“Gözümüz yanmadan soğan doğramak mümkün mü?”
Makale bu soruyla başlıyor.
Mutfağa belli periyotlarla girip belli başlı yemekleri yapanların bu soruya verdiği yanıt ile aşçıların, yamakların vereceği yanıt farklı olabilir.
Ama şu bir gerçek ki soğan doğramak zahmetlidir.
Göz yaşartır.
Gözünüzü belli bir süre açılmaz hale getirir.
Ağlamadan soğan doğramanın bir yolu var mı?
Bilim, bu soruyla da ilgilenmiş.
TÜBİTAK’ın aylık yayınladığı Bilim ve Teknik Dergisi’nde bu konuya bir sayfa ayrılmış.
Soğan ve gözyaşı üzerine çalışma yapan bilim ekibinin bizimle ilgisi yok ama.
ABD’deki Cornell Üniversitesi'nden Jung Sunghwan ve ekibi bu konu üzerinde çalışmış.
Ekip, soğanları farklı keskinliklerdeki bıçaklarla farklı hızlarda önce doğramışlar.
Kesim aşamasında bıçakların keskinlikleri, ağırlıkları, yüksekten bırakarak kesilmeleri gibi akla gelebilecek bütün yöntemler denenmiş.
Bu denemeler yapılırken yüksek hızlı kameralarla görüntüleme yapılmış.
Deneyin sonucunda soğanları keskin bıçaklarla kesmek kinetik enerjisi daha düşük ve daha yavaş damlacıklar oluşturuyor.
Soğanlar kör bıçaklarla kesildiğinde ise soğanın dışındaki en dış zarı, elastik bir şekilde bükülerek iç katmanın parçalanmasını önleyen bir engel gibi davranıyor.
Bu da soğanın içinde basınç birikmesine neden oluyor.
Sonuçta soğanın zarı kesilerek parçalandığında, gözyaşı oluşmasına neden olan madde damlacıkları bu basınç nedeniyle çok daha yüksek bir enerjiyle etrafa püskürüyor.
Bu damlacıklar havayla temas edince parçalanıp daha da fazla damlacığa dönüşüyor.
Yapılan çalışmanın özeti şu:
Soğan doğramada gözyaşını engelleme şansı pek yok ama azaltma imkânı var.
Soğanları keskin bıçaklarla yavaş bir şekilde kesmenin göz yaşarmasına neden olan kimyasal maddelere daha az maruz kalınmasını sağlayacağı düşünülüyor.
Bilim, birçoğumuz için önemli olmayan konularda bile çalışma yürütüyor.
Soğan göz yaşartsa ne olur yaşartmasa denilebilir ama emin olun bu çalışma sadece soğanın göz yaşartmasının önüne geçilebilir mi sorusunun da ötesinde farklı sonuçlar doğuracaktır.
Çünkü böyle çalışmalarda elde edilen bilgiler başka sorunların çözümünde ufuk açıcı hale gelebiliyor.