere uyanan bir ülke olduğumuzu hep unuttuk.

Biz unuttukça doğa kendisini hatırlattı.

Doğanın kurallarına aykırı ne varsa deneyen müteahhitler, şehir yöneticileri nedeniyle her deprem binlerce insanın yaşamına, milyarlarca liralık ekonomik kayıplara yol açtı.

Geride kalanlar acılarıyla boğuşmak zorunda kaldı.

Kalmaya da devam ediyor.

Gölcük’ü, Sakarya’yı, Yalova’yı, İstanbul’un kimi ilçelerini yaşanmaz hale getiren 99 Körfez Depremi’nden bu yana, yani 26 yıldır bilim insanları ne söylediyse tersi oldu sanki.

Binalar yine sorunlu.

Denetimler yine eksik.

Örneğin Hatay’da 99 depreminden sonra çıkarılan yönetmeliklere göre yapılan yeni binalar insanlara mezar oldu.

Malatya’da yeni kurulan mahalleler yıkıldı.

Açgözlü müteahhitlerin, sorumsuz kamu görevlilerinin kurbanı olan binlerce insanı 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde yine hüzünle anıyoruz.

26 yıl önce söylenenlerle bugün yapılanlara bakılınca hiçbir şeyden ders almadığımızı görüyoruz.

6 Şubat depreminin üzerinden geçen iki yıl içinde de fazla bir şey değişmedi, değişmez de…

Çünkü, şehirler öyle bir hale gelmiş ki kentsel dönüşümle yaklaşan facianın önüne geçmek artık bu saatten sonra çok mümkün değil.

Ancak, İstanbul, Bursa gibi depremin gölgesinde yaşayan kentlerden Anadolu’ya tersine göç başlatılabilirse…

Soluklanılabilinecek alanlar oluşturulabilir.

Bu irade bugüne kadar ortaya çıkmadı.

Çıkarsa, kentsel dönüşümden çok daha etkili bir çözümün başlangıcı olabilir.

Hem ortaya yaşanılabilir şehirler çıkar hem de deprem gibi doğa olaylarına karşı önemler daha güçlü bir şekilde alınmış olunur.

Bir haftadır Ege Denizi’ni dalgalandıran deprem fırtınası özellikle Yunan adalarında yaşayanları ana karaya yönlendirdiğini görüyoruz.

Ama bu kaçışın altındaki ana neden depremle birlikte Santorini Yanardağının faaliyete geçme ihtimali.

Bunun Türkiye’nin Ege kıyılarına etkisi de tedirginlik yaratıyor.

Doğanın dengesi insanoğlunu hazırlıklı olmaya itiyor.

Hazırsan, sorun yok.

Hazır değilsen olacaklara kader diyorsun.

Bundan sonra olacaklar kader mi olur, yoksa vurdumduymazlık mı?

Olacaklar ortada.

Vatandaş, göz göre göre 6 Şubatlar kaygısıyla kendilerine mezar olacak evlere, alışveriş merkezlerine, okullara gitmek zorunda kalıyor.

ŞİİRLE YOLCULUK

Üç nesil dört nesil birden yok oldu
Canların figanı içime doldu
Dünya kenetlendi bir yürek oldu
Simurg gibi yana yana dönmüşüz

- Nihayet Ağçay-

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.